Ali Sinemilli
Bu yıl ki Newroz kutlamalarına devletin farklı yaklaştığı görülüyor. Son birkaç yıldır genellikle kutlamaları engelleme yoluna giden, 21 Mart haricindeki günlerde yapılacak kutlamaları yasaklamayı seçen devletin bu yıl farklı bir yol izlediğine dair işaretler var. Van Newroz’u için valiliğe yapılan bildirime ertesi gün yani 13 Mart’ta olumlu cevap verildi. İstanbul için 20 Mart’ta yapılacak kutlamalara valilik engel çıkarmadı. Başka bazı merkezlerde de ilgili kurumların kutlamalara olumlu yaklaştığı gelen bilgiler arasında. Bu konuda yeni bir politikaya mecbur kalındığı anlaşılıyor. Kuşkusuz, Newroz gündemi kadar hatta ondan daha fazla gündeme giren bir başka konuda PKK Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın sağlık durumu ile ilgili haberler oluyor.
Bilindiği üzere, 14 Mart’ta Sayın Öcalan ile ilgili bazı sanal medya hesaplarından yapılan kaygı verici paylaşımlar Newroz’dan ziyade bu gündemin öne çıkmasına yol açtı. Sayın Öcalan’ın sağlığı ile ilgili yapılan haberler gündemi belirledi denilebilir. Bu konu dile gelir gelmez, doğal olarak Kürt halkı bulunduğu her yerde meydanlara çıkmaya, tepkisini dile getirmeye başladı. Başta Avrupa olmak üzere Rojava, Başur ve Bakur Kürdistan’da halk Sayın Öcalan ile acil görüşme talebinde bulundu ve bu ses kısa zamanda oldukça geniş bir coğrafyada yankılandı. Ardından 16 Mart günü Bursa Başsavcılığı tarafından konuya ilişkin bir açıklama yapıldı ve Sayın Öcalan’ın sağlığının yerinde olduğu belirtildi.
Elbetteki, bu açıklama tatmin edici olmadı. Zaten bu açıklamanın yapıldığı daha ilk dakikalarda Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından İbrahim Bilmez kaygılarının devam ettiğini, Sayın Öcalan ile yüz yüze görüşme yapmak istediklerini ifade etti. Yine Kuzey Kürdistan-Türkiye başta olmak üzere Ortadoğu ve dünyanın birçok yerinden acil görüşme talepleri gelmeye devam etti, devam da ediyor.
Türkiye devlet geleneği böylesi bir konuda Başsavcılığın yaptığı açıklamaya güven duyulmaması için sayısız örnekle doludur. Şimdi iktidar çevreleri bolca savcılığın yaptığı bu açıklamayı yaymakta ve halkın susmasını istemekteler. Fakat halkın bırakalım susmayı aksine içinde bulunulan Newroz günlerini her zamankinden daha fazla ‘Öcalan ile buluşma’ Newroz’ una dönüştürmek istediği anlaşılıyor.
Kuzey Kürdistan ve Türkiye’den başlayarak hemen her yerde, bir araya gelen halklar yaptıkları eylemlerde, gerçekleştirdikleri kutlamalarda bu talebi dile getiriyorlar. Dikkat edilirse, daha şimdiden 2021 Newroz’u Kürt halkının deyimiyle ‘Önderlik Newroz’u’na dönüşmüş durumdadır.
Sayın Öcalan Kürt halkı için ‘Newroz halkı’ tanımlamasında bulundu ve her Newroz’un Kürt halkı için yeni bir gün, yeni bir başlangıç olduğunu söyledi. Gerçekten de her Newroz olduğu gibi bu Newroz’da Kürt halkının yeniden doğuşunda tarihi bir rol oynuyor. Özellikle Kürt halkının düşmanlarının büyük bir çöküşü yaşadığı, Gare üzerinden başlayan tartışmaların alevlendiği bugünlerde, Newroz her zamankinden farklı bir anlam kazanmakta, gidişata yön vermektedir. Bu gerçek görüldüğü, bilince çıkarıldığı içindir ki, bu yıl ki kutlamaların geçmiştekileri kat be kat aşan bir kitlesellikte olacağı konuşuluyor.
Özellikle, Kuzey Kürdistan için 2013 Newrozu’na atıfta bulunularak kıyaslamalara gidiliyor ve AKP-MHP iktidarının son beş yıldaki saldırganlığına cevap verileceği dile geliyor. Sokağın sesine kulak verildiğinde, yapılan değerlendirmelerin abartılı olmadığı görülüyor. Bilhassa gençlerin ve kadınların bu Newroz’da alanları dolduracağı ve direnme iradesini ortaya koyacağı açık.
Peki çelişkili gibi görünen bu devlet uygulamaları ne anlama geliyor, nasıl yorumlamak mümkün? Bir yanda Newroz kutlamalarına engel oluşturulmayacak gibi bir hava yaratılıyor. Diğer yandan Kürt halkının en hassas olduğu konuda, Sayın Öcalan konusunda bu tür haberler servis ediliyor.
Belli ki, devlet aklı Gare yenilgisi ardından Newroz yasaklarını göze alamadı. Devlet aklı yasaklamanın toplumsal patlamaya dönüşeceğinden korkuyor ve geri adım atarak, Newroz kutlamalarının görece sessiz sedasız tamamlanmasını istiyor. Fakat diğer yandan da bu kutlamalarda ortaya çıkacak özgürlük ruhu-iradesini de darbelemek, kırmak için böyle bir haber yayıp Kürt halkının buruk bir Newroz kutlamasını hedefliyor. Devletin hesabı bu yönde gibi. Ama, bir de Kürt halkının, en genel anlamda direnenlerin bir hesabı var. Bu hesap, 2021 Newrozu’nda Öcalan ile en üst düzeyde buluşmayı esas alıyor.
Hep birlikte gördük ki, gelişen eylem ve etkinlikler sayın Öcalan ile ilgili iki gün sonra bir açıklama yapılmasını zorunlu kıldı. Açık ki, Newroz halkı Kürtler, yediden yetmişe tüm bileşenleriyle bu yıl meydanları doldurarak Newroz ateşini gürleştirecek ve Öcalan’a en üst düzeyde bağlılığını ifade ederek İmralı kapılarının ardına kadar açılmasını sağlayacak