Suriye Abdullah Öcalan İnisiyatifi, 4 Nisan’da sonlandırdığı imza kampanyası sonucu topladığı 3 milyon 699 bin imzayı, AB’ye iletmek için hazırlanıyor
Kuzey ve Doğu Suriye’de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü kampanyası kapsamında 3 milyon 699 bin imza toplandı. Suriye Abdullah Öcalan İnisiyatifi, bu imzaların Avrupa Birliği (AB) Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) , Avrupa İnsan hakları Mahkemesi (AİHM) gibi diğer tüm insan hakları ve insani kurumlara gönderileceğini belirtti.
ANF’den Hîvda Hebûn’na konuşan Suriye Abdullah Öcalan İnisiyatifi’nden Nuha Ömer, temel hedefin sadece tecridi kırmak değil Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak olduğunu söyledi.
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için başlatılan kampanyanın, dünya kamuoyunda oldukça önemli bir yer tuttuğunu belirten Ömer, “Çalışmalarımızın en önemlisi imza kampanyasıydı. Elbette bu eylem ilk kez yapılmıyor ama bu süreçte gerçekleştirilen bu kampanya oldukça etkili oldu. Kampanya 4 Nisan’da sonlandırıldı. Hedefimiz 3 milyon imza toplamaktı. Toplamda 3 milyon 699 bin imza toplandı. Bu, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının Önder Apo’ya olan bağlılığının somut ifadesidir. Bu kampanya, Kuzey ve Doğu Suriye kapsamında başlatıldı ancak Şam hükümetinin denetimindeki bazı şehirler de dahil oldu. Şam, Haleb, Latqiye, Suweyda, Quneytra, Selemiyê, Hema gibi Suriye kentleri, içinde bulundukları zor şartlara ve üzerlerindeki baskıya rağmen imza kampanyasına katıldılar. Zaten toplatılan bu imzalar, Avrupa Birliği’ne gönderilecek. Önder Apo’nun davası artık küresel bir dava haline gelmiştir. Bu anlamda Avrupa Birliği, CPT, AİHM gibi diğer tüm insan hakları ve insani kurumlar bundan sorumludur. Onlar bu sorumluluklarını yerine getirmiyor. Aslında bu kampanya, bu kurumların kendi sorumluluklarına sahip çıkmaları için yürüttüğümüz ilk çalışma değil. Daha önce tüm bu kurumlara mektuplar göndermiştik. Bağımsız kurumlardır ve kendi sorumlulukları var. Bu sorumluluklarına sahip çıkmaları gerekir” ifadelerini kullandı.
Kampanyanın etkilerine dair konuşan Ömer, “Elbette bu hamlenin çok ciddi etkileri oldu. Geçen yıllarda Önderlik davası, sadece bir Kürt sorunu davası olarak ele alınıyordu. Bugün baktığımızda artık Önderlik davası, evrensel bir dava haline gelmiştir. Dünyadaki birçok halk, Önderliğin fiziki özgürlüğünü, kendi özgürlüğü olarak görüyor ve yaşanan tüm sorunların çözümünü Önderlik felsefesinde buluyor. Önderlik, kişilik sorunundan toplumsal sorunlara, ekolojik, dini, siyasi ve toplumsal tüm sorunlara çözüm alternatifi üretmiştir. Bu nedenle tüm halkla, Önderliğin özgürlüğü hamlesine aktif katılım sağladı. Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm halk bileşenleri kendi çözümlerini ve geleceklerini Önderlikte görüyorlar” dedi.
QAMIŞLO