Erdoğan, Dersim Katliamı döneminde Alişêr’in Türk ordusuna yazdığı ‘Arslan yatağına tilki giremez’ şiirinin tahrif edilmiş halini okudu. Erdoğan’ın bu şiiri Yunanlılara yazılmış gibi evriltmesi tartışmalara neden oldu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, önceki akşam İzmir’de katıldığı belediye başkan adayları tanıtım toplantısında okuduğu şiir tartışma yarattı. “Aslan yatağına da tilki giremez” dizelerinin yer aldığı şiir eski bir tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. Gazete Duvar’da yer alan habere göre, söz konusu şiir Muharrem Ertaş’a atfedilse de yazılı kaynaklar ve araştırmalar, tartışmaya yer bırakmayacak şekilde şiirin Koçgirili Alişêr’e ait olduğunu ortaya koyuyor. Muharrem Ertaş’ın ise şiiri hem intihal hem de tahrif ettiği belirtiliyor. Erdoğan’ın Ertaş’a atfen okuduğu “Aslan yatağına da tilki giremez. Girse de gonca gülün deremez. Alçak Yunan muradına eremez. Geçme derler geçeceğim İzmir’e. Yunanları dökeceğim denize…” dizelerine bakıldığında Alişêr tarafından Ertaş’tan yıllar önce kağıda döktüğü hemen anlaşılıyor. Bu konudaki araştırmalarıyla bilinen Huseyn Siyabend de söz konusu şiirin Koçgirili Alişêr’e ait olduğunu bir kez daha hatırlattı. Siyabend, sosyal medya aracılığıyla, söz konusu şiire ilişkin şu bilgileri verdi: “Sayın Erdoğan’ın okuduğu şiir Koçgirili Alişêr’e aittir. Muharrem Ertaş hem intihal hem de tahrif etmiştir. Orjinali şöyledir: Aslanlar yurdudur tilkiler giremez, Gerçekler sırrıdır akıllar ermez, Evliya gülüdür zalimler dermez, Ona bağlıdır yolu Dersim’in…”
Şiirden ceza aldı
Koçgirili Alişêr bu şiiri okuduğu için Seyyid Rıza’nın yanında olduğu belirtilmiş ve bu şiir bir suç unsuru olarak ceza almasına neden olmuştu. Alişêr’in bu ve benzeri şiirleri resmi ideoloji mensuplarının yazı dizilerinde “suç kanıtı” olarak gösterilmişti.
Eşiyle birlikte öldürüldü
Koçgiri yakınlarında 1875’te doğan Alişêr döneminde çok sayıda Kürtçe ve Türkçe şiir kaleme almış bir isim. Koçgiri ayaklanmasına katıldığı ve “isyan örgütlediği” gerekçesiyle gıyabında ölüm cezasına çarptırılan Alişer, Dersim’e geçip, Ovacık bölgesine yerleşmiş, burada Seyid Rıza ile ilişkiye geçerek, bölge halkının örgütlenmesi faaliyetlerine girişmiştir. 1936’da Dersim askeri bölge ilan edilip asker sevkiyatı başlayınca, durumun kötüye gideceğini anlayan Seyid Rıza, ondan İran ve Irak’a geçerek, daha fazla kan dökülmemesi için dış ülkeler nezdinde girişimlerde bulunmasını istemiştir. Ancak Seyid Rıza’nın yeğeni Rayber, çeşitli vaatlerle general Abdullah Alpdoğan’ın verdiği görevi kabullenerek işe koyulur ve Alişêr ile eşi Zarife Hanım’ı sarp dağlarda, kaldıkları mağarada öldürür. 9 Temmuz 1937’de öldürüldüğünde 75 yaşında olan Alişer’in adı, Dersim’de Seyid Rıza’nın adıyla birlikte anılmaktadır.
Şiirin aslı
Ne hoş memlekettir eli Dersimin,
Seyran eyleyelim Sultan Bağını,
Ne hoş çiçekleri var, gülü Dersimin…
Nice padişahlar geldi cihana,
Bunu almak için düştü gümana,
Arslanlar yurdudur tilkiler giremez,
Gerçekler sırrıdır akıllar eremez,
Evliya gülüdür zalimler dermez,
Ona bağlıdır yolu Dersim’in…
HABER MERKEZ