İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki 700. buluşmasına dönük polis saldırısını savunan ve eylem yasağını kalıcılaştırılacağı mesajını içeren açıklamalarına kayıp yakınları ve hak savunucularından tepkiler gelmeye devam ediyor. Eşi savaş Buldan’ı 1994’te “faili meçhul” cinayette kaybeden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Soylu’nun bu açıklamasına “Anneler bu ülkenin vicdanı” sözleriyle tepki gösterdi. MA’ya konuşan Buldan, Cumartesi Anneleri’nin eyleminin Türkiye’de faili meçhullerin, kayıpların ve yargısız infazların çok yoğun yaşandığı dönemler başta olmak üzere bugüne kadar devam eden haklı ve meşru bir oturma eylemi olduğunu belirtti. Buldan, eylemin 700. haftasında getirilen yasağa ve polis şiddetine tepki göstererek, “Her türlü müdahale ve gözaltılara rağmen o meydanda oturabildiysek o meydan bizim çığlığımızın, adalet arayışımızın zeminidir. Biz o meydanı böyle görüyoruz” dedi.
‘O meydanı terk etmeyeceğiz’
Failler bulunana kadar Galatasaray Meydanı’nı terk etmeyeceklerini söyleyen Buldan sözlerini şöyle sürdürdü: “Açılmayan dava dosyaları, yargılanmayan katiller, bulunmayan kayıplar var bu ülkede. Dolayısıyla, biz Galatasaray Meydanı’nı kayıplarımız bulunana kadar, faili meçhuller açığa çıkarılıp failler cezalandırılana kadar, yargısız infazlarda yitirdiğimiz çocuklarımızın katilleri bulunana kadar o meydanı terk etmeyeceğiz. Bu, çok haklı ve meşru bir taleptir. Geçmişte işlenen suçları yeni iktidara gelen hükümetler ve iktidarlar bulmak ve çözmek zorundadır.”
‘Verilen sözler tutulmadı’
Buldan, 2011 yılında dönemin Başbakanı Erdoğan ile Cumartesi Anneleri’nin yaptıkları görüşmeyi hatırlatarak, “Esas istismar edilen ve kandırılan bizleriz. Bize verilen sözler tutulmadı” dedi. Her hafta olduğu gibi 701. haftada da sessiz oturma eylemlerini gerçekleştirmeye devam edeceklerini söyleyen Buldan, şunları söyledi: “Hiç kimse bize bu konuda engel çıkartmasın. Biz anneler bu ülkenin vicdanlarıyız. Bu sorumluluğu bilen bir İçişleri Bakanı olarak hareket etmek durumundadır. Bu açıklamayı yapan İçişleri Bakanı o yüzden kendi cumhurbaşkanlarından, bu sözü söyleyen insandan teyit edebilirler. Tayyip Erdoğan’ın annelere verdiği söz unutulmuyor. Ve bundan sonra da her hafta olduğu gibi Galatasaray Meydanı’nda sessiz ve meşru oturma eylemimizi gerçekleştirmeye devam edeceğiz.”
Ocak ailesinden tepki
Soylu’nun açıklamalarına bir tepki de 1995 yılında gözaltına alındıktan 58 gün sonra cenazesi bulunan Hasan Ocak’ın ailesinden geldi. Soylu’nun Ocak’la ilgili sarf ettiği “Hasan Ocak, TKP/ML terör örgütü üyesi değil miydi? Örgüt tarafından infaz edilmedi mi?” sözleriyle ilgili konuşan Ocak’ın ağabeyi Hüseyin Ocak, “Olay yeri incelemeleri, toplanan deliller kim tarafından yapıldığını zaten ortaya koyuyor. En çok delil Hasan Ocak davasında mevcuttur. Mahkeme de devam ediyor” dedi. Bakan Soylu’nun yaptığı açıklamanın acemice olduğuna vurgu yapan Ocak, “Varsa böyle bir belge ortaya çıkarsınlar. Dosya hala devam ediyor zaten. Söyledikleri gerçekse sunsun mahkemeye. Çok talihsiz bir açıklama olduğunu düşünüyorum. Biz hakikatin peşindeyiz. 23 yıldır bunları dillendirdik, dillendirmeye de devam edeceğiz. 700 haftadır Galatasaray Meydanı’nda sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Polis müdahalesiyle, yalan açıklamalarla, şiddetle bunun üzerini kapatamayacaklar. Biz yine aynı taleplerle o meydanda olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Kırbayır: Öldürseler de oraya gideceğiz
13 Eylül 1980’de gözaltında alındıktan sonra kaybedilen ve gözaltında kaybedildiği devlet tarafından da kabul edilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır ise Soylu’nun bu açıklamalarının “hakaret” olduğunu söyledi. Kırbayır, “Kaybettiklerini itiraf ettiler. Şimdi Bakan Soylu, açıklama yapıyor. Bunlar birileri tarafından kullanılıyor diye. Biz birileri tarafından ne kullanılırız ne de kimseyi kullanırız. Biz davacıyız. Bunu anlatamadık. Devletten davacıyız” dedi. Derdini anlattığı tek yerin Galatasaray Meydanı olduğunu ifade eden Kırbayır, “Öldürseler de geleceğiz o meydana. Gidecek yerimiz yok çünkü. Galatasaray Meydanı’nı ben kabe olarak görüyorum. Cemil ordaymış gibi geliyor. Gücün varsa beni de çeker vurursun. Benim de senden yakam kurtulur senin de benden” diye konuştu
Şırnaklı annelerden destek: Onlar bizim onurumuz
Cumartesi Anneleri’nin eylemine yönelik polis müdahalesi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamaya bir tepki de Şırnaklı annelerden geldi. Silopi ilçesinde sokağa çıkma yasağı sırasında 2 arkadaşıyla birlikte öldürülen Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır’ın annesi Behiye Nayır, polis müdahalesini kınadı. Cumartesi Anneleri’nin çocuklarının kemiklerini bulmak ve bir mezarlarının olmasını istediğini hatırlatan Nayır, “Anneler, devletten hiçbir şey istememiş. Tek istedikleri adalet, hukuk ve vicdan. Eğer bir devlet hukukunu ve adaletini yitirmişse o artık devlet değildir. Bizim tek isteğimiz eşit, adaletli ve barış dolu bir yaşam” ifadelerini kullandı. Annelerin yıllardır tüm ölümlere karşı mücadele verdiğini ve yaşamını yitiren her insan için derin üzüntü duyduğunu kaydeden Nayır, kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri’nin direnişlerinin arkasında olduklarını vurguladı. Barış Anneleri Meclisi üyesi Şadiye Bilir de Cumartesi Anneleri’ne müdahalenin kabul edilemez olduğunun altını çizdi. “Anneleri hedef yapmak ve saldırmak, suçlara ortak olduğunu kabul etmektir” diyen Bilir, anneler tarafından verilen direnişin arkasında olduklarını dile getirdi. Bugüne kadar Bakan Soylu gibi birçok bakanın değiştiğine dikkat çeken Bilir, “Anneler bizim onurumuzdur. Her zaman onlarla birlikte mücadele edeceğiz. Cumartesi Anneleri, 23 yıldır evlatlarının hesabını soruyor. Kimseye boyun eğmediler, eğmeyecekler de. Hukuk ve adalet yerini bulana kadar mücadele etmeye devam edecekler” dedi.
HABER MERKEZİ