1986 yılında Çernobil’de yaşanan nükleer santral patlaması büyük bir felaket yaratmıştı. Binlerce insanın öldüğü ve sakat kaldığı patlamanın etkileri halen sürerken Sinop, Mersin ve İstanbul’da nükleer lanetlendi.
Çernobil faciasının 33. yıldönümünde Sinop, Mersin ve İstanbul’da nükleere karşı eylemler gerçekleştirildi. En yoğun katılımın gerçekleştiği Sinop’ta binlerce yurttaş nükleer santrallere olan tepkisini ortaya koydu. Mitinge katılan Sinop Nükleer Karşıtı Platformu üyeleri, eski otogar mevkiinde toplanarak, ‘Nükleere hayır’, ‘Nükleere inat yaşasın hayat’ sloganları eşliğinde İskele Meydanı’na kadar yürüdü. Çeşitli afiş ve pankartlar taşıyan grup, Türkiye’ye ve Sinop’a nükleer santral yaptırmayacaklarını haykırdı. Mitingde konuşan Sinop Nükleer Karşıtı Platformu Başkanı Zeki Karataş, nükleer santral kurulmasına izin vermeyeceklerini dile getirdi. Sinop’un yeni Belediye Başkanı Barış Ayhan da verilen mücadeleyi destekleyeceğini ifade ederek, “Bir belediye başkanının en asli görevi; o kentte yaşayan insanların mutluluğu, huzuru ve refahıdır. O kentte yaşayan insanlar sağlıklı bir çevrede yaşamlarını sürdürebilmeli ve bu sağlıklı çevreyi bozulmadan gelecek nesillere aktarmalıdır. Bu anlamda Sinop gibi bir nükleer santral tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir kentin belediye başkanının bu mücadeleye omuz vermemesi mümkün değildir” dedi. Birçok konuşmanın yapıldığı miting sloganlar eşliğinde devam etti. Miting öğrencilerin hazırladığı tiyatro gösterimi ile sona erdi.
Nükleere karşı eylem
Mersin’de ise Nükleer Karşıtı Platform (NKP) üyeleri ve yurttaşlar, kent merkezindeki Atatürk Parkı’nda bir araya geldi. 26 Nisan 1986’da, Ukrayna’nın Pripyat kentine bağlı Çernobil kasabasında bulunan nükleer santralde meydana gelen patlama sonrası yaşanan ölümlerin ve çevresel kirliliğe ilişkin görsellerin de yer aldığı eylemde nükleer karşıtı sloganlar atıldı. NKP Dönem Sözcüsü Osman Koçak, Rusya’daki nükleer santrallerin tanıtımı için bu ülkeye davet edilen gazetecilere gerçeklerin yansıtılmadığını belirterek, “Mersin’den 2 bin 600 kilometre uzakta Leningrad yakınlarındaki santrale götürdükleri heyeti, 800 kilometre uzaktaki Çernobil’e götürmüyorlar. Utanacak bir durumları yoksa, neden göstermek istemiyorlar? Nükleer santral neye yararlıdır? Çernobil’de, Fukuşima’da nükleer patlamanın etkilerini önleme çabası içinde ölen yüzlerce emekçiye mi? Yoksa radyasyon bulaşmasından etkilenen milyonlarca insana mı? Patlamanın olduğu alandan boşaltılan yüzbinlerce, radyasyondan dolayı yıllardır ölen binlerce insana mı?” dedi. Nükleer karşıtı eylem açıklamanın ardından müzik ve tiyatro gösterileri ile devam etti.
İstanbul da hayır dedi
İstanbul Nüklere Hayır Platformu Sinop’ta yapılan mitinge katırılırken İstanbul’da Karadeniz İsyandadır Platformu’nun çağrısı ile Kadıköy’de Süreyya Operası’nın önünde eylem gerçekleştirildi. Eylemde yapılan basın açıklamasında, Çernobil felaketinin izlerinin hala sürdüğünün, etkisinin halen devam ettiğinin altı çizildi. Okunan basın açıklamasında, “Doğayı yok eden nükleer, termik santral, maden aramaları gibi çılgın projeler devam ederken iktidarların iklim değişikliği ile mücadelesinden söz edemeyiz. Şirketler ve taşeron siyasetçileri yaşamlarımızdan ellerini çekinceye kadar isyandayız. 33 yıldır zehirleniyoruz, ölüyoruz. Çernobil önce yağmurlarla yağdı ete, süte, ekmeğe… Toprakla filizlenen çocukluğumuza, gençliğimize, yetişkinliğimize, çocuklarımıza. Radyasyon miktarı yüksek olduğu için Avrupa’nın almadığı fındıklar, sütler sağlıklı nesil parolası ile okullarda çocuklarımıza dağıtıldı. İmha edilmesi gereken kaynakların tüketilebileceği beyan edildi. Devlet eliyle kanser vakaları hepimizin ailesine musallat oldu. Bilim insanları Çernobil’in etkilerinin 11 nesil süreceğini söylüyor. Çernobil’in zehri halen akarken o günlerde doğan çocuklar olarak söylüyoruz, nükleer santral istemiyoruz” ifadeleri yer aldı.
EKOLOJİ SERVİSİ