Türkiye ve Kürdistan’da en küçük derenin üzerine dahi Hidroelektrik Santrali(HES), tarıma elverişli topraklarda ise termik santraller kuran AKP iktidarı, son olarak Mersin Akkuyu’da nükleer santralin temelini attı. Yöre halkının ve çevre örgütlerinin tüm tepkilerine rağmen “enerji” adı altında doğa tahrip edilirken, bu işten tek karlı çıkan özel şirketler oldu. Halkların Demokratik Partisi(HDP) Ekoloji Meclisi’nden Ayşegül Demirkol, enerji politikalarının yıkım getirmeye devam ettiğini belirterek, “Nükleer Karşıtı Programda ‘rüzgar ve güneş bize yeter’ diye başlamıştık. Belki 10-15 yıllık süreç bu. Ama gördük ki rüzgar ve güneş enerjisi de tekelleşti. Kapitalist sistemin, kar amacı güden herhangi bir enerji üretiminin de artık temiz olmadığını düşünüyoruz” dedi. HDP olarak nükleer enerjinin yasaklanması gerektiğini savunduklarını aktaran Ayşegül, ekolojik sisteme zarar getirecek her şeyi yerellerden örgütleyerek anlatmaya çalıştıklarını kaydetti. Enerji ihtiyacının yerelin ihtiyacına göre belirlenmesinin ekolojik yıkımı engelleyeceğini vurgulayan Ayşegül, HDP olarak bu projelerin getireceği zararları önceden aktardıklarını ve HDP’ye olan inancın da arttığını ifade etti.
İZMİR