NKÜ Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Konukcu, iklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle son 50 yılda Türkiye’deki sulak alanların yarısından fazlasının kuruduğunu belirtti
Geçtiğimiz gün Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde (NKÜ) düzenlenen “Trakya Bölgesi’nde İklim Değişimine Adaptasyon İçin Nötr Arazi Bozunumu Projesi (İklimTrak)” tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıda dünya nüfusunun yüzde 40’ının sağlıklı şekilde suya erişemediği ve her yıl 500 milyon m3 ağır metalin ana su kaynaklarına deşarj edildiği belirtildi. Bu nedenle çok sayıda balık, kuş ve memelinin yok olduğunu söyleyen NKÜ Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Konukcu, iklim değişikliği ve küresel ısınma nedeniyle son 50 yılda Türkiye’deki sulak alanların yarısından fazlasının kuruduğunu belirtti.
Kuraklık ve ekonomik kriz
Konukçu, “Son 50 yılda 36 göl kurudu, 14 gölümüz kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Türkiye’de her 6 yılda bir normal, 13 yılda bir şiddetli kuraklık yaşıyoruz. 23 milyon tarım arazimizin yüzde 72’si yağışlara bağlı. Arazilerden sadece yüzde 28’ini sulayabiliyoruz. 2000 yılında büyük bir ekonomik kriz oldu, tarımsal üretimimiz yüzde 8 civarında küçüldü. 2007’deki kuraklıkta ise yine tarım yüzde 8’e yakın küçüldü. Demek ki Türkiye’de kuraklık, tarımsal üretimi büyük ekonomik krizler kadar etkileyen bir yapıya sahip. Kırılgan bir yapıya sahip tarım sistemimiz var” dedi. NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin ise Türkiye’deki yağışların düzensiz olduğunu, tarımda verimin alınan yağışlara bağlı arttığını veya azaldığını söyledi.
Gerçekler görmezden gelindi
Toplantıda birçok sorunun dillendirilmemesi ise dikkat çekti. Tekirdağ’da yoğunlaşan sanayi, doğalgaz ve kaya gazı sondajlarından söz edilmezken, asıl sorunun bu gerçekler olduğu gündemlerinde yoktu. Dünyadaki sanayi atıklarının suları kirlettiğinden söz edilirken gündemlerinde Ergene Nehri’nin olmaması dikkat çekti. Nehir olma özelliğini yitirip zehirli akışkana dönüştürülen Ergene Nehri’nin zehirli akışkanı Marmara Denizi’nin en büyük kirleticisi olduğu gerçeği ‘İklimtrak’ toplantısında ele alınmadı. Diğer yandan kadim tarım bölgesi olan Trakya’nın Rusya’nın çıkarına bağlanıp bölgeyi enerji merkezi yapma girişimleri sürerken, üniversitenin bu gerçekleri görmezden gelip, sorunları genelleştirmesi bir başka dikkat çeken noktaydı.
EKOLOJİ SERVİSİ