Türkiye ile İsrail arasında karşılıklı sert açıklamalar yapıldı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, seçilmiş belediye başkanlarını görevden alıp kayyum atayan Erdoğan’a Sur, Cizîr ve Colemerg’e yapılan operasyonlar üzerinden yanıt verdi
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İsrail terörist devlettir” sözlerine, Erdoğan yönetiminin Türkiye sınırları içindeki köyleri bombaladığı cevabını verdi. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen de Türkiye’nin “Ezeli teröristlere ev sahipliği” yaptığını kaydetti. Dışişleri de atışmaya girdi.
Partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Hamas’ın seçime giren bir parti olduğunu belirtirken İsrail’in terör devleti olduğunu söyledi. Erdoğan “İsrail bir terör devletidir. Hamas’ı terör örgütü olarak ifade ediyorsun. Hamas, Filistin’de seçimlere girip seçim kazanan bir siyasi parti. Buradan Netanyahu’ya sesleniyorum; Sende atom bombası var mı yok mu? Artık ecelin geliyor. İstediğin kadar nükleer bombaya sahip ol, neye sahip olursan ol ama gidicisin. Karşımızda bir soykırım var. İsrail’in işlediği insanlık suçlarına ses çıkarmayanlar, en az failler kadar bu suçlara ortaktır” dedi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Sur, Cizîr (Cizre), Colemerg’de (Hakkari) 2015-2026’da yapılan operasyonlara atıf yaparak sert cevap verdi. Medyascope.tv’nin haberine göre İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Sözcüsü Ofir Gendelman, Netanyahu’nun cevabını X hesabından paylaştı. Netanyahu’nun açıklaması şöyle: “Terörizmi destekleyen güçler var: Onlardan biri de Türkiye lideri Erdoğan. Erdoğan İsrail’i terör devleti olarak adlandırıyor anacak Hamas’ın terör eylemlerini destekliyor. Kendisi Türkiye’deki köyleri bombaladı. Biz ondan ders almayacağız.”
Netanyahu 2017 yılında da Erdoğan’ın benzer bir açıklamasına şöyle tepki göstermişti: “Kürt köylerini bombalayan, gazetecileri hapse atan, İran’ın uluslararası yaptırımları delmesine yardım eden ve Gazze dahil teröristlerin masum insanları öldürmesine yardım eden bir liderden ahlâk dersi alacak değilim.”
Eli Cohen: Ahlak vaazı verme
İsrail Dışişleri Eli Cohen de X hesabından şu paylaşımı yaptı: “Ezeli teröristlere ev sahipliği yapanlar, terör örgütlerini teşvik edenler İsrail Devleti’ne ahlak vaazı vermemelidir. Türkiye Cumhurbaşkanı gerçeği çarpıtıyor ve bir kez daha tarihin yanlış tarafındadır. 7 Ekim İsrail katliamını yüceltenlerin (İran, Lübnan, Suriye ve Yemen) yanında yer alabilir. İsrail yasalara saygılı, uluslararası hukuka uygun hareket eden bir devlettir. İsrail, IŞİD’den beter olan Hamas terör örgütüne karşı savaşını sürdürecek.”
Sur ve Cizîr
2015-2016’da Sur, Cizîr (Cizre), Colemerg’de birçok mahalle bombalanarak yerle bir edilmişti. Bombardıman nedeniyle insanların girdiği Cizîr bodrumlarında büyük trajediler yaşanmıştı. AKP yönetimi büyükşehir belediyeleri dahil yüksek oylarla seçilmiş onlarca belediye başkanını da görevden alarak kayyum atamıştı.
Kuzey ve Doğu Suriye
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan 4 Ekim 2023’te “Irak ve Suriye’de, özellikle Irak ve Suriye’de PKK ve YPG’ye ait olan bütün alt yapı, üst yapı tesisleri, enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, silahlı kuvvetlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekûn meşru hedefidir” açıklaması yaptıktan sonra da
5-10 Ekim 2023 arası uçaklar, SİHA’larla Kuzey ve Doğu Suriye’de hastaneler, buğday depoları, elektrik santralleri, petrol alanları, tuğla fabrikası, baraj çevreleri, okul, su depoları, mülteci kampları çevreleri vuruldu. Milyonlarca kişi kışa hazırlanırken petrol, gaz ve tarım gibi baş gelir kaynakları bombalanmış, onlarca kişi hayatını kaybetmişti. BM İnsan Suriye Soruşturma Komisyonu, HRW gibi uluslararası kuruluşların raporlarında Rojava ve Suriye’de 4 milyonu aşkın kişinin Türkiye saldırılarından etkilendiği kaydedilmişti.
Dışişlerinden yanıt
Türkiye Dışişleri Bakanlığı yazılı açıklamayla Netanyahu’ya ve Cohen’e şu yanıtı verdi: “Gerçeklerin dile getirilmesinden rahatsız olan Benjamin Netanyahu’nun ve Eli Cohen’in, Sayın Cumhurbaşkanımız hakkındaki asılsız iftiraları, kendi suçlarını örtemeyecektir. Meşruiyetlerini insanlık vicdanında çoktan yitirmiş olan İsrailli yetkililer, tüm dünyanın gözü önünde hastaneleri bombalayarak, kadınları ve çocukları öldürerek işledikleri suçları örtbas edemeyecekler ve dikkatleri başka yöne çekemeyeceklerdir.
Dünya kamuoyunda derin infial uyandıran bu insanlık suçlarının azmettiricileri ve failleri er ya da geç yargılanacaklardır.”
Savaş suçları
1949 Tarihli Cenevre Sözleşmeleri savaş suçlarını tarif ediyor. Sözleşmeye göre sivil halkın öldürülmesi, kötü muameleye tabi tutulması veya zorla çalıştırılması savaş suçudur. Savaş esirlerinin öldürülmesi ya da kötü muameleye tabi tutulması, sivillerin rehin alınması, rehinelerin öldürülmesi savaş suçudur. Kamu ve özel kişilerin mallarının yağmalanması savaş suçudur. Gereksiz yere şehirlerin yakılıp yıkılması savaş suçudur. 1977 tarihli II Nolu Ek Protokol’e göre; sivil halkın askeri operasyonlardan korunması gerekir. Herkesin insanca muamele görmesi, yaralıların, hastaların ve deniz kazasına uğrayanların özel bir şekilde korunması gerekir.
HABER MERKEZİ