7 belediyenin kazanıldığı Riha’da seçim sonuçlarını değerlendiren DEM Parti İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu, kazandıkları her ilçenin sembolik bir anlamı olduğuna işaret ederek, ‘Nemrutlara karşı Güneş’in kentinden cehenneme çevrilen ülkemizi cennete çevirmeye söz veriyoruz’ dedi
31 Mart yerel seçimleri sonucu AKP iktidarı büyük bir hezimet yaşarken, DEM Parti ‘taşımalı seçmen’le irade gaspına rağmen büyük bir başarı sağladı. Kurdistan’ın kayyımla yönetilen tüm kentlerini kayyımdan geri alan halk, AKP’yi Kurdistan’da gerileterek yeni belediyeler de kazandı.
Riha’da (Urfa) ilk defa 7 ilçe belediyesi kazanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) kent için bir ilke imza attı. Daha önce hiç almadığı Bêrecûk (Birecik) ilçesi başta olmak üzere Curnê Reş (Hilvan), Xalfetî (Halfeti), Pirsûs (Suruç), Serêkaniyê (Ceylanpınar), Hewag (Bozova) ve Wêranşar (Viranşehir) belediyelerini kazanan DEM Parti, AKP’nin kalesi olarak gördüğü Riha’da AKP’ye büyük oy kaybettirdi.
DEM Parti Riha İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu seçim öncesi çalışmaları ve seçim sonuçlarını değerlendirdi.
‘Kadın özgürlükçü paradigmayla kenti yönetmeye talip olduk’
Riha’nın elverişli tarım arazilerine sahip bir kent olduğunun altını çizen Aişeoğlu, “Bu kadar güzel bir coğrafyaya sahip, çoğul kimliklerin bir arada yaşadığı bir kentte yerel yönetimlerin önemi bizler açısından çok farklı. Êzidilerin, Arapların, Kürtlerin, Türklerin sorun yaşamadan bir arada yaşadığı coğrafyada yerel yönetimlerde görev alıyor olmamız, paradigmamızın yaşam bulması anlamına da geliyordu. Kayyımın bugüne kadar yarattığı tahribat dışında AKP’nin halka hizmet etmeden kenti yönetmiş olması özellikle gençler açısından, nüfusun yarısını kapsayan kadınlar açısından çok büyük bir sorundu. Kadınlara dokunduğumuzda, yaşamın her alanında ne kadar hizmetin dışında tutulduklarına şahit oluyorduk. Çocuklara baktığımızda çocuğu görmeyen bir politikayla yönetim anlayışına sahip olduklarını gördük. Gençlerin çoğunun yurt dışına gitmesini izler hale geldik. Birçok genç hiçbir umudu olmadığı için Avrupa’ya gitti. Sadece eril bir anlayışla yönetilen bir kentti Riha. Bu yüzden biz yerel yönetim alanında kadın özgürlükçü paradigmayla bu kenti yönetmeye talip olduk” şeklinde konuştu.
‘Paradigmamızı ve yerel yönetim anlayışımızı anlatan bir çalışma yürüttük’
Çözüm sürecinin bitirildiği süreçten bu yana halkın DEM Parti üzerinde yürüttüğü politikalara hâkim olduğunu ifade eden Aişeoğlu, “Bizleri durmadan tutuklayan, gözdağıyla alandan çekmeye çalışan bir iktidarla karşı karşıyaydık. Olağanüstü bir seferberlikle çalışmalarımızı hızlı ve planlı bir şekilde organize ettik. Toplam 13 ilçemiz var, Arap nüfusun yoğun olduğu Akçakale ve Harran ilçeleri dışında kalan 11 ilçede adaylarımızı çıkararak çalışmaya başladık. Seçim öncesinde gerçekleşen ön seçim ve eğilim yoklamaları, halkın kendi belirlediği adaylarla seçime gidiyor olması bizim için büyük bir avantajdı. Eksiklik ve aksaklıklar yaşanmış olsa da halkı sürece dâhil eden bir adımı da beraberinde getirdi. Her ilçenin ayrı bir özgünlüğü var. Örneğin Viranşehir ilçemizle Halfeti ilçemiz aynı özellikleri taşımıyor. Her ilçemizin hassasiyetlerini göz önünde bulunduran bir planlamayla seçim sürecini götürdük. Seçim çalışmalarının en öncelikli adımı her bir yurttaşımızla temas etme yönündeki çalışmalardır. Bunun için de arkadaşlarımız sahada, kadınlar ve gençler başta olmak üzere tüm topluma paradigmamızı ve yerel yönetim anlayışımızı anlatan bir çalışma yürüttü. Kadınlarla çeşitli etkinliklerle, toplantılarla bir araya geldik. Kadınların kendini bizde, bizim kendimizi kadınlarda görmemiz en kıymetli olanıydı. Gençlik buluşmalarına ağırlık verdik. Bildiri dağıtımları ve esnaf ziyaretlerini hiç kesmedik. İşçi eylemlerinin devam ettiği yerlerde işçilerle teması koparmadık” dedi.
‘Newroz’da demokratik yaşam talebi duyuldu’
Newroz’un seçim sürecine denk gelmesinin büyük bir avantaj sağladığını ifade eden Aişeoğlu, uzun zamandır bu şekilde kitlesel bir Newroz’a tanıklık etmediklerini vurguladı. Halkın, büyük bir katılım sağladığı Newroz’da verdiği mesajı anımsatan Aişeoğlu, “Halk Önder Apo’nun özgürlüğüne duyduğu özlemi haykırdı. Büyük bir kitle içinden özgürlük sloganları haykırıldı. Bu halk özgürlüğe susamış. Bu halk demokratik yaşam talebiyle sesini duyurmaya çalışıyor. Newroz’da da bu talebi tüm dünyaya duyurdu. Bizler de bu talebi yerine getirmek için mücadele edeceğiz. Bu süreçte Leyla Zana’nın ilçelerimize gelerek bize güç katması herkese olağanüstü duygular yaşattı. Kürt halkı ve tüm Urfa halkı geçmişte siyasette yer almış ve Kürt halkına duruşuyla güven vermiş, siyasi duruşuyla, temsiliyetiyle, mücadele tarzıyla bir bütün halkın sahiplendiği bir isim Leyla Zana. Leyla Zana’nın halkı yeniden umutlandırması yeniden alana inmesine de vesile oldu. Bize sunduğu katkı çok önemliydi. Bu duruş sandığa sahip çıkmayı da beraberinde getirdi” sözlerine yer verdi.
‘Halkçı belediyeciliğimizle Büyükşehir Belediyesi’ni de alacağız’
Halkın sandığa sahip çıktığının altını çizen Aişeoğlu, “Halkımız sabah saatlerine kadar iradesine sahip çıkarak sandık başını terk etmedi. Halk iradesi bütün gücünü halka karşı kullanan sistem politikalarını bertaraf etti. Özellikle Halfeti ve Hilvan’da halkın iradesine sahip çıkması çok önemliydi. Riha çok uzun süredir sağ partiler tarafından yönetilen bir kent. Ama bugüne kadar biz 7 ilçe belediyesini alma potansiyelini yakalamamıştık. Bu bizim için bir ilkti. Ve bundan sonra geri kalan tüm ilçeleri, aday dahi çıkaramadığımız Akçakale ve Harran’ı da almaya talibiz. İlçelerde yerellerde uygulayacağımız yerel yönetim anlayışımız diğer ilçeleri de etkileyecek. Düşünün ki kocaman bir kent ve bir tarafı AKP tarafından yönetiliyor bir tarafı Yeniden Refah Partisi tarafından yönetiliyor ve 7 ilçesi de DEM Parti tarafından yönetiliyor. DEM Parti’nin sunacağı demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmayla aradaki farkı gören halk eminim ki gelecek seçimlerde fikrini değiştirip DEM Parti’den yana oy kullanacak” diye belirtti.
Arap’ıyla, Kürt’üyle, Türk’üyle tüm halkın AKP’ye, “Siz bize çeyrek altınlar dağıtsanız da, buzdolabı verseniz de, bir oyumuzu satın almak için kendinizi paralasanız da biz sizin kendimize ait olanı rant alanına çevirmenize izin vermeyeceğiz ve bizim olanı size yedirmeyeceğiz” şeklinde mesaj verdiğinin altını çizen Aişeoğlu, “Tokat gibi bir cevap vermiş oldu. ‘Sizi artık Urfa’da istemiyoruz’ cevabıyla halk onları karşı karşıya bıraktı. Genciyle, kadınıyla, çocuğuyla, evine ekmek götüremeyen babasıyla tükenmiş bir toplum yaratıldı. O nedenle toplum bunu artık kabul etmiyor. Bir yanıyla kendi çevresini zengin eden öte yandan ise halkı yoksulluğa sürükleyen bir siyasi anlayış var. Biz DEM Parti olarak halkçı belediyeciliğimizle Urfa Büyükşehir Belediyesini de alacağız” şeklinde konuştu.
‘Büyükşehir’i ile almaya kararlı adımlarla gidiyoruz’
Kazandıkları ilçelerin önemine de işaret eden Aişeoğlu son olarak şunları söyledi:
“Bozova kayyım tarafından gasp edilen bir ilçemizdi. Ardından geri alamadığımız bir ilçeydi. Bozova’yı Zeynel Taş arkadaş şahsında tüm arkadaşlarımız adına Bozova’yı yeniden kazanmanın sevinci içindeyiz. Hilvan 45 yıl sonra ilk defa kazandığımız bir ilçe. 46 yıl önce mücadelenin başladığı topraklara selam olması açısından çok kıymetliydi. İlk defa kazandığımız Birecik, yenilendiğimiz, dirildiğimiz ilçelerden biri. Suruç ve Ceylanpınar en önemli ilçelerimiz, sınır ilçelerimiz. Buradan ‘sınır’ adı altında bizi ayırmaya çalışan anlayışa karşı Rojava’ya selam gönderme zaferlerimiz. Viranşehir rantçı ve talancı zihniyete karşı aşiretvari yönetim anlayışına karşı tekrardan kazandığımız ve DEM anlayışıyla yöneteceğimiz önemli ilçelerimizden biri. Halfeti, Güneş’imizin doğduğu ilçe. Bizim olan ama kayyım tarafından elimizden alınan ama tekrar Güneş’imize kavuştuğumuz ilçemiz. Urfa’yı Büyükşehir’i ile almaya kararlı adımlarla gidiyoruz. Tüm halklara sözümüz olsun, Nemrutlara karşı Güneş’in kentinden cehenneme çevrilen ülkemizi cennete çevirmeye söz veriyoruz.”
Haber: Öznur Değer \JINNEWS