Bir haber kaynağı olmanın çok daha ötesinde; Sosyalist Devrim mücadelesine olan inancı, Kürt Özgürlük Hareketi’ne olan hakimiyeti ve direnişe olan inancı ile tam bir devrimciydi Necmettin Salaz
Ahmet Kanbal
Seyit Evran’ın zamansız gidişini henüz kabullenememiş, Kadri Bağdu’yu anmaya hazırlanırken, Özgür Basın’a ömrünü veren bir başka isim, Necmetin Salaz’ın acı haberi ağır geldi hepimize. Tabi ki; Seyit’ten ne bir fazla ne de bir eksik değil Necmettin Heval için söyeyeceklerimiz.
Her ikisi ile önce haberlerini, demeçlerini okuyarak, ardından birebir görüşerek gelişti muhabbetimiz. Haber kaynaklarımdan biri olmasının yanı sıra dert ortağım diyebileceğim ender insanlardandı Necmettin Salaz.
Hastalığından kaynaklı kısalmıştı sohbet sürelerimiz belki ama o yine de söz konusu mücadele olunca en önde koşanlardandı.
Ne ölüm tehditlerine boyun eğmişti ne de uzun zamandan bu yana mücadele ettiği hastalığına rağmen bir adım geri atmamıştı. Bir taraftan televizyon programları, bir taraftan gazetecilerin talepleri üzerine bölgedeki gelişmelere dair değerlendirmelerinin yanı sıra elinde fotoğraf makinesi ile Federe Kurdîstan Bölgesi’nin nabzını tutmaya çalıştı.
Bazen tek başına, bazen Seyit ile beraber bazen ise yetiştirdiği gazetecilerle aynı sıralarda…
Yıllar sonra bir Seyit’i kaybettiğimizde kötü olduğunu gördüm. Seyit’i sormak istemiştim ama dilim varmamıştı. Sağlığını sorduğumda “İyi değilim” demişti.
İlk defa bu cümleyi kurmuştu ve gerçekten iyi değildi.
Seyit’in yokluğu bize olduğundan kat be kat ağır gelmişti Necmettin Heval’e.
Benim için bir haber kaynağı olmanın çok daha ötesinde; Sosyalist Devrim mücadelesine olan inancı, Kürt Özgürlük Hareketi’ne olan hakimiyeti ve direnişe olan inancı ile tam bir devrimciydi Necmettin Salaz.
Mesleğini en iyi yapmaya çalışanlardan, sahada olmakta ısrar edenlerdendi. O yüzden olsa gerek yönünü Federe Kurdîstan’a çevirmiş, mücadelesine orada devam etme kararı almıştı.
İsyankardı. O kadar isyankardı ki, isyanı bedenini kaplamış, hücrelerine sirayet etmişti adeta. Hastalığına rağmen diri durmaya çalışır, bir gün olsun kötü dahi olsa kötü olduğunu söylemeyen Necmettin Heval’imiz, kendisini diri tutanın isyanı olduğunu söylerdi.
En yaşlımız, en güçlümüz, en dirimiz Necmetin Heval’imizdi. Talebimizi geri çevirmemek için hasta yatağından kalkar, Özgür Basın’a bir kelime bir şey aktarabilir miyim diye düşünürdü. Biz hasta yatağında yatıyor sanırken, o ekran karşısında Özgür Basın’a hizmet etmeyi sürdürüyordu.
Heyecanını kaybetmeyen, mücadelesinden vazgeçmeyen, inancını kaybetmeyen emsallerdendi Necmettin Heval…
Kaleminiz yerde kalmasın…