Cumhurbaşkanı Erdoğan CSO açılış töreninde ‘Sanatı özgürleştirdik’ dese de 18 yıllık iktidarında Türkiye’de sayısız sanatçı tutuklandı, konserler ve tiyatrolar yasaklandı. Söz konusu ‘özgürlüğün’ yakın zamanını mercek altına aldık
Meltem İnci – İstanbul
“Kültür iktidarı” olamama konusunda her fırsatta kendisini eleştiren AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kez Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının (CSO) açılış töreninde 18 yıllık iktidarı boyunca sanatın renkli ve özgür bir karaktere büründüğünü savundu.
“Şairleri, yazarları, sanatçıları arasında ayrım yapan, insanlarını dinledikleri müziklere, giydikleri kıyafetlere göre ayıran eski Türkiye manzarasına son verdik” ifadelerine yer veren Erdoğan’ın, yakın zamanda sinemadan, tiyatroya ve müziğe karşı yasaklarını derledik.
Filmler festivaller yasaklandı
Erdoğan konuşmasında “Kültür faşistlerinden kurtulduk, sanat hayatı canlandı” ifadelerine yer verdi. Ancak 2015 yılında 34. İstanbul Film Festivali kapsamında ilk gösterimini yapmaya hazırlanan “Bakûr“ belgeselinin festivalde gösterilmesini yasakladı. Tarih 15 Kasım 2017’yi gösterirken, Ankara’da ilk kez düzenlenecek olan Alman LGBTİ Film Günleri “birtakım toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar” nedeniyle yasaklandı.
Yine 2017’de; Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluşması planlanan “Sûr: Ax ü Welat isimli belgeselin gösterimi engellendi. 2016 yılında 7. Uluslararası Film Festivali, Malatya Valiliği tarafından OHAL kapsamında iptal edildi.
2017’de Kazım Öz’ün Zer filmi Van Valiliği tarafından iptal edildi. Yine aynı yıl İstanbul Film Festivali’nde prömiyerini yapacak film Kültür Bakanlığı tarafından sansürlendi.
Soruşturma, hapis cezaları
Erdoğan konuşmasında “sanatı özgürleştirdik” dese de iktidar süresince yönetmenlere çektikleri filmler yüzünden hapis cezaları verildi. Tiyatro oyuncularına soruşturma açıldı.
Belgesel yönetmeni Veysi Atay’da onlardan biri. Atay’a “Yeni Yaşam (Nûjîn, 2015)” belgeseli nedeniyle 6 ay hapis cezası verildi. Roza-İki Nehrin Ülkesi (2016) belgeselinin yönetmeni Kutbettin Cebe’ye söz konusu film gerekçesiyle “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla 2 yıl hapis cezası verildi. Fotoğraf (2001), Bahoz (2008) ve Zer (2017) filmleri gerekçesiyle Kazım Öz’e de “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla dava açıldı. Benim Varoş Hikayem (2016) filmiyle Yunus Ozan Korkut ve filmde rol alan beş oyuncu yargılandı.
Son olarak İtalyan yazar ve tiyatro oyuncusu Dario Fo’nun yazdığı “Yüzsüz” oyunu Teatre Jiyane Nü (Yeni Yaşam Tiyatrosu) tarafından “Berû” adıyla Kürtçe’ye uyarlandı. Oyun önce İstanbul’da kaymakamlık tarafından yasaklandı ardından Urfa Valiliği tarafından engellendi. Oyunculara ve oyuna “terör propagandası” gerekçesiyle soruşturma açıldı.
Ciddi destekler!
Koronavirüs salgını boyunca destek göremeyen birçok tiyatro sahnesi kapandı. Kapanmayan sahneler devlet desteği alamadıkları için dayanışma kampanyası başlattı. Müzisyenler kapalı mekanlar nedeniyle işsiz kaldı. Birçoğu yaşamına son verdi. Ancak Erdoğan açıklamasında, “Bilhassa salgın döneminde sinemadan müziğe, tiyatrodan yayıncılarımıza kadar her sektöre ciddi destekler verdik” ifadelerini kullandı.
Sanatçılar tutuklandı
AKP’nin 18 yıllık iktidarında Kürtçe şarkı söylediği gerekçesiyle birçok sanatçı tutuklandı ya da hakkında soruşturma açıldı. Onlardan bazıları şöyle:
Koma Sorxwin üyesi Nudem Durak, iki ayrı davadan toplam 19 yıl hapis cezası aldı. Van Newrozu’nda söyledikleri şarkılarından dolayı Grup Munzur üyelerine 10 ay hapis cezası verildi. Dersim’de 8 Aralık 2019’da verdiği konserin ardından evine düzenlenen baskınla gözaltına alınan sanatçı Yılmaz Çelik tutuklandı. 2019’da Grup Munzur’un eski solisti Şenol Akdağ, yurtdışında çıktığı bir konser gerekçesiyle tutuklandı.2010 yılında çıktığı festivalde “Heval Komurano” isimli şarkıyı seslendirdiği için Kürt sanatçı Rojda 1 yıl 8 ay hapse mahkum edildi. 2012’de Kürtçe şarkı söylediği için sanatçı Muhammet Oğuztemur’a 20 ay hapis cezası verildi.