Geçen gün Kürtçe enteresan bir kaset dinledim. Kaset kahramanı kızımızın adı Nazê idi. Malum, Arapça kökenli adlar bazı harflerle Kürtçeleştirilir. Kürtçede İtalyanca gibi genellikle kadın adlarını ê ile ve erkek adlarını da o ile bitirmek dile rahatlık getiriyor. Örneğin Nazê, Fatê, Xecê, Ayşê… Erkeklerde de Memo, Alo, Remo ve Biro gibi…
Bantta kızımız şu hakikati Kürtçe olarak dile getiriyordu:
“Nazê rabe bi me re, kela xwîna me germ e, heya kengî dijmin paşe bimînin li ser me?” Türkçesi şöyle: “Gençler Nazê’ye çağrıda bulunuyorlar; Nazê kalk bizimle, kanımızın kaynayışı sıcaktır. Ne zamana kadar paşalar bize hükmedecekler.”
Ne kadar acı değil mi? Bugünkü ordumuz paşalarının halk belleğinde yarattıkları şu korkunç imaja bakın. Eğer beraber yaşayan uluslar kendi ordu ve padişahını düşman bilirse, o ülkeden ne hayır beklenir? Ama maalesef bu imaj, yani halk arasında yayılan bu fikir Yeniçeri ağaları düşünce ve icraatlı paşalarımızın eseridir.
Peki paşalar, çoğunuz bu fakir Türkiye halkının çocuklarısınız. Hiçbiriniz, Robert Kolej ve Galatasaray Lisesi’nde okumamışsınız. Parasız yatılı askeri okullarda okumuşsunuz. Aristokratik olarak hiçbiriniz kendi dede ve babalarınızdan konuşamazsınız. Demek ki halk çocuğusunuz ve Napolyon’un dediği gibi, sülaleniz sizinle başlıyor.
Peki, bu fakir Anadolu halkının Türkünden de, Kürdünden de isteğiniz nedir? Yani yaptığınızın bir insanlık ayıbı ve suçu olduğunu bilmez misiniz?
Niçin bu Kürt kızı sizi düşman gibi bilsin. Ama haksız mı Allah için? Kim bilir o kıza veya anasına, babasına ne ahlak dışı uygulamalar yapmıştır asker ve subaylarınız. Belki de babasına dışkı yedirmişlerdi. Peki, kızcağız sizi düşman bilmeyip de, dua edip, teşekkür mü edecek? Yok, lanet ve nefret edecek ve de sizi müzikle tüm Anadolu halkına rezil edecektir.
Benim bu durumlardan hoşlandığımı veya memnun olduğumu sanmayın paşalar. Bilakis çok üzgünüm. Ama öyle anlıyorum ki, size öğretilen faşist ve ilkel bilgilerde, “Kim kime ne ediyorsa, o haklıdır” zihniyeti hakimdir. Fakat bu yanlıştır generaller, paşaların adını general yazmak yetmez. Hakiki ve uygar general olmak lazımdır.
——————-
22 Aralık 1991