8 yaşındaki Narin Güran’ın katledilmesinin hükümetin cezasızlık politikalarından kaynaklandığını söyleyen yurttaşlar, Narin için adalet mücadelesini sürdüreceklerinin mesajını verdi
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî mahallesinde 21 Ağustos’ta kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeni, 19 gün sonra (8 Eylül) mahalleye bir buçuk km mesafede bulunan Eğertutmaz Deresi’nde bulundu. Cenazenin bulunmasının ardından Narin’in anne babası ve abilerinin de olduğu 24 kişi gözaltına alındı.
Narin’in kayıp olduğu 19 gün boyunca yayın yasağı getirilmesi, aile bireylerinin çelişkili ifadeleri, köyün sessizliği bir çok kesimden tepkiye neden olmuştu. Amed başta olmak üzere birçok kentte sokağa çıkan halk, hükümete tepki gösterdi.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan İstanbul’da kadın örgütü temsilcileri ve, Wan halkı hükümetin cezasızlık politikalarına tepki gösterdi.
‘Toplumsal çürüme yaratılmaya çalışılıyor’
ÖGK üyesi Hivda Selen, ülkede sürekli bir biçimde kadın ve çocukların kaybettirildiği ve şüpheli bir şekilde ölü bulunduğunu ifade ederek, bu durumun iktidarın cezasızlık politikalarıyla ilişkisine dikkat çekti.
Hala şüpheli konumdaki ailenin iktidarla ilişkilerinin üzerinde durulması gerektiğine dikkati çeken Selen, “Yayın yasağı getirerek bunun tartışılmasını, kamuoyu oluşmasını engellemeye çalıştılar. Dolayısıyla buradaki devlet ilişkisinin açığa çıkartılması gerekiyor” diye belirtti.
Bu konunun toplumsal bir mesele olduğunu ve buna karşı toplumsal bir tepkinin açığa çıkartılması gerektiğini dile getiren Selen, “Bugün bu topraklarda büyük bir toplumsal çürüme yaratılmaya çalışılıyor. İnsanların toplumsal meselelere duyarsız kalmasını yaratmaya çalışıyorlar. Bütün toplumu, herkesi ses çıkarmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Failler korunup yargı eliyle aklanıyor’
“Feminist Gece Yürüyüşleri’nde, şafak operasyonlarıyla gözaltı yapan devlet 8 yaşındaki bir çocuğu 19 gün boyunca bulamadı” diyen KBG üyesi Betül Topkaya, “Narin’in amcası Salim Güran tutuklandı ama buna dair de açık seçik bir bilgi kamuoyuna verilmedi” dedi.
Kadınların yaşamlarının her an erkekler-devlet tarafından tehdit edildiğini belirten Topkaya, kadınların buna karşı mücadele ettiklerini vurguladı.
Rabia Naz ve Gülistan Doku’yu hatırlatan Topkaya, “Kadınlar katledildiğinde failler korunup, yargı eliyle aklanıyor. Cezasızlık politikaları erkeklere öldürme, şiddet uygulamak için güç veriyor. Yaşamlarımıza sahip çıkmak gibi bir mecburiyetimiz var. Narin’in, Rabia Naz’ın, Gulistan Doku’nun sesi olmaya devam edeceğiz.”
‘Bu ülke artık güvenli değil’
Can güvenliklerinin olmadığını ve kadın katliamlarının her geçen gün artığına dikkat çeken Bilcan Dik, “Toplum neden bu kadar yozlaştı? Bu sebeplerin artık araştırılıp bir sonuca vardırılması gerekiyor” dedi. Düşünmeyen bir toplum yaratılmak istendiğini söyleyen Dik, “Bu politikalara artık son verilmeli. Artık bilinçlenmemiz gerekiyor” diye kaydetti.
Faillerin cezasızlık politikalarıyla korunmasının katliamlara neden olduğunu dile getiren Dik,
“En son örneği Narin. Vahşice katlettiler. Narin’i kendi ailesi öldürdü. Artık bu katliamlar örtbas edilmemelidir. Çocuğu korumayan bir topluma ‘çocuk yapın’ diyemezsiniz. Bu ülke güvenli değil, artık gerçeklerle yüzleşmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘Bu düzen son bulmalı’
Yaşadıkları coğrafyada yüzlerce çocuk ve kadının katledildiğini söyleyen Sinan Ertuş, ” Narin için de asla vicdanımız rahat değil. HÜDA-PAR’ın da açıklamalarına bakarsak benim aklıma çok farklı şeyler geliyor. Bir çocuk 19 gün boyunca bulunamadı. Çünkü bu durum herkes tarafından örtbas edildi ve gerçekler saptırıldı” dedi.
Yasalar, adalet çerçevesinde yürütülmediğine dikkat çeken Ertuş, “Hele ki yaşadığımız coğrafyada hiç yürütülmüyor. Bu iktidar döneminde çocuk, kadın yüzlerce insan katledildi. Ama kimsenin sesi çıkmadı. Narin olayının üstünü de birkaç hafta sonra örtecekler. Yüreğimiz yanıyor. Kendi yandaşına ceza vermez ama sistemin yanlışına karşı ses çıkaran herkese ‘terörist’ derler. Bu düzen artık son bulmalı” ifadelerini kullandı.
KADIN SERVİSİ