Narin Güran davasının ilk duruşmasında sanık Nevzat Bahtiyar, suçu üstlenmesi halinde kendisine para teklif edildiğini anlattı. Sanıklar birçok soruyu hatırlamıyorum diye geçiştirdi. Anne ‘Narin evden çıktıktan sonra görmedim’ derken, baba Salim Güran ise o gün tarlada olduğunu söyledi. Duruşmada ilk gün ise bitti
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çulî kırsal mahallesinde 21 Ağustos’ta katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın failleri hakkında açılan dava görülecek. Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşma öncesi adliyenin önü barikatlarla kapatıldı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı adliyeye tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar getirildi. Tutuklu 4 sanık, “İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla suçlanıyor.
Mahkemece hazırlanan tensip zaptında 4 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşmasına baba Arif Güran’ın “müşteki”, aralarında tutuklu şüphelilerin de bulunduğu 21 kişinin ise “tanık” sıfatıyla katılması için “zorla getirme” kararı çıkarılmıştı.
Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşma öncesi adliyenin önü polis barikatleriyle kapatıldı. Ayrıca adliyenin iç kısmına da bariyerler kuruldu.
Çok sayıda baro başkanının yanı sıra çocuk ve kadın örgütleri, milletvekilleri ve sivil toplum örgütü temsilcileri, duruşmayı izlemek için erken saatlerde adliyeye geldi. Yoğun kalabalık nedeniyle adliye önünde ve içinde uzun kuyruk oluştu.
Gazeteciler ve avukatların duruşma salonuna girmek için bekleyişi devam ederken, bazı avukatlar duruma “Sadece başkanlar alınacaksa duruşmaya neden çağrı yapıyorsunuz” sözleriyle tepki gösterdi.
Duruşma, kimlik tespitiyle başladı. Tutuklu sanıklar askerler eşliğinde duruşma salonuna alındı. Narin Güran’ın babası Salim Güran da duruşmada hazır bulundu.
TBB’den katılma talebi
Kimlik tespitinin ardından konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, yargılama sürecine katkıda bulunmak istediklerini belirtti. Davaya katılma talebinde bulunan Sağkan, “Soruşturmanın adil bir şekilde yürütülmesini istiyoruz” diye kaydetti. Tahir Elçi davasında katılma taleplerinin kabul edildiğini hatırlatan Sağkan, “Gerçekten insan haklarını savunmak TBB’ye görev olarak verilmişse böyle bir yargılamaya katkı sunmak için katılma talebimize izin verirseniz sevinirim” dedi.
Güleç: Bulgular karartıldı
Amed Baro Başkanı Abdulkadir Güleç “Kamera kayıtlarına göre, Narin’in daraltılmış baz istasyonu çalışmasında, huzurda bulunan sanıkların 4’ü Narin Güran’ın evinde. Bu soruşturmada belli eksiklikler var. Bunu şuna bağlıyorum. Adli kolluk yok, idari kolluk var. Olayın başından itibaren Narin’in kaybolma ihtimali üzerinde duruldu. Son görülme anı 15.15. İhbar yapılan saat akşam 20.00. Yani 5 saat sonra ihbar yapılıyor. 8 yaşında kız çocuğunun 5 saat bulunmaması akıllara başka şeyler getiriyor. Ben hukukçu olarak ilk duyduğumda Narin’in katledildiğini düşündüm. ‘Köyde herkes akraba ve kız çocuğu 5 saat bulunmuyorsa katledilmiştir’ dedim. 19 gün boyunca Narin’in cesedi tespit edilemedi, bedenine ulaşılamadı. Narin’in cenazesinin saklandığı için, bütün bulgular ve DNA bulguları karartıldı. Bu bağlamda iddianamenin o tespitini önemsiyoruz. Baz istasyonu çalışmaları bizce de çok önemli. Toplumda bu tespitten kaynaklı siz ve mahkeme heyetinden toplumun vicdanını belirleyen hakkaniyetle karar beklemektedir” ifadelerini kullandı.
Sanık avukatları: Katılma talebine esnek yaklaşılsın
Sanık avukatları, cinayetin aydıntılması için kendilerinin de çaba sarf ettiklerini ileri sürdü. Katılma taleplerine karşı mahkemenin esnek davranmasını istediklerini belirten avukatlar, “Biz şu dengenin korunmasını istiyoruz. Sanığın AİHS 6’ncı madde kapsamında adil yargılanma hakkı vardır. Bu denge de gözetilerek biz baronun ve hukuk örgütlerinin katılma talebinin daha esnek yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Baroların talebine ret
Baroların taleplerini değerlendiren mahkeme başkanı, Amed Barosu’nun katılma talebini kabul etti. Diğer baroların katılma talebi reddedildi.
Nevzat Bahtiyar olayı anlatmak istemedi
Sanık Nevzat Bahtiyar, “Olay günü Salim’i (amca) su için aradım. Suyumuz kesilmişti” dedi. Bahtiyar, “Susma hakkım da var mı?” diye sordu. Mahkeme başkanı, “Var” dedi. Bahtiyar, mahkeme başkanının olayı anlatıp anlatmak istemediğine dair soruya “Yok” yanıtı verdi.
Mahkeme başkanı, Bahtiyar’ın verdiği iki ifade olduğuna işaret ederek, hangi beyanının doğru olduğunu sordu. Bahtiyar, “Son verdiğim beyanım doğrudur” dedi.
Bahtiyar, “Narin Güran’ın evine yaya olarak çıktım. Arabam aşağıdaydı. Salim Güran da o zaman yukarıdaydı, bizim evimizin üstündeydi. Burası ahırın orasıydı. Salim ve ben tek vardım. Salim dışında kimseyi orada görmedim. Salim Güran yukarıdaydı, ben aşağıda sulama yapıyordum. Salim Güran açıkta bekliyordu, arabası yoktu” dedi.
Mahkeme başkanı, daha önce Salim Güran’ın “Bana hemen arabaya bin ve beni takip et“ dediği yönündeki beyanlarını sordu. Bahtiyar, “Böyle bir şey yok” diye kaydetti. Mahkeme başkanı, “Peki savcılıkta niye böyle bir beyanda bulundu” diye sordu. Bahtiyar, “O zaman ben korkmuştum. Beni silahla tehdit ettiler” diye kaydetti.
‘İlişki’ iddiası
Bahtiyar, “Salim sana gel işin var dedi, sen oraya gittin. Sen o esnada evin içinde bağrış, çağrış, çocuğun ölümüne dair ses duydun mu?” sorusunu “Yok” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Eve girdim. Bir odaya gittim baktım Narin yatıyordu. Bana söyledi. Böyle bir olay var. Annesi ile ilişkim olduğu için. ‘Ben ilişkideydim, Narin gördü, öldürdük’ dediler bana” iddialarında bulundu.
Bahtiyar, evde Narin’in cansız bedenini gördükten yaşananlara dair “Bana bunu götürüp kaybettireceksin. Bunu götür bir yere at dedi Salim” dedi.
‘Para teklif edildi’
Bahtiyar, ölümle tehdit edildiğini ekledi. Salim Güran’ın evden dışarıya çıkarak battaniye getirdiğini belirten Bahtiyar, “Battaniyeye sardıktan sonra ben Narin’in cesedini evimin ahırına getirdim. Kimse görmedi. Sonra torbaya koyduk” diye kaydetti.
Bahtiyar, “Yüksel Narin’i arabaya koyduğumda tepede ağlıyordu” dedi. Cenazeyi torbaya koymak için ahıra neden götürdüğü sorusuna cevap veren Bahtiyar, “Bunu ben düşündüm. Ahıra götürdüm baktım çuval içindeydi. Narin’in kıyafeti üzerinde vardı” dedi.
Salim Güran’in çuvalı alarak “Göl” diye tarif ettikleri yerde parçalanmasını istediğini söyleyen Bahtiyar, “Fakat ben cenazeye karışmadım” dedi. Bahtiyar, Salim Güran’ın korkusundan dolayı olayı anlatamadığını öne sürdü. Narin’in nasıl öldürüldüğüne dair soruya, “Bilmiyorum, bağlayarak öldürmüş olabilir diye düşünüyorum” yanıtı verdi.
Bahtiyar, mahkemenin neden itirafta bulunduğu sorusuna, “Vicdanım kabul etmediği için itirafta bulundum” dedi.
Bahtiyar, kardeşinin geçen hafta görüşüne geldiğini, kendisine suçu üstlenmesi halinde para teklif edildiğini aktardığını söyledi. Bahtiyar, “Ben kabul etmedim” dedi.
Görmedim, hatırlamıyorum…
Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi’nin (SEGBİS) kaydının yapılması için duruşmaya ara verildi. Ardından Amed eski Baro Başkanı Nahit Eren, Bahtiyar’a bazı sorular yöneltti. Bahtiyar, “Salim’i ne zamandan beri tanıyorsun” sorusuna “30 yıldır tanıyorum. Çok yakın dostuz. Birbirimizi aradık, kahvede en çok buluşurduk. Olaya yakın onun evine gitmedim” yanıtı verdi.
Narin’i odada cansız gördüğü anda bir tepki göstermediğini belirten Bahtiyar, birçok soruyu “Görmedim” ve “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıtladı. Bahtiyar, “Cesedi battaniye sararken bir ucunu Salim, bir ucunu ben tuttum. Sonra cesedi ben aldım. Salim terliği de al deyince onu da alıp, battaniyeye koydum” dedi.
Bahtiyar, Salim’in battaniyeyi kime verdiğini sorusuna “Bilmiyorum” şeklinde yanıtladı. Nahit Eren, “Siz yer tespitinize gittiğinizde Narin’in bulunduğu çukurda su vardı. Sen Narin’i götürdüğün gün su altında mıydı?” diye sordu. Bahtiyar, buna dair önce “Su altında değildi” dedi, sonrasında “Su vardı” dedi.
Bahtiyar, “Salim’in telefonundaki sildiği tüm kayıtlar geri getirildi. Özellikle WhatsApp mesajları. Bir bilgin var mı?” sorusunu, “Bir bilgim yok”; “17.46’da onu aramışsın?” sorusunu “Bilmiyorum. Sadece 15.08’de aradım”; “17.46’da konuşunca Salim sana ne dedi? 41 saniye ne konuştunuz?” sorusunu ise “Hatırlamıyorum” diye yanıtladı.
Hatay’da çalışan akrabaları “Vecdi” adlı kişiyle yaptıkları görüşmeye dair soruya yanıt veren Bahtiyar, “Beni aramış olabilir de bilmiyorum. Ne konuştuğumuzu bilmiyorum” diye kaydetti.
‘Salim boğdu’
Amed Barosu avukatlarından Aydın Özdemir, “Narin’i siz mi boğdunuz” diye sordu. Bahtiyar, “Yok, Salim boğdu, kendisi söyledi” dedi.
Avukat Aydın Özdemir’in “Narin’i siz mi boğdunuz” sorusuna Bahtiyar, “ Yok Salim boğdu, kendisi söyledi” dedi.
Bu sırada ayağa kalkan baba Arif Güran, “Seni Allah’a havale ediyorum” dedi. Mahkeme baba Arif Güran’ın sakinleştirilmesi için dışarı çıkarılmasını istedi.
Bahtiyar, Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü avukatlarının sorularına “Bilmiyorum” şeklinde yanıtladı.
‘Cenazenin bulunacağını biliyordum’
Enes Güran müdafi avukatı, “İlk başta Yüksel Güran’dan bahsetmediniz. Şimdi ise bahsetmenizin gerekçesi nedir?” sorusunu sordu. Bahtiyar, bu soru ve birçok soruya, “Hatırlamıyorum”, “Görmedim” yanıtını verdi. Kolluk ifadelerinde herhangi bir baskı görüp görmediği sorusuna da Bahtiyar, “Görmedim” dedi.
Bahtiyar, cesedi nasıl götürdüğüne dair soruyu da, şöyle yanıtladı: “Kimse beni görmesin diye ahıra yukarıdan cesedi koydum, bende pencereden girdim.”
Ardından söz alan anne Yüksel Güran’ın müdafileri, Bahtiyar’a “Salim Güran’ın evine gitmek istediğinizde önce Arif Güran mı Salim Güran evi mi gelir?” diye sordu. Bahtiyar, “Arif Güran” dedi. Bahtiyar, Salim’in arabası varken neden cenazeyi battaniye ile taşıdıkları sorusuna “Bir bilgim yok” yanıtı verdi.
Bahtiyar, cenazenin bulunduğu odanın boş olup olmadığı sorusuna “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıt verdi. Bahtiyar, aramaların olduğu zaman neden polislere yardımcı olmadığına dair soruya ise şu yanıtı verdi: “Yerini biliyordum. Ben de cenazenin bulunmasını istiyordum. Bulununca yakalanacağımı biliyordum, kaçmadım. Cenaze bulunsun diye onu yola çıkaracaktım.”
Enes Güran’ın ifadesi
Duruşma, tutuklu sanık Enes Güran’ın beyanlarıyla devam etti. Güran, olayın yaşandığı güne dair, “Narin anneme, ‘Ben camiye gideceğim’ dedi ve gitti. Ben de uyudum. Saat 16.00 gibi evden çıktım. Saat 17.30 gibi eve geldim. Telefonuma baktım, telefonumun kapandığını gördüm. Annemin okuma yazması olmadığı için abim ve babamı aradım yemeğe gelmeyeceklerini söyledi. Sonra arkadaşlarımla sigara içiyordum” dedi.
Mahkeme başkanının çelişen beyanları olduğunu söylemesine karşı Güran, “Bir şey atladığımız için değil, olayın şokunda olduğumuzdan kaynaklı” yanıtı verdi.
‘Amcamdan şüphelendim’
Enes Güran’ın ahıra hiç gitmediğini söylemesi de dikkat çekti. Annesi ve Salim Güran arasındaki ilişki ile ilgili soruya da Enes Güran, “Bu soru bana sorulmaz sonuçta annem” diye yanıt verdi. Mahkeme başkanı ise özür dileyerek, failin ortaya çıkması için söylediğini belirtti. Kolundaki ısırık ve dişlemeye ilişkin konuşan Güran, “Bir erkek güruhu kadınların sesini kapatma peşinde” diye konuştu.
Neden burada olduğu sorusuna Enes Güran, “ Bilmiyorum” yanıtını verdi. Mahkeme başkanın, “Kardeşin Narin öldükten sonra kimden şüphelendin” sorusuna ise Enes Güran, “İlk başta ben Salim Güran’dan şüphelendim” dedi. İddialar çıktığında annesiyle gözaltına alındığında hiç bu ilişki meselesini annesine sorup sormadığı sorusuna ise “Bir şey sormadım” dedi.
Mahkeme başkanının, “Salim Güran’ın öldürme ihtimali var mı?” sorusuna da Güran, “Onu bilmiyorum”, “Nevzat’ın öldürme ihtimali var mı?” sorusuna ise “Araba satışından olabilir. Büyüklerin olduğu cemaatte, babam kendisine ‘o parayı nereye getireceksen getir’ dedi” diye yanıtladı.
Mahkeme başkanının, “Peki Enes, babanın basın açıklamalarında ‘Nevzat kim ki’ diyor. Zaten Nevzat kim ki… Böyle bir insanın plan yapabileceğine kanaatin var mı?” sorusuna da Güran, “Nevzat para verip kendisini Narin’e alıştırmış olabilir” diye belirtti.
Baro avukatları, kol ve sırtındaki izlerin mısır tarlasında oluşup oluşmadığını sordu. Güran, “Hayır” dedi. Mahalleden arkadaşları Muhammet ve Yağmur ile ne kadar görüştüğü sorusuna Güran, “Yarım saat” cevabı verdi. Güran, avukatların bir önceki beyanında bir buçuk saat dediğini hatırlatması üzerine “hatırlamadığını” ileri sürdü. Avukatlar, 22 Ekim’de ailesiyle yaptığı telefon görüşmesini hatırlatarak, görüşmede babana “Diş izi çıkmaz” demesinin ne anlama geldiğini sordu. Enes, buna da “Hatırlamıyorum” yanıtı verdi.
Duruşma verilen ara ardından tutuklu anne Yüksel Güran’ın ifadesinin alınmasıyla başladı.
Anne Güran: Narin çıktıktan sonra görmedim
Olay gününe dair anne Yüksel Güran şunları söyledi: “Sabah 05.00’te ben bahçeye gittim bamya topladım. Önüme bir köpek çıkmış. Eve geldim Osman’ı çıkardım. Oğlum gurbetten gelmişti, keyifliydim. İndiğim zaman Arif ve Muzaffer telefonla konuştu. Muzaffer kahvaltıya geldi. Son soframız güzel oldu. Sonrasında bize zehir ettiler. Biz yemeği yedik Muzaffer ve Arif Batman’a gidecekti. Baran’da gelini alışverişe götürecekti. Enes’in elbiseleri götürdüm. Halen Narin evdeydi. İşimi gücümü evden yapıyordum. Narin, ‘Anne ne zaman bana gelinlik alacaksın’ diyerek, yanıma geldi. Allah belasını versinler, bırakmadılar. Bir benle bir Enes abisinin yanına gidiyordu Narin, oynuyordu. Mutfakta çay ve kahve içiyorlardı. Düğünümüz vardı. Muhammed eve geldiğimde şarkı söylüyordu. Telefonum çocuklar evde olduğunda sürekli evdeydi. Telefon onlardaydı. Narin patates kızartması istedi, öğlende ona patates kızarttım. ‘Saat kaç, saat kaç’ diye Narin soruyordu. Saate baktım saat 13.00’tü, bulaşık yıkadım, ev iş yaptım. Narin gitti, geldi ‘Kuran kursuna geç kaldım’ dedi. Narin, ‘Saat 16.00’ya kadar kursta kalacağım’ dedi. ‘Sıcaktır gitme’ dedim. Ama beni ikna etti gitti. Çığlık attı çok mutluydu. Narin evden çıktıktan sonra kuran çarpsın onu görmedim. Ben çok yorgundum yattım. Kalktığımda Enes de yatıyordu, Muhammed ve Eren oynuyordu, Enes uyuyordu. Kalkmadı.”
Uyandığında tutuklu sanıklardan Hediye Güran’ın eve geldiğini aktaran anne Güran, “Sonra Enes’in telefonu iki kez çaldı, kalktı, arkadaşıyla konuştu. O arada Enes çıktı” dedi.
Mahkeme başkanı “Hediye geldiğinde Enes evde miydi?” sorusuna “Hediye ikinci kez geldiğinde Enes uyuyordu. Enes’in telefonu çalınca uyandı. Enes gittikten sonra da biz bayağı oturduk. Saatleri bilmiyorum” diye belirtti.
“Komutan bana Salim’i görüp görmediğimi sormuştu.
Sonradan aklıma geldi, ben Salim’i görmüştüm” diyen anne Güran’a mahkeme başkanı, “Konuştunuz mu?” sorusunu yöneltti.
Anne Güran’da “Yemin ederim, yemin ederim konuşmadık” dedi. Anne Güran, olay günü Nevzat Bahtiyar’ı da görmediğini iddia etti.
Baba tarlada olduğunu öne sürdü
Son olarak Salim Güran’ın savunması alındı. Olay gününe dair amca Güran, “Her zamanki gibi sabah erken kalktım. Mehmet Selim Atasoy ile tarlaya gittik çalıştık. Sondaj yanına, gittim. Saat 11.00’de çocukları aldık, düğün için alışverişe getirdim. Eve gittik. Sonra eve gidince eşim yemek yaptı yedik. İstirahat ettim biraz. Sonra baktım elektrikçiler var. Mehmet Salih amcanın tarlası elektrik çıkıyor. Orayı kontrol ettik. Amcaoğlumu aradım oda un kurtlanmış dedim. Birkaç kez daha konuştum. Abdulsamet elektrik direğine çıktı, Hamit oradaydı. Bende pamuk tarlasında geziyordum. Elektrik ustaları ile sondajın yanına gittik. O zamana kadar oradaydım. Oğlumu da arabadan indirdim, şüpheli bir araç var dedi bizimkiler. Onu da indirip okul tarafına gitti. Bu adam (Nevzat Bahtiyar’a işaret ederek) ağaçların içindeydi ben onu gördüm selam bile vermedi. Yalan atıyor ben aylarca onunla görüşmedim. Mısırın etrafında tur attım. Çıktım direğe mısır fotoğrafı çektim. Mehmet Salim Atasoy da geldi. Sonra kızım Gizem beni aradı. ‘Narin kaybolmuş’ dedi. Mehmet Salim Atasoy ile feneri alarak gittik. Ben oraya gittiğimde herkes toplanmıştı. Şakir komutanı da ben aradım” şeklinde konuştu.
Telefonun ses kayıt programına dair de konuşan Salim Güran, “Ben programları saatleri kaydetmek için kullanıyorum” dedi. Mahkeme başkanı bu kez “Programı Narin kaybolurken daha fazla lazımken niye siliyorsun” sorusuna, “Ben programı silmedim” yanıtını verdi.
Mahkeme başkanı Güran’ın çelişkisine dikkat çekti
Mahkeme başkanının “Telefon görüşmelerini neden sildin” sorusuna Güran, “Eskortlarla görüşmüştüm, o yüzden sildim” dedi. Mahkeme başkanı “Belki binden fazla eskort ile görüşmüşsündür, onu bilemem ama asıl silmen gerekeni silmemişsin, çünkü eskort mesajların duruyor” diye karşılık verdi.
Başkanın “Sizce Narin’i kim öldürdü” sorusuna da Güran, “Ben görmedim, kim öldürdü bilmiyorum” diye belirtti. Mahkeme başkanının, “Ama yaklaşık 15-20 gün içerisinde Nevzat’tan şüphelenmedin mi” sorusuna da Güran, “Şüphelenmedim ama jandarma beni çağırdığında kimseyle sorunum olup olmadığını sordu, küçük bir sorun olarak Nevzat Bahtiyar demiştim” diye belirtti.
‘Üfürükçü getirdiler’
“Jandarma tutanağında, senin jandarmayı yönlendirdiğin belirtilmiş” diye soran mahkeme başkanına Güran, “Ben kimim ki devleti yönlendireyim? Köpek gibi beni oraya buraya götürüyordu. Muhtar olduğum için yemek bile yemedim. Kuyuları gezdik güvenlik görevlileriyle birlikte. Ben yönlendirmedim. Ama benim yönlendirdiğimi söylüyorlar, jandarma oraya gidip ‘Salim bizi yönlendirdi’ demişler” ifadelerini kullandı.
Üvey Annesi ile ilgili soruya da yanıt veren Salim Güran, “Üfürükçü getirdiler o Nevzat’ın evinin yakınında dediler. Nedim Kaya’ya ben böyle şeylere inanmıyorum, sen ilgilen dedi” diye konuştu. Mahkeme başkanının “İnanmadığın üfürükçüden şüphelenip üvey annenden şüphelenmişsin ama Nevzat Bahtiyar’dan şüphelenmemişsin” sorusuna ise, “Onun bir alıp veremediği Arif abimle yoktu” diye konuştu.
‘Kapasitesi yok ama öğrenmiş yanıtı
Enes’in evlerine gelmediğini belirten Güran, “Sizin Yüksel Güran ile ilişkiniz var mı” sorusuna da “Ben Salim Güran’ım, kardeşime nasıl bunu yaparım. Ben alçak mıyım? Namussuz muyum? Nevzat Bahtiyar, artık anlat” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Nevzat bunları planlayacak kapasiteye sahip mi” sorusunu yöneltti. Amca Güran, “Değil, ama televizyonda her şeyi izledi ve ayarladı” diye yanıtladı.
Mahkeme başkanının, “Sadece sana iftira atar, Yüksel’e niye iftira atıyor” sorusuna da Güran, “Kendini kurtarmak için. Ben 8 yaşındaki Narin’i, meleği, nasıl öldürürüm?” dedi. “Peki WhatsApp mesajlarını niye sildin” sorusuna da Güran, “Kardeşimin 380 keleş mermisi yakalandı. Onu konuşuyorduk. Bu yüzden WhatsApp mesajlarını sildim” dedi.
Başkandan ilginç soru
Mahkeme başkanı, iddianamedeki baz kayıtlarını sordu. Mahkeme başkanı, “Sen neden Narin’in öldürüldüğü yere gece gittin” sorusuna Salim Güran, “Gitmedim, bilmiyorum” diye belirtti. Mahkeme başkanının, “Sen vatan haini misin” sorusuna Güran, “Hayır” dedi.
Aracında çıkan DNA’ya ilişkin de konuşan Güran, “Öyle bir şey yok bana çok iftira attılar. Attıkları iftiralar asılsız çıktı” şeklinde konuştu. Mahkeme başkanı, “Salim Bey, inanmadığın üfürükçünün hareketinden şüphelenip ‘Üvey annemi araştırın’ diyen sen, neden Nevzat’ın hareketinden şüphelenmedin” sorusuna Güran, “Şüphelenmedim” dedi. Araya giren savcı, “Nevzat seni su için arayınca neredeydin” sorusuna da Güran, “Evdeydim” dedi.
Mesajları neden sildiğine dair verdiği yanıtlar
Kadın savcı, “Gece Narin kızımızın olduğu yerden sinyal veriyorsun. Nevzat 1 taş koyduğunu söylüyor, geri kalan 2 taşı sen mi koydun” sorusuna Güran, “Hayır, ben gitmedim” dedi. Bir yerde Whatshap mesajlarını “Ahırdaki mermiler” bir yerde de “eskortlar” nedeniyle sildiği çelişkisine ise Güran, “Her ikisi de doğrudur” yanıtını verdi.
Amed Barosu avukatları, “Siz, oğlunuz Devran’a hiç köydeki kameraların yerlerini tespit et dediniz mi?” dedi. Amca Güran, “Evet, dedim. Zaten ben hepsini tespit ettim” dedi. “Peki, siz 20.46’da Narin’in 15.30 sıralarında kaybolduğunu söylüyorsunuz. Nereden biliyorsunuz?” diyen avukatlara, Güran “Okulun kamerasını açtılar” diye belirtti.
Çelişkili ifadeler
“Salim Bey, Narin’in kaybolduğu gün kaç defa üzerinizi değiştirdiniz?” diyen avukatlara, “Hayır, değiştirmedim” dedi. Araya giren savcı, “Savcılık ifadenizde değiştirdim diyorsunuz” dedi. Güran da, “Hayır, değiştirmedim” şeklinde belirtti.
Avukat Nahit Eren ise Salim Güran’a “Dosyada bilirkişi Kürtçe çeviri yapıyor. 16.28 konuşmasında. ‘Sana ait olan bir şeyin düşmüş orada. Deniliyor’ bu nedir?” dedi. Güran, kaçak elektrikten bahsettiği yanıtında bulundu.
Sorulardan rahatsız oldu
Mahkeme başkanının Ramazan ile çiftliğe gidip gitmediği sorusuna Salim Güran, “Gitmiş olabilirim gitmemiş de olabilirim” yanıtını verdi. Baz istasyonlarına göre evden çıkıp 15.20’de Arif Güran’ın evine girdiği sorusuna ise Güran, “Baz istasyonuna inanmıyorum” yanıtını verdi. Saat 15.39’da ve 15.45’te Dilek ile aynı evde neden görüşme yaptığı sorusuna ise “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıt verdi. Avukat Nahit Eren’in “Ses kayıtları var. Sen Mehmet Selim Atasoy’a ‘Gidelim mi?’ dedin mi?” sözlerine Güran, “Demedim. Sen neyin peşindesin” demesi üzerine mahkeme salonundakiler, Güran’a tepki gösterdi.
Mahkeme başkanı, tanıkların hazırlanmasını talep etti. Avukat Eren, “Bitirmiyor muyuz” demesi üzerine başkan, “Allah ne verdiyse gidiyoruz. Sabaha kadar buradayız” diye karşılık verdi.
DSİ’nin tüm kanal suyunun Eğertutmaz’a verildiğini hatırlatan avukat Eren, Eğertutmaz’a su geldiği zaman ne kadar su verildiğini bilip bilmediğini sordu. Salim Güran, “Ben deredeki çalışmalara hiç katılmadım” şeklinde konuştu. Silahının olup olmadığı sorusuna “Beylik silahım var” yanıtını veren Salim Güran, “ Nevzat’ı korkuttuğun doğru mu” sorusuna ise “Yalan atıyor. Hiçbir şeyden bu Nevzat korkmuyor. Bir ara eşi beni aradı kardeşinin kafasına dipçikle vahşice vuruyordu. Vahşidir bu ne korkması” şeklinde yanıt verdi.
12 çelişkili ifade var
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı, “Hediye Güran, Narin kaybolduktan sonra telefonunu değiştiriyor. Haberiniz var mı?” dedi. Güran, “Hayır, yok” dedi. Avukatın, “Nevzat’ın eşi diyor ki, ‘Birbirlerine kardeşim derlerdi.’ Narin kaybolduktan sonra da bizi aramıza almadılar” sözlerine de Güran, “Ne samimi arkadaşı?” dedi. Avukat: “Siz 2 Eylül’de tutuklanıyorsunuz, 8 Eylül’de Narin bulunuyor. Dosyada 12 tane çelişkili ifade var. HTS’yi kabul etmiyorsunuz. Sinirlenmeyin.” Salim Güran, “Bilmiyorum diyorum” demekle yetindi.
Kamera kaydından bahsetti
Enes Güran’ın müdafi avukatı telefon görüşmesinde tepe kamerası meselesinden bahsetti. Salim Güran, “Jandarma tepe kamerasında düğünde silah sıkan kişiyi görüyor. Qamişlo Bulvarı’ndaki camı bile görüyor. Cam gibi kamera. Ben hakime söylüyorum o kamera görüntülerini bulsun. O kamerayı burada açsınlar herkes bunları görsün” dedi. Kamerayı daha önce niye söylemediğini soran mahkeme başkanına Güran “Ben güneş o saatte tepede diye söylemedim. Yoksa söylerdim” diye konuştu.
Ardından Salim Güran’ın avukatı sorular sordu. “Nevzat Bahtiyar’ı en son ne zaman gördünüz” sorusuna Güran, “Nevzat Bahtiyar ile 2 aydır görüşmedim” dedi. “Nevzat Bahtiyar ile eskortlardan bahseder misiniz” diyen avukata da “O kadar samimi değiliz ”yanıtını verdi. Nevzat Bahtiyar neden senin adını verdi sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Beni gözaltına aldılar. DNA var dedi. Avukatım da benim çocuğum var, diyerek avukatlığımı bıraktı. Gelen giden herkes vurdu. Bundan dolayı söylenmiş olabilir.”
Baba Güran: Şikayetçiyim
Duruşma tanık beyanlarıyla sürüyor. İlk olarak Narin Güran’ın babası Arif Güran konuştu. Güran, “Şikâyetçiyim. Herkes bir şerler söylüyor. O akşam köye geldiğim zaman yaklaşık 5-6 gün uyumadım ve yemek yemedim. Ondan dolayı unutkanlık bende biraz var” dedi. Arif Güran fenalaşınca koltuğa oturtuldu. “Kızımın bulunması için seferberlik ilan edildi” diyen baba Güran, şöyle devam etti: “Öyle insanlar arıyor. Bir kişi ile görüşüyorum 10 kişi beni arıyor. Kızımın kaçırılma riski bende nerede oluştu. Bu ses kayıtlarını atıyordu, saniyelik çocuk ağlama sesi atıyorlardı. Kızınız bende mesajı atıyorlardı. Bir insan benim kızımı görmüşlerse sadece mesaj açıyordum. Bunu jandarmalara da verdim. Onun için kaçırılma şüphesine girdim. Benim kimseye bir zararım olmamış. Doğanın hayatın insanların yaşam tarzı neyse benimde o dur. Biri bana kavga ederse bende ederim. Bu arama sıralarında köpeğin kanala vurduğunu söylediler. Köpeğin kanala yoğunlaştığını söylediler. 20.30-21.00 aralığında ben köye yetiştim. Çevre köylerden gelenler olmuştu. Kalabalıktı. Köpeğin kanal tarafından gezmesinden dolayı oraya geçtik. Üzüm bağı, dağ taş ne varsa gezdik. ‘Başıboş köpekler saldırmış da olabilir’ dedim. Köyün çeşmesine geldim. Köyün alt kısmında jandarmalar ile gezdim. Sonra Muzaffer amcamın oğlu beni aradı. Trafik kazası olmuş dediler. Baktım o kızım değildi. Köye geri geldim aramalara geri döndüm” dedi.
Mahkeme başkanının “Şüphelendiğiniz biri oldu mu” sorusuna, “Olayımı anlattım ona. Polis mi istihbaratçı mı ne onla konuştum. Nevzat ile bir araba ticaretim var. Arabayı satan arkadaş cezaevine girdi. Arabayı satan galerici en son beni aradı. Salim’e, ‘Nevzat’tan arabayı aldığım zaman sen de oradaydın’ dedim. Şu an 80 bin lira zararım var. Neden hep bana oluyor? Nevzat’ı aradım, geldi. Neredeyse kavga edecek duruma geldik. Nevzat durumu asla kabul etmedi, parayı vermeyeceğini söyledi. Ben de kekelemesiyle dalga geçtim. Kellem de gitse, doğru budur. Bu konuşmalar böyle sakin geçmedi. Sorunun aramızda çözülmesini istedim, araya biri girdi. Önce Nevzat anlattı, sonra ben. Hacı Cevat Kaya, Nevzat’ın 40 bin lira ödemesi gerektiğini söyledi. 10 bini Salim’e 30 bini de Arif sen ödeyeceksin dediler” dedi.
Jandarma kameraya bakmamış
Nevzat Bahtiyar’ın aralarındaki para meselesinden dolayı kin besleyip, beslemediğini soran mahkeme başkanına, baba Güran, şu yanıtı verdi: “İlk söylediğimde kimse inanmadı 50 bin TL için çocuk öldürmezler dediler ama böyle bir konumuz oldu. Defalarca söyledim benim kızım tepeye çıkmamış. Senaryo üzerinden senin abin 18.30’da köyden süratle geçti, kızını götürmüş olabilir dediler. Delil istedim yaklaşık 6 akşam jandarmada durdum herhangi bir zorluk görmedim. İlk gün de söyledim. ‘Komutanım kamera benim evimi net görüyor’ dedim. ‘Bizim bakmaya yetkimiz yok’ dediler. Güneş vuruyor diyorlar kızımın en son görüldüğü saatler o kamera 18.30 sıralarını gösteriyor.”
Herkesin beyanlarında çelişki olduğunu söyleyen mahkeme başkanına baba Güran, “O şahin adlı kameraların izlenmesini istiyorum. Benim evimin önünde ağaç bile yok, görülür. O kamera kayıtlarını istiyorum. O kamera net görüyor. Belki o kamera ortaya çıksa Nevzat Bahtiyar da suçsuz çıkabilir ama bakılsın” dedi. Mahkeme başkanı konu ile alakalı ilgili yerlere talepte bulunacaklarını söyledi.
“Aile içinde anlaşmamı yaptınız” sorusuna ise baba Güran, “Biri benim kızımı öldürüp ben onunla oturup anlaşmamı yapacağım. Benim kızımın dosyası 85 milyonun dosyasıdır. Somut delil olarak benim beynimde tek bir şüphe kalmış. O da kamera kayıtlardır” dedi.
Arif Güran, “Nevzat Bahtiyar’ın suyu sizden mi alıyor?” diyen başkana, “Yılın başından sonuna kadar, onun hayvanları için sürekli suyu ben veriyordum. Ama suyu o değil eşi hortumla almaya gelir” dedi. “Narin’ın kaybettiği ve bulunduğu anın tamamında köylülerin bir araya gelip toplandığınız, meseleyi konuştuğunuz oldu mu” diyen mahkeme başkanına da baba Güran, “Her akşam bir evde yemek veriliyordu ben o yemeklere gitmedim. Herhangi bir şekilde aile bireyleri ile toplantı yapmadık. Ali Rıza amcam ile bazen tek başıma görüşüyordum” şeklinde konuştu.
Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı Arif Güran’a Enes’le cezaevinde iken konuşmasında, “Bugünlerde geçecek fazla konuşma” derken söylemi ile neyi kastettiğini sordu. Arif Güran “Sadece moral verdim bu suç mu. Ne yani bana ne demek istiyorsun” diye konuştu
Gazel Bahtiyar: Eşimden şüphelensem teslim ederdim
Ardından sanık Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar tanık olarak dinlendi. Gazal Bahtiyar, “Yüksel’i sadece olay akşamı gördüm. Narin kaybolduğunda eşim Çarıklı’da oğlumun evinde elektriğiyle uğraşıyordu. Sonra eve geldi yemek yedi ve suyumuzun gelip gelmediğini sordu. Su akmıyor deyince yanımda Salim’i aradı DİSKİ’yi aramasını ve gelip suyu yapmasını söyledi. Eşim ardından dışarı gitti meyve ağaçlarını sulamaya gitti. Ben de içerideydim. Sonra balkona çıktım Nevzat’ın kırmızı arabaya binip gittiğini gördüm. Etrafta başka kimseyi görmedim” dedi.
Araba ve battaniye görmediğini belirten Bahtiyar, “Kız kardeşime peynir yapmasını istedim. Nevzat bize peyniri getirdi. Sonra geldi. Dama çıktığımda saat 19.00’du. Narin kayboldu dediler. Yüksel Güran benim kızımı kaybettiler. Dizine vurarak kızımı kim götürdüyse getirdiler. Eşimin hiçbir hareketi dikkatimi çekmedi. Eşim normaldi. Ondan şüphelenseydim teslim ederdim” diye konuştu.
‘Salim Güran’ın eşi evime geldil’
Pazarlık için Ali Rıza Güven’in kendi evine geldiğini, “Hasan Kaya o gün aramış. Nevzat kabul ederse gelsin köyde yaşasın. Ona yardımcı oluruz” dedi. Bende, “Bunu asla kabul etmem dedim. Kim öldürmüşse cezasını çeksin dedim” diye konuştu. Bu teklifi cezaevinde Nevzat’a söylediklerini de Bahtiyar, ifade etti.
Salim’in eşinin gelerek, “Salim tutuklandı. Nevzat da tutuklanacak” dediğini aktaran Gazal Bahtiyar, “Ben de niye Nevzat tutuklanacak dedim. Bana ‘Nevzat’ın da ifadesinin alınacağını bu kez söyledi” diye konuştu.
‘Husumet yoktu’
Güran ailesi ile aralarında husumet olmadığını belirten Gazal Bahtiyar, “Salim’le kardeşim derlerdi. Kardeşim dediği Salim onu sırtından vurdu. Husumet olsaydı oğlum onların evinde yatmazdı” diye belirtti. Salim’in eşini kendi işlerinde kullanıp kullanmadığı sorusuna ise Bahtiyar, “Benim eşim çapkın değildi. Namuslu biriydi. Ne bana ne çocuklarıma bir gün bir şey demedi” şeklinde konuştu. Nevzat’tan sır çıkmayacağını, Salim’in ona güvendiğini söyleyen Bahtiyar, “Salim onu da alet etmiştir” dedi.
Birbirlerini suçladılar
Ardından Yüksel Güran konuştu. Güran, “Benim değil onun burada olması gerekiyor” diyerek Gazal Bahtiyar’ın ona iftira attığını söyledi. Bahtiyar, “Bu yalan söylüyor” diye konuştu. Gazal Bahtiyar, “Siz aşağıya doğru geldiniz. Ben senle camiye kadar geldim. Camiyi aradık. Oğlum da pencereden camiye girdi. Sonra baktık bir şey yoktu” diye konuştu.
Salim Güran ardından Gazal Bahtiyar’a soru sordu. Salim Güran, “Ne şekil vurmuşuz?” diye konuştu. Gazal Bahtiyar, “Sırtından vurdunuz tabi. Suçu Nevzat’a yıktınız” dedi. Bu esnada Salim Güran, “Kamera kayıtları ortaya çıkacak. Narin aşağıdan yukarıya çıkmadı” diye konuştu.
Yarın devam edecek
Enes Güran müdafilerinin sorularına da Bahtiyar cevap verdi. “Eşinin yalan söyleyip, söylemeyeceği” sorusuna, “Başını kesseniz bile eşim yalan söylemez” dedi. Duruşma sona erdi. Duruşma yarın saat 09.00’ da devam edecek.
HABER MERKEZİ