Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı “100 Günlük Eylem Planı”nda yer alan nafaka düzenlemesi ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Getirilmek istenen düzenleme 2016 yılında “Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu”nun kurulmasıyla birlikte gündeme geldi. Düzenlemede tam olarak hangi maddeler olacağı ise muğlaklığını koruyor. Kadınları eve ve eril şiddete mahkum etmek isteyen iktidar, boşanmaların önünü almak için çeşitli önlemler almaya çalışıyor. Kadın örgütleri başta olmak üzere birçok kesim nafakanın kaldırılmasını, ekonomik özgürlüğü olmayan kadınların evliliğe daha bağımlı hale gelmesi ve daha da yoksullaşması olarak değerlendiriyor. Nafaka yasası ile ilgili düşüncelerini sokaktaki kadınlar Jinnews’e anlattı.
‘Mağduriyet iki taraflı’
Nafakanın verilmesi gerektiğinin altını çizen Sonay Korkmaz, “Kadın 5 yıl, 10 yıl evli kaldı, sonra ayrıldı. 5 yıl verilen nafaka, kadın kendi ayakları üzerinde durmadan kesilebiliyor. Bu sebepten dolayı kadın kendi ayakları üzerinde duruncaya kadar bu nafaka ödenmelidir. Sistemin kadın ve erkek noktasında ciddi sorunları var. İki taraflı düşünmek gerekiyor. Diyelim ki, erkek asgari ücretle çalışıyor ayrıldı. Çocuk bakıyor, kira ödüyor nasıl ödesin nafaka? Erkek de zor durumda, kadın da. O zaman kadına istihdam alanları açılması gerekiyor. Erkekler kadınları mağdur ederken, devlet de erkekleri mağdur ediyor” dedi.
‘Nafaka bir şiddet türü’
Nafakanın kısılmaması ya da kesilmemesi gerektiğini vurgulayan Deniz Demirtaş, bütün kadınların ekonomik özgürlüğünün olmadığını söyledi. Demirtaş, “Okula hiç gitmemiş, işi olmayan çok sayıda kadın bulunuyor. Bu nedenle 150 lira bile ilaç gibi geliyor. Herkesin bakış açısı ayrı olabilir. Ama bence bu durum kadına yönelik bir şiddet türü. Büyük bir baskı hattı. Boşanmaktan vazgeçirebilecek bir baskı aracıdır. Nafaka kısıtlanması getirilse veya kaldırılsa dahi kadınlar gördüğü şiddet karşısında her biçimde boşanır. Eğer isterse mutlaka boşanacaktır” diye konuştu.
‘Neden şimdi?’
Kadının çalışmaması ve ihtiyacı olması halinde “nafaka verilmelidir” diyen Ayla Koştur da, “Bence kaldırılmamalı. Erkeğin geliri de iyiyse vermelidir. Neden kaldırılmak isteniyor bilmiyorum. Bunca yıldır böyle devam ediyor ve niye şimdi kaldırılmak isteniyor? Sebep nedir? Boşanmayı zorlaştırmak için yapılıyor. Ama eğer kadın kesin kararlıysa hakikaten zorlamanın bir manası yok. Niye zorlanıyor. Geçinemiyorsa evde huzursuzluk, kötü bir ortam varsa niye kadın adamın kahrını çeksin ki?” diye sordu.
‘Kadının söz hakkı yok’
Kadının yeniden evleninceye kadar nafaka almasından yana olduğunu belirten Ayşe Güner ise, şunlara dikkat çekti: “Ben boşanan kadınların başka bir evlilik yapıncaya kadar nafaka alma hakkı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de kadının söz hakkı maalesef erkekler kadar yok. Her ne kadar eğitimli de olsa, kadınların erkeklerden ayrılması o kadar kolay değil. Kadın ve erkeği eşit şekilde insan olarak görmek gerekiyor. İnsan olarak herkesin özgür iradesiyle karar verip ona göre davranmasından yanayım.”
Safiye Alagaş/Jinnews