İktidarın kadınların nafaka hakkını hedef alan adımları devam ediyor. Nafaka ile ilgili Meclis’e yeni bir düzenleme geleceği konuşulurken, avukat Eylem Sarıoğlu, asıl hedefin kadınları güvencesiz bırakmak olduğunu söyledi
Uzun zamandır “Nafaka mağduru erkekler” adı altında boşanmaları halinde kadınlara bağlanan “yoksulluk nafakası” gasp edilmek isteniyor. Türkiye Medeni Kanunu’nda “Nafaka kadına verilir” diye bir ibare yok. “Ömür boyu ödenen bir nafaka” da yok ama yürütülen kampanyalar gerçek dışı iddialarla manipüle ediliyor.
Sızan bilgilere göre; getirilecek yeni düzenlemede nafaka hakkının evlilik süresiyle sınırlandırılması, nafaka sonrası devletin bunu sosyal yardıma dönüştürmesi ve arabuluculuk sistemi olduğu yer alıyor.
Fırat Haber Ajansı’ndan (ANF) Roni Aram’a konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan avukat Eylem Sarıoğlu, kadınların haklarının elinden alınmak istendiğine ve bunun ileride Medeni Kanun’daki miras ya da mal rejimi haklarına kadar uzanmayacağının garantisi olmadığının altını çiziyor.
Asıl amaç aileyi güçlendirmek
2016’da aile kurumunu güçlendirmek, boşanmanın sebeplerini araştırmak için kurulan Boşanmayı Önleme Komisyonu’nun hazırladığı rapor ile nafaka tartışmalarının başlatıldığını söyleyen Sarıoğlu, “Uzun zamandır ‘nafaka mağduru erkekler’ ekseni üzerinden bir tartışma yürütülüyor. Tartışmanın temelinde aslında “ailenin güçlendirilmesi” var. Bu da kadınların canına, gördüğü şiddet pahasına bir aile birliğini sürdürme çabası. Nafaka meselesi de bunlardan bir tanesi. Çünkü kadın, haklarının olduğunu ya da boşandıktan sonra az da olsa hayatının belli bir kısmını güvence altına alabileceğini bildiği müddetçe o evlere mahkum olmayacak. Haliyle ailenin devamlılığını isteyenler, kadını, bu şiddet dolu eşitsiz yapıya bağlamak için onun haklarını elinden almak istiyor” dedi.
Kadın ya da erkek vurgusu yok
Nafaka hakkının Medeni Kanunun 175. Maddesi olarak düzenlendiğini, “Yoksulluğa düşen taraf eğer diğer tarafa göre daha az kusurluysa -ki eşit kusurda da nafaka talebinde bulunulabilir- boşanma yüzünden yoksulluğa düşüyorsa nafaka talep edebiliyor” diyerek sözlerini sürdüren avukat Sarıoğlu, “175. maddede yoksulluğa düşen kadın ya da erkek gibi bir tabir geçmiyor. ‘Ömür boyu nafaka ödüyoruz’ söyleminin aksine ilişkin bir düzenleme de var yasada. 176. maddede nafakanın ortadan kalkmasını belirleyecek gerekçeler var. Örneğin; taraflardan biri öldüyse nafaka kendiliğinden ortadan kalkar, eğer nafaka alan kişi bir başkasıyla evlendiyse bu durumda da nafaka ortadan kalkar” ifadelerini kullandı.
Çocuklar hiç konuşulmuyor
Mahkemenin bağladığı tek şeyin yoksulluk nafakası olmadığını aynı zamanda çocuk için de iştirak nafakası bağladığını söyleyen Sarıoğlu, “Erkeklerin hiçbir koşula bağlı olmaksızın, daha uzun süre ödedikleri nafaka asıl olarak iştirak nafakasıdır. Bunu çok dilendirmiyorlar, çünkü “çocuklarınıza bakmaktan da mı acizsiniz” lafını işitmek istemiyorlar. O yüzden de tartışmanın ana noktasına genellikle kadına verilen yoksulluk nafakasını koyuyorlar, Çeşitli araştırmaların da ortaya koyduğu üzere 300 ile 400 lira arasında değişen rakamlardan bahsediyoruz” diye konuştu.
Evlilik süresi kadar nafaka
Meclis’e getirilmek üzere hazırlandığı belirtilen taslakla ilgili edindiği bilgileri de paylaşan avukat Sarıoğlu, “Öğrenebildiğimiz kadarıyla nafakaya evlilik sınırı getirilmesi var. O da şöyle: 2 yıl evli kaldıysa 2 yıl nafaka, 5 yıl evli kaldıysa 5 yıl nafaka ödeniyor daha uzun yıllar evli kaldıysa ise yarısı kadar nafaka ödeniyor. Devlet şunu söylüyor; nafaka bittikten sonra bunu ben devam ettireceğim. Erkeği nafaka yükümlülüğünden kurtarıyor” dedi.
Sosyal yardıma bağlanmamalı
Sarıoğlu, ilk bakışta devletin kadına nafaka ödeyecek olmasının da cazip geldiğini ama aslında bunun tehlikeler barındırdığını vurgulayarak şöyle dedi: “Kadınların nafaka süreleri bittiğinde belirli şartlar çerçevesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı üzerinden bir ‘sosyal yardım bağlanması’ olarak tarif ediliyor. Ama bu duruma çeşitli koşular aranabilmesi şartı getirilebilir ve koşullar nedir bilmiyoruz. Kadınların mesleki eğitim ya da kalifiye olup olmamasına bakılmadan ‘40 yaşındaki kadınlara ödenmez’ dendiğinde ne olacak?”
Nafaka hakkı tartışılamaz
Türkiye’de iş bulma olanaklarının yaşa bağlı olduğu, belli bir yaş aralığında iş bulunmadığı, bulunsa bile kayıt dışı çalıştırıldığı gibi bir gerçeğe dikkat çeken avukat Sarıoğlu, son olarak şöyle konuştu: “Burada esas tartışılması gereken şey, niye boşanan kadınlar nafakaya muhtaç? Kadın erkek eşitliğinin, kadına istihdamın, yine boşanmış kadınlara öncelikli kreş hakkının, eğitim olanaklarının sağlandığı bir koşulda zaten kadınlar çalışmayı tercih eder, erkeklerden alacağı 300- 400 lira ile zaten geçinmesi mümkün değil. Kadınlar var olan koşullarda zaten ciddi bir yoksulluk içerisinde. Tüm bu koşullarda kadının nafaka hakkının tartışılmasını doğru bulmuyoruz.”
İSTANBUL