DAD, Dersim’in Ovacık ilçesinde bulunan Munzur Gözeleri’nin ‘çevre düzenlemesi’ adı altında yapılaşmaya açılmak istenmesine ilişkin yazılı açıklama yaptı
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Dersim’in Ovacık ilçesinde bulunan Munzur Gözeleri’nin “çevre düzenlemesi” adı altında yapılaşmaya açılmak istenmesine ilişkin yazılı açıklama yaparak çağrıda bulundu.
Alevi inancında Munzur Gözeleri’nin yaşamın, yeniden doğuşun, toplumsal varoluşun kaynağı olduğuna yer verilen açıklamada, “Nasıl ki toplumsallık insanlığın varlık nedeni ise su kaynakları da bu toplumsallığa ortam hazırlayan kutsal mekânlardır. Su havzaları ile ilk yerleşim yerleri arasında birebir ilişki vardır. Munzur Gözeleri’nin Rêya Heq Alevi inancındaki kutsallığı yaşamın varoluşuyla başlar. Varoluşun, yeniden doğuşun, canlılığın, evrendeki döngünün, doğurganlığın, bilgeliğin, Anakadın kemaletinin kaynağıdır. Nehak zihniyet bu kadim kültürü, toplumsal hafızamızı biliyor. Yeniden doğuşun mekânını da biliyor. Yıllarca Aleviler adına söz sahibi olduğunu söyleyenler, etki ve yetki sahibi olduğunu söyleyenler, bulundukları konumlarından dolayı devlet erkanınca ziyaret edilenler, seçim dönemlerinde milyonlar adına konuşma hakkını görenler, devlet kurumlarının, milletvekillerinin, parti başkanlarının, bakanların fotoğraf karelerinde yer alan kurum temsilcileri, inanç önderleri, siyasetçiler şimdi Munzur zorda ise siz darda değil misiniz? Tam da zamanı değil mi? Pirlerinizin Gülbank sesleri hiç mi kulağınızdan gitmedi? Yediğiniz lokmaların, dinlediğiniz deyişlerin, Hak ve Hakikat arayışında Hakka yürüyen canların hiç mi bir karşılığı yok?” denildi.
Çerağ olma zamanı
Açıklamada şöyle denildi: “Bugün bu kutsal topraklarda olmayan, diasporada yaşamak zorunda kalan, Bu toprağın bu inancın evlatlarına da çağrımızdır. Dönem dönem gelip gölgesine sığındığınız ağaçlar, içtiğiniz su, ayak bastığınız topraklar, sizden bir şey istedi mi? Cemalinizi kutsallarınıza çevirip çerağ olma zamanıdır. Doğru zamanda, doğru yerde hak kelamı söyleme bugün değilse ne zaman? Zamanın ve mekânın ruhu bizden bunu istiyor? Bizim ziyaretgâhlarımızı, Ocaklarımızı doğamızı korumak herkesçe doğru anlaşılmalı. Bu cümle varlığın yuvasına kıymet verdiğimiz içindir. Cümle varlığın su hakkını kirletmemek içindir. ‘Değişim gerek, turizme açılması gerek’ diyen canlara, aslına dönmeleri için bir kapı aralayacaktır. Munzur Vadisi’nde hangi taş üzerine oturdunuz diye sizi rahatsız etti? Hangi ağaç gölgesini esirgedi. Hangi ağaç meyvesini esirgedi? Binlerce yıldır darına durduğumuz Munzur, hangi haneyi rızıksız bıraktı. Ekonomik kazanım olacak diyen nefis erbaplarına da iki kelam etmek isteriz. Aslında bu yaklaşım parası ile her şeyi satın alacağını düşünen nefsani aklın talan zihnidir. Reya Heq Komları para ile itibar vermedi. Mertlikle, emekle, açık yüreklilik ve kadir kıymet bilmekle değer verdi. Bu kıymeti anlamak hepimizin dünyaya liyakatli bir birliktelikle cevap olmamızı sağlar. Meselemiz hay- huy dünya meselesi değildir. Parsa meselesi değildir. İnsan olarak Harde Dewreş’e niyaz ettiğimiz Jiyarlarımıza ve Munzur Suyu üzerinden Basra Körfezi’ne kadar mekânda cümle varlığın yaşam ve su hakkına olan niyazımızdır.” Açıklamanın sonunda “Çağrımız hak ve hakikati esas alan, çar ana sıra ikrar veren, Munzur’u Hakk bilen cümle canlaradır. Yaşanan zulme sessiz kalma! Munzur zorda ise hepimiz dardayız. Zaman sahipsiz, mekân rızasız, Mazlum çaresiz değildir” denildi.
Maden sahaları işletmeye açılıyor
Dersim’de 11 bölge maden işletmeleri için ihaleye çıkarıldı. 23 Eylül 2020’de ihaleye çıkacak olan bu bölge, 1938 katliamından bugüne dek çoğunlukla yasak mıntıka kapsamına alınmış ve insansızlaştırılmış olan yerler. 1993-1994 köy yakmaları sürecinde boşaltılan bölge, maden şirketlerine peşkeş çekiliyor. Doğrudan maden işletme ruhsatı verilecek üç yer şunlar: “Pertek, Ardıç, Söpütlütepe, Kazılı ve Sağman köyleri arasındaki bölge. Pülümür’e bağlı, Erzincan-Erzurum yoluna bakan bölgede Çors köyü. Ovacık’ın Pülümür sınırına doğru Işıkvuran köyü.” Bu 11 maden sahasının 6 tanesi, Ovacık bölgesinde yer almaktadır. Dersim’in en önemli ekolojik alanlarında yer alan Yakatarla, Işıkvuran, Çambulak ve Yalmanlar köylerinden oluşan bu bölgeye, olası maden işletmesinin girmesi durumunda büyük çevresel yıkımların yaşanacağı öngörülüyor. Tamamı boşaltılmış köylerden oluşan bu bölgede halen yerleşim yok ve köylere geri dönüşe izin de verilmiyor. Ceviz ağaçlarıyla ünlü olan bu bölge Dersim’in en nadir doğa güzelliklerini içeriyor. Hem bitki örtüsüyle hem üzerinde yaşayan yaban hayatıyla uluslararası koruma altına alınması gereken bir bölgedir. Buraya maden ruhsatı verilmesi durumunda büyük bir ekolojik tahribat yaşanacaktır.
EKOLOJİ SERVİSİ