“MSC (Münih Güvenlik Konferansı), küresel durumla ilgili güncel anketine, G7 ülkelerinin (Almanya, Fransa, İtalya, Japonya, Kanada, Birleşik Krallık ve ABD) yanı sıra Brezilya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan yaklaşık 12 bin kişi katıldı. Katılımcılara göre Rusya, hâlâ ciddi bir küresel tehdit oluşturmaya devam ediyor. Ancak, “savaş ve iklim değişikliği kaynaklı göçün” sonuçları, artık saldırgan bir Rusya tehdidinden bile daha önemli görülüyor.” (DW Türkçe)
Avrupa ve NATO’nun açıklamalarına bakılırsa Batı dünyası Rusya ile savaşa hazırlanıyor, öte yandan MSC katılımcılarına göre dünya için ilk sıradaki tehdit “savaş ve iklim değişikliğinden kaynaklı göçtür.” Bu tespit çarpıcı bir gerçeği gözler önüne seriyor. Ukrayna Rusya gerilimi dünya için önemli olsa da onun da önüne geçen tüm dünyayı kapsayan ve gittikçe büyüyen bir tehdit bölgesel savaşlar ve iklim değişikliğinin yarattığı yıkım ve göçlerdir. Avrupa ve ABD artan göçlerden bunaldı. Yeni tedbirlerle bu akışı durdurmaya çalışıyor, ancak henüz bir sonuca ulaşılmış değildir.
İklim koşullarındaki değişim şüphesiz dünyada büyük bir felaketin habercisidir. Ancak dünyanın otuz yıldır yaşadığı küreselleşme ve neoliberalizm fırtınası Kuzey ve Güney uçurumunu tarihte olmadık ölçüde derinleştirdi, silahsız milyonlar içinde bulundukları cehennemden “yaşanabilir dünyaya” akın ediyor. Kapitalizmin bu büyük fırtınaya bulduğu bir çözüm yoktur. Çok açık ki, küreselleşme ile 1980’ler sonrasında başlayan yeniden emperyalist paylaşım bugünkü felaketlerin doğrudan sorumlusudur. Ne Rusya ne de güçlenen Çin bu kıyameti hazırladı. Ancak şimdi bütün günah bu ülkelere yıkılmaya çalışılıyor.
Son günlerde Batı basınında en çok yer alan konu “Rusya ile savaştır.” Geçenlerde Alman savunma bakanı Boris Pistorius “beş yıla savaşa hazır olmalıyız” açıklamasını yapmıştı. Almanya hızla silahlanıyor. Birkaç gün önce Almanya başbakanı Schloz Ukrayna ile anlaşma imzaladı.
Scholz, “Bugün tarihi bir adım daha atıyoruz. Devlet Başkanı Zelenskiy ile az önce uzun süreli, ikili güvenlik taahhütlerimize ilişkin bir anlaşma imzaladık.”
Bu anlaşmanın öneminin göz ardı edilmeyecek kadar büyük olduğunu aktaran Scholz, “Anlaşma, Almanya’nın bağımsız Ukrayna’yı Rusya’nın saldırına karşı savunmasında desteklemeye devam edeceğini karara bağlıyor.”
Aynı zamanda Atlantik’in iki yakası arasında Trump’ın açıklamalarından sonra yine bir tartışma patlak verdi. Avrupa’nın silah harcamalarını arttırmasını buyuran Trump, aksi durumda NATO Avrupa’yı korumaz diyerek tehdit etti. Benzer tartışma Trump başkan iken de yaşanmıştı. Avrupa’nın kendi nükleer silahlarına sahip olmasını isteyen Almanya’ya NATO genel sekreteri Stoltenberg karşı çıktı.
Son tartışmalar üzerine “Avrupa’da strateji değişikliğine mi gidiliyor?” sorusu sürekli gündemde yer alıyor. Almanya yetersiz mühimmatı yenilemek için önemli silah fabrikaları kuruyor. Avrupa ikinci dünya savaşından beri en büyük silahlanma dalgası içine girdi.
Bu gelişmeler yaşanırken ilginç bir gelişme daha yaşanıyor: “Rapora göre küreselleşmede geri vitese takılmış durumda. Günümüz dünyasında rekabet ve artan güvenlik ihtiyacı ön plana çıkıyor. Bu bağlamda Çin’e küresel sermaye akışında ise azalma gözleniyor. Batılı sermaye artık diğer ortaklara yöneliyor.
“Ancak bu genel eğilimin tersine hareket eden güçlü bir ülke de var: Almanya. 2024 Münih Güvenlik Raporu’na göre Alman şirketleri, Berlin Hükümeti’nin aksi yöndeki çağrılarına meydan okuyarak Çin’e yoğun yatırım yapmaya devam ediyor. Çin’deki Alman yatırımları, 2023’ün ilk yarısında rekor seviyeye ulaştı.” (DW Türkçe)
ABD stratejik üstünlüğünü bugüne kadar dünyayı silahlandırarak korudu. Aynı yoldan yürümeye devam ediyor. Şimdi hem kendi dostlarını hem de Çin ve Rusya’yı silahlanma tuzağına çekiyor. Bir yanda neoliberalizmin dünyayı son otuz yıldır içine çektiği paylaşım savaşları, büyük yoksulluk ve gerilimler, öte yandan yükselen silahlanma dünyayı patlamaya hazır bir bomba haline getiriyor.
Bütün bu gelişmelerin ortasında Ukrayna Rusya Savaşı sanki uykuya dalmıştır. Ancak böyle sonuçlanmamış savaşlar genellikle daha büyüklerini tetikler.