İzmir Barosu yöneticisi Ali Deman Güler, Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ndeki mültecilerle görüştürülmediklerini belirterek, adalete erişiminin engellendiğini vurguladı. Güler, iletişim kanallarının açılmasını istedi
Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan 55 mültecinin koronavirüs (Covid-19) salgınına yakalandığı ve bir süredir karantinada tutulduğu iddia ediliyor. Bir mültecinin dışarıdaki akrabalarına gönderdiği mesaj üzerine kuruma başvuran avukat müvekkiliyle görüştürülmedi. Baronun adli yardımdan görevlendirdiği avukatlar da mültecilerle görüştürülmüyor.
İçeride nelerin olduğu, mültecilerin sağlık hizmetine ulaşıp ulaşmadığını, ne tür koşullarda kaldıklarına dair bir süredir kimsenin bilgisi yok. Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nde (GGM) geçmişten gelen sıkıntılara dikkati çeken İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Deman Güler, yaşanan sorunların aşılmadığını ifade etti.
‘İletişim kanalı açılmalı’
Koronavirüs salgınından önce de Harmandalı Geri Gönderme Merkezi ile gerekli işbirliğini sağlayamadıklarından dolayı sorunlar yaşadıklarını belirten Güler, müdahale edebilmeleri için iletişim kanal açılması gerektiğini söyledi. Güler, “Baro gibi kamu kurumu niteliğinde olan meslek örgütleri dahi bu süreçte katılımcı olarak düşünülmedi. Biz baro olarak insan haklarını savunuruz. Bu rolümüze rağmen, mültecilere savunman olarak göndermemize rağmen karşımızda bir muhatap bulamıyoruz. Dolayısıyla Harmandalı GGM’de kaç kişinin koronanvirüs olduğunu bilmiyoruz. Yeni bilgileri de ancak mültecilerle yapılan telefon görüşmeleriyle öğrenebiliyoruz” diye belirtti.
Baroya başvuru yok
Harmandalı GGM yönetiminden şimdiye kadar mültecilerle ilgili baroya bir tek başvurunun dahi yapılmadığının altını çizen Güler, cebinde avukata ulaşacak bir kart alacak kadar parası olmayan çoğunlukta mültecilerin olduğu düşünülünce böyle bir başvurunun olmamasının düşündürücü olduğunu belirterek, çok istisnai durumlardan faydalanarak avukatlara ulaşan mültecilerin verdiği bilgiler üzerinden Nisan ayında rapor hazırladıklarını belirtti.
Valiliğin gelen iddiaları reddettiğini söyleyen Güler, “Fakat kaç kişi karantinaya alındı, tedavisi ne durumda gibi soruların cevabı şeffaflığa aykırı bir biçimde verilmiyor. Bu insanlar karantinadan sonra bırakılıyor mu, kendi ülkesine mi gönderiliyor. Eğer kendi ülkesine gönderilmiyorsa bu da bir sorun” dedi.
Harmandalı GGM’sinde normalde 600 kişilik bir kapasite varken son bir kaç yıldır bu sayının bini aştığını ancak salgın döneminde yarıya yakın bir sayıya düşürüldüğünü öğrendiklerini vurgulayan Güler, Harmandalı GGM’deki gibi birçok kurumda tutulan mültecilerin çoğunun Türkçe bilmediğini, avukat hakkından dahi bilgisi olmadığını söyledi.
Mültecilere tavır keskinleşti
Son dönemde mültecilere yönelik tavrın keskinleştiğine dikkat çeken Güler,” GGM’deki mültecilerin hukuk yoluyla Türkiye’de kalmasının önünün kesilmesinin sağlanmaya çalıştığını düşünüyorum. İzmir Barosu Harmandalı GGM yönetimi ile görüşmek istediklerini ama yöneticiler tarafından bu talebin kabul edilmedi. Baro başkanımız il göç idaresiyle salgın sürecinde özellikle görüşmek istedi ancak ulaşamadı. Biz yine de işbirliği yapmak için çabalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Kaynak: MA