Bu yıl 2’incisi düzenlenen Mülteci Film Festivali’nde Misafir ve Capernaum filmlerinin gösterimi yapıldı.
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD) ve Mülteci Destek Derneği (MUDEM) tarafından Avrupa Birliği’nin finansal desteğiyle bu yıl 2’ncisi düzenlenen Mülteci Film Festivali, Büyülü Fener’de başladı. Festivalin ilk gününde Misafir ve Capernaum filmlerinin gösterimi yapıldı. Misafir filminin gösteriminin ardından filmin yönetmeni Andaç Haznedaroğlu ile kısa bir söyleşi gerçekleşti.
‘Artık televizyonları bile açmak istemiyoruz’
İnsanların sınırdan nasıl geçtiğini bir kadın ve çocuk gözünden bakmak istediğini söyleyen Haznedaroğlu, “Biz sadece medyadan 7 yıldır bir göç izliyoruz ama sahayı görmek, sınırın diğer tarafını görmek gerçekle yüzleşmek demek. Artık televizyonları bile açmak istemiyoruz. Sadece bir gerçeğe şahitseniz sorumlusunuz. O yüzden bu filmi çekmek istedim. Bir gün savaş biter ve savaş mahkemeleri kurulursa bu film belge olsun istedim” diye belirtti.
‘Büyük bir dönüşüm yarattı’
Filmi çekimi sırasında bir çok kişiden tepki aldığını dile getiren Haznedaroğlu, “Ağır ve psikolojimizi yıpratan bir konu. Gerçeği görünce kollarınız, vücudunuz daha dazla uyuşuyor. İzleyenlerin bakış açılarının değiştiğini görünce küçücük de olsa bir hareketi değiştiriyorsa benim için çok önemli. Orada olan sivil halka oluyor sınırın ötesi de kamplarda elektrik ve su yok. Çandırlarda taciz tecavüz korkusuyla uyumayı bir düşünün. Ben bir kesite ayna tutma taraftarıyım. Küçük de olsa ne yapabiliriz demek için bu filmi yapmak istedim. Film benim için büyük bir dönüşüm yarattı” ifadelerini kullandı. Söyleşinin ardından Nadine Labaki’nin yönettiği 2018 yapımı Cannes Film Festivali’nin jüri ödüllü Capernaum filminin gösterimi yapıldı. Festival yarın Fatima, Le Havre ve The Good Postman filmlerinin gösterimi ile son bulacak.
Kaynak: MA