Hakkında 2 yılda 25 dava açılan gazeteci Oktay Candemir, ‘Türkiye’de Gazeteciliğin sesi bastırılmaya çalışılıyor’ dedi
Van’da 5 Nisan sabahı evine düzenlenen operasyonla gözaltına alınan ve önceki gün adli kontrol şartı ve yurtdışı yasağı konularak serbest bırakılan Gazeteci Oktay Candemir, son 2 yıl içinde defalarca gözaltına alındı. Hakkında son 2 yıl içinde 25 kez dava açılan Candemir, ülkedeki basın özgürlüğünün geldiği noktaya dikkat çekti. Candemir, “Türkiye’de şuanda 180’e yakın gazetecinin içeride olduğunu düşündüğümüzde bu kadar gözaltı, gazetecilere yönelik bu baskıyla birlikte özgür basının, muhalif basının sesi bastırılmaya çalışılıyor. Ben de gazeteci olarak bundan mustaribim” dedi. Candemir, “Savcılar yaptığımız tüm haberleri, yüzde yüzünü ‘örgüt propagandası’ sayıyor. Ve deniliyor ki siz bu haberlerle algı oluşturmaya çalışıyorsunuz. Savcı kendi değerlendirmesini ortaya koyuyor. Polis fezlekeleri de böyle. Bize yönelik suçlamalar bunlar” diye konuştu.
‘HDP haberleri yapıyorsun!’
Emniyette kendisine “HDP’nin haberlerini niye yapıyorsun? HDP’nin kongresine niye gidiyorsun? DBP açıklamalarını neden takip ediyorsun? Yazdığın yazılarda neden Silopi’deki işkenceyi gündeme getiriyorsun? Yazılarında neden HDP kapatılırsa HDP geleneğinden gelen partilerin oyu artar?” şeklinde sorular yöneltildiğini belirten Candemir, “Hakim ve savcının önünde yüklü bir dosya. Türkiye’de şuandan itibaren haber yapmak suç” diye konuştu.
‘Gazeteci suçludur’
Van’da kendisinin de aralarında olduğu bir çok gazetecinin seçim süresince dinlendiğini hatırlatan Candemir, şöyle devam etti: “Dinlenme tutanağında ‘Örgüt üyesi olduğu iddia edilen bu kişilerin dinlenmesine’ deniliyor. Baştan bir karar verilmiş ve telefonlarımız dinlenmiş. Sonrasında bir şey olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu aslında devletin ve hükümetin gazetecilere bakış açısını net bir şekilde ortaya çıkarıyor. Gazeteci başta suçludur, başta potansiyel teröristtir, gazeteci devleti ve halkı birbirine kırdırtmak için uğraşan mücadele eden kişidir algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Emniyette ve savcılıkta algı tamamen bu. Gazetecilik, düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, hürriyet özgürlüğü diye bir şey yok. Gazeteci suçludur, devleti kötü gösterendir. Gazeteci devletin, hükümetin, askerin, polisin yanlışını yazandır.”
‘Gazeteciliği yapacağız’
“Süleyman Soylu’yu eleştirmişsin” denildiğini belirten Candemir, “Süleyman Soylu’yu sadece eleştirmişim. Hakaret yok, tehdit yok, herhangi bir şey yok. Süleyman Soylu’yu eleştirmek suç. Türkiye’de artık gazeteciler çalışamaz bir noktaya getirilmek istense de sonuçta düşünce ve hürriyeti ifade özgürlüğümüzü sonuna kadar kullanacağız. Gazeteciliği en zor şartlarda bile yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Gazeteci Polat’ın davası ertelendi
Gazeteci Barış Polat’ın “Örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşmasında dijital materyallerin incelenmesine karar verildi. Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanı Barış Polat’ın “Örgüt üyeliği” suçlaması ile yargılandığı davanın 3’üncü duruşması Antep 7’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada yapılan savunmaların ardından 5 dakika ara veren mahkeme heyeti, Polat’ın duruşmalardan muaf tutulma talebini reddederek, mahkemeye sunulan dijital materyallerin incelenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşmayı 10 Eylül tarihine bıraktı.
VAN