Anayasa Mahkemesi (AYM), 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 22’nci maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, il ve ilçe müftülüklerine nikah kıyma yetkisine karşı 23 Ocak 2019 tarihinde yapılan iptal kararını reddetti. Müftülere nikah kıyma yetkisinin verilmesi halinde çocuk yaşta evliliklerin artacağı, cinsel suçların gizleneceği uyarısında bulunan kadınlar, yasaya tepki göstermek için pek çok yerde eylemler düzenlemişti. AYM’nin, yasanın iptali için yapılan başvuruyu reddetmesi sonrası yeniden harekete geçen kadın örgütleri, yasanın geri çekilmesini istiyor. Konuya dair Mezopotamya Ajansı’na konuşan Ankara Barosu avukatlarından Arzu Kurt, bu gelişmenin kayıt dışı evliliklerin ve çocuk istismarının, kız çocuklarının ve kadınların mağduriyetlerinin devlet eliyle artırılması” anlamına geldiğini söyledi.
‘Ayrımcılık yapılıyor’
Dini kuralların, feodalite ve ataerkiyle perçinlendiği toplumlarda dinin toplumsal hayata etkisi en çok kadın haklarını zedeleyen, cinsiyet eşitliğini ortadan kaldıran, özgürlüklerini ve iradelerini kısıtlayan somut bir olgu olduğuna dikkat çeken Kurt, şöyle dedi: “Her ne kadar Meclis ve AYM aykırılık bulmasa da, evlilik gibi toplumsal ve kişisel bir akde dair tarafsız resmi memurlara verilen bir yetkinin dini görevlilere verilmesi; özellikle de yalnızca belli bir din ve mezhebi temsil eden din görevlilerine verilmesi, hem laiklik ilkesinin temelden sarsılması hem de vatandaşlar arasında ayrımcılık yapmak anlamına gelmektedir. Geleneksel kurallar sebebiyle en çok zararı görecek olanların kadınlar olduğunu şimdiden söyleyebiliyoruz. İktidar kadınların bedeninden, kıyafetine, çalışma koşullarından, yaşam tarzlarına kadar bir müdahale arzusu içindeyken sürekli ayrımcı, cinsiyetçi bir dille ötekileştirme politikaları izlerken, toplumda ‘belediyelerde nikah kıyan/müftülerde nikah kıyan’ gibi bir kutuplaşma daha olması kaçınılmazdır.”
‘Tecavüz oranları artacak’
“AKP iktidarı boyunca hızla artan kadın cinayetleri, tecavüz, kadına karşı şiddet, cinsel istismar ve çocuk yaşta evliliklerin sebebi bu tarz kadın karşıtı politikalar ve yasalardır” diyerek onuşmasına devam eden Kurt, müftülük nikahıyla, evlilik için aranan yaş ve irade şartlarının takip edilemeyeceği, dolayısıyla çocuk yaşta evliliklerin ve taciz/tecavüz mağduru kadınların failleriyle evlendirilme oranlarının artacağını öngörmenin zor olmadığını belirtti. Toplumsal muhalefetin kadınların hakları ve kazanımlarını korumak ve ileri taşıyabilmek için mücadele etmesi gerektiğini ifade eden Kurt, “Ataerkiye, faşizme, toplumun muhafazakarlaştırılmasına karşı her türlü alanda sesimizi yükseltmeye devam etmeliyiz, edeceğiz” dedi.
ANKARA