‘Kobanê soruşturması’ kapsamında 17 siyasetçinin tutuklanmasına aydın, sanatçı, siyasetçi ve hak savunucuları tepki göstererek, muhalefetin net tutum alması gerektiği vurgulandı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “Kobanê soruşturması” kapsamında 25 Eylül’de gözaltına alınan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski milletvekilleri ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 20 siyasetçiden 17’si bugün çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Aydın, sanatçı, siyasetçi ve hak savunucuları tutuklamalara tepki gösterdi.
‘Kürtlere karşı yapılan haksızlıklar’
İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, tutuklamaların yargının siyasi irade tarafından yönetildiği bir süreç yaşandığını söyledi. Keskin, “Devlet kendi iç hukuku dahil olmak üzere imzaladığı bütün uluslararası sözleşmeleri yerle bir etmiş durumda” dedi.
Sözlerinin devamında Keskin, “Bizim bir muhalefet sorunumuz var. HDP’yi açıkça desteklemekten, yanında durmaktan çekinen herkese sesleniyorum; HDP’nin yanında durmak bir anlamda Kürtlere karşı yapılan bütün haksızlıklara karşı gelmektir. Kendisine muhalif diyen herkesin ses çıkarması gerekir” dedi.
‘Halkın iradesine ipotek’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Yıldırım Kaya, operasyonu “halkın iradesini ipotek koymak” şeklinde değerlendirdi. HDP’nin sahiplenildiğini ancak bunun yeterli olmadığını kaydeden Kaya, “Sorun demokrasi sorunudur. Barış sorunudur. Eğer Türkiye’de demokrasi ve barışı istiyorsak bu tarz operasyonlardan derhal vazgeçilmelidir. Herkesi demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyorum. Halkın iradesi ipotek altındayken demokrasiden bahsedilemez” şeklinde konuştu.
‘Muhalefet net tutum almalı’
Tutuklama kararının muhalefet ve demokratik cepheye dönük bir saldırı olduğunu söyleyen CHP eski Milletvekili Melda Onur, muhalefet partilerinin operasyona karşı net bir tutum almamasını eleştirerek, muhalefetin daha cesur adım atması gerektiğini belirtti.
‘Demokrasi cephesi bir araya gelmeli’
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Devrimci Yapı ve İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, HDP’ye yönelik gerçekleşen bu operasyonu bütün demokrasi cephesine yapılmış bir saldırı olarak değerlendirdi. Karabulut, “Sıkışan siyasal iktidar kendine muhalif gördüğü tüm güçlere saldırıyor. Tutuklanan HDP siyasetçileri neredeyse tüm hak mücadelesi içinde yer alan isimler. Yapılan operasyonu kınıyoruz. Bu saldırılar ne ilk ne de son. İktidarın kendi siyasi çıkarları için yaptığı bu saldırılara karşı demokrasi cephesi bir araya gelerek, cevap vermelidir” ifadelerini kullandı.
‘Kobanê serhildanı meşrudur’
Sanatçı Devrim Tekinoğlu, operasyon ve ardından yaşanan süreci “devletin Kürtlere yönelik uyguladığı klasik yöntemi” şeklinde yorumladı. Tekinoğlu, sol-sosyalist ve demokratik kesimlere Kürtlere karşı yapılan bu saldırılara karşı aktif mücadele çağrısında bulundu.
Sanatçı Canan Kaplan ise, “Kobanê serhildanı meşrudur, onu savunan tüm yoldaşlarımız da onurumuzdur. İçeride ve dışarıda savaşı yükseltecek bu suç örgütüne karşı aydınlar ve sanatçılar halkların direnişiyle kol kola olmalıdır” diye konuştu.
‘Önümüzdeki seçim’ hesabı
60 ve 61’inci dönem AKP hükümetlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı yapan Ertuğrul Günay da, “HDP’nin elinde bir belediye bırakmamak, parlamentodaki gücünü zayıflatmak ve önümüzdeki seçimde parti olarak engellemek için yapılan bir operasyon. Bilgen gözaltındayken istifa edip, 5 parti kendi aralarında bir başkan belirlemelerini istemeleri üzerine bu sefer kayyum atandı. Bu da olayın siyasi boyutunu gösteriyor. Türkiye’nin gelişmesi için HDP’nin kendisine yer açması çok önemli ama başka bir akıl terörle mücadele adı altında Türkiye’deki hukuku çiğneyerek, davranan bir yol izliyor. Bu da Türkiye’nin zararınadır” diye konuştu.
HABER MERKEZİ