DEM Parti’nin de aralarında bulunduğu muhalefet partilerinin tutuklu Can Atalay için Meclis’in olağanüstü toplanmasına dair talebi kabul edilmedi. Avukatlar ise Can Atalay için Çağlayan Adliyesi önünde buluşarak, ‘Meydan okuyan bu başkaldırıya geçit vermeyeceğiz’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), CHP, TİP, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) tutuklu Milletvekili Can Atalay’a dair verdiği kararların uygulanmaması sonrası Meclis’i 9 Ocak’ta olağanüstü toplantıya çağırdı.
Meclis Başkanlığı, muhalefet partilerinin bu talebine ilişkin olumlu veya olumsuz herhangi yazılı bir yanıt vermedi. Edinilen bilgilere göre CHP’liler, bunun üzerine Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a herhangi bir geri dönüşün olmamasının nedenini sordu. Kurtulmuş’un da partililere Meclis’in şu anda resmi olarak tatilde olmadığı bu nedenle usulen olağanüstü toplantı talebinde bulunmanın ve talebin teknik olarak karşılanmasının mümkün olmadığı yönünde bilgi verdi.
Meclis’ten yanıt yok
Ayrıca muhalefet partililerin talebine ilişkin herhangi bir yazılı yanıtın da verilmediği öğrenildi. Bu nedenle bu gün 15.00’da toplanması beklenen Meclis’in toplanmayacağı öğrenildi. Konuya ilişkin Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da sanal medyada duruma tepki gösterdi. Kaya, 150 milletvekilinin imzası ile başvurunun yapıldığını ve ancak bu başvurunun AKP tarafından yok sayıldığını ve hukuki olmadığını savundu.
Kaya, “Eyy Ak Parti hukuku bu kader itibarsız hale getirmeyin. Helvadan yaptığınız adaleti acıkınca yemeyin!” dedi.
Avukatlar Çağlayan’da eylemdeydi
Öte yandan İstanbul Barosu ve 12 il barosuna bağlı avukatlar, Can Atalay için İstanbul’da bulunan Çağlayan Adliyesi’nde açıklama yaptı. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Avukat Erinç Sağkan’ın da katıldığı eylemde İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç açıklama yaptı.
Filiz Saraç, Yargıtay’ın hukuk sisteminde yeri olmayan bir karara imza attığını belirterek “Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması ile konu bireysel bir hak ihlali olmaktan çıkmış, bütün yurttaşlarımız açısından da ‘hukuk güvenliği’ sorununa dönüşmüştür. Anayasa’da yer alan ‘hukuk devleti’ ilkesi hepimizin güvencesidir” ifadelerini kullandı.
Saraç ayrıca, bu kararın tüm avukarı ve yurttaşların savunma hakkını da hedef aldığını vurguladı.
Başkaldırıya geçit vermeyeceğiz
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da yaptığı açıklamada, 2 ay önce Türkiye Barolar Birliği’nin, Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslektaşlarıyla Ankara’da, Yargıtay binası önünde olduklarını hatırlatarak şunları söyledi:
Sağkan, AYM kararının gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin yeni kararlarıyla perçinlenen ve anayasal düzene meydan okuyan bu başkaldırıya geçit vermeyeceğiz. Siyasi hesaplarla alınan kararların yargı sistemimizi ve ülkemizin geleceğini esir almasına asla ama asla izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ