DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun yargılandığı davanın ikinci duruşması 18 Ocak’ta görülecek. Gazeteciler, duruşmaya katılım çağrısı yaparak, ‘Meslek onuruna sahip çıkalım’ dedi
Ankara merkezli soruşturma kapsamında 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı ve Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Dicle Müftüoğlu hakkında açılan davanın ikinci duruşması 18 Ocak’ta Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Müftüoğlu, mesleki faaliyetleri gerekçe gösterilerek, “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt kurmak ve yönetmek” iddialarıyla suçlanıyor. Mezopotamya Ajansı’ndan Şilan Çi’ye konulan gazeteciler, tutsak meslektaşları için duruşmaya katılım çağrısı yaptı.
Örgütlü mücadeleye saldırı
Müftüoğlu’nun tutukluluğunun hukuksuz olduğunu belirten Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, “Türkiye’de birçok gazetecinin başına gelen tabloyu Dicle de yaşıyor. Dicle, gazeteci kimliğinin dışında aynı zamanda bir meslek örgütünün başkanı. Bu aslında gazetecilerin Türkiye’deki örgütlü mücadelesine de saldırıdır. Dicle’nin suçlu olmadığını herkes biliyor. O iddianameyi hazırlayan savcı da biliyor. Hâkim de biliyor. Ama gazetecilere gözdağı vermek ve korkutmak, meslek örgütlerinin birleşmelerini engellemek üzere tutuklu tutuluyor” diye konuştu.
Kürt basını geri adım atmıyor
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) yöneticilerinden Aysel Işık, hak ihlallerinin yoğun olduğu ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir süreçte mesleklerini icra ettiklerini söyledi. Özgür Basın geleneğini sürdüren gazetecilerin geçmişten bu yana baskı altında olduğuna dikkati çeken Işık, “Bu coğrafyada mesleğimizi icra etmenin bedelleri de oluyor. Bu yüzden iktidar bu yönlü politikalarını sürekli Kürt basını üzerinde sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
Birçok gazetecinin cezaevinde rehin tutulduğunu ifade eden Işık, Kürt gazetecilerin ise kimliklerinden kaynaklı hedef alındığını söyledi. Kürt gazetecilere “Her şeyden önce Kürt’sünüz, bir şeyler yapamazsınız, yazamazsınız, insanların uğradığı haksızlıkları dile getiremezsiniz” mesajı verildiğini kaydeden Işık, “Kürt basını baskılar karşısında elbette ki geri adım atmayan bir noktada” dedi.
Işık, şunları söyledi: “Dünyanın dört bir yanından meslektaşlarımızın gazetecilik onuruna sahip çıkması önemlidir. Müftüoğlu’nun 18 Ocak’ta 2’nci duruşması görülecek. Bizler meslek örgütleri ve gazeteciler olarak orada olacağız. Bu örgütlülüğü büyütmek için toplumsal her kesimin de o duruşmada olması çok önemli.”
Politik nedenlerle tutuklu
DFG yöneticilerinden gazeteci Selman Çiçek, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 29 Ekim 2016’da kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) Müftüoğlu ile birlikte çalıştığını aktardı. Çiçek, “Gazetecilikle tanışmama, gazeteciliği öğrenmeme o vesile oldu. Bana gazeteciliğin nasıl doğru yapılması gerektiğini, tarafsız, ilkeli ve özgür haberciliğin nasıl olması gerektiğini öğretti” dedi.
Çiçek, “Bu zamana dek yapmış olduğu çalışmaların hepsi gazetecilik üzerinedir. Tutuklanması tamamen politik nedenlerden kaynaklıdır” dedi. Müftüoğlu’nun 3 Mayıs Dünya Gazeteciler Günü’nde tutuklanmasıyla gazetecilere mesaj verildiğini söyleyen Çiçek, “İktidar kendisine karşı duran bütün gazetecileri hedefine almış durumda. Çünkü yaptıkları yolsuzluklar, hırsızlıklar ve hak ihlallerinin duyulmamasını istiyor. Bu yüzden hakikati halka duyurmaya çalışan gazetecilere saldırıyorlar” diye konuştu.
Duruşmaya çağrı
Bu saldırılara en çok Kürt gazetecilerin maruz kaldığını ifade eden Çiçek, “Seçim öncesinde çok sayıda arkadaşımız tutuklandı. Depremde gerçekleri yazdıkları için tutuklananlar oldu. Rojava’ya dönük saldırılar olduğunda arkadaşlarımız bu konuda haber yaptıkları için tutuklandılar. Yani arkadaşlarımız ne zaman halka dönük saldırı, hak ihlallerine dönük haber yaptıysa tutuklandı. Bu da bize şunu gösteriyor; demek ki amaç hakikatin halka ulaşmasına engel olmak” ifadelerini kullandı.
Çiçek, ilk duruşmada mahkemenin Müftüoğlu’nun beyanlarını almadan “tutukluluğa devam” kararı verdiğine işaret ederek, “Bu da kararların belli bir yerden alındığının göstergesi. Bu yüzden 18 Ocak’taki mahkemeyi sahiplenmek önemlidir. Müftüoğlu’nu savunmak için herkesi adliyeye bekliyoruz” çağrısı yaptı.
AMED