Bu ay Türkiye’nin her yerinde kadınların erkek-devlet şiddetine karşı isyanı damga vurdu. Ne polis barikatları ne de koronavirüs salgını kadınları durdurabildi. Kadınlar hep birlikte, ‘Kazanımlarımızın ve yaşamlarımızın güvencesi biziz’ dedi
Türkiye’nin onlarca kentinde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla sokaklara çıkan kadınlar, bütün engellemeleri aşarak bir araya geldi. İstanbul’dan Diyarbakır’a, Batman’dan Muğla’ya şiddete karşı seslerini yükselten kadınlar, eleştirilerini sıralayıp taleplerini açıkladı.
Jinnews’ten derlediğimiz haberlere göre; İstanbul’da çok sayıda kadın örgütünün içerisinde yer aldığı 25 Kasım Kadın Platformu, Kadıköy’de toplandı. Eylem alanına yürüyen kadın toplulukları, “Polis defol bu sokaklar bizim”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz”, “Jin Jiyan Azadî”, “Kadınlar artık susmayacaklar” sloganları attı. Kadınlar ayrıca, Aleyna Çakır’ın yaşamını yitirmesinde baş şüpheli Ümitcan Uygun’un üzerinde “katil” yazılı fotoğrafı ile İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan’ın “tecavüzcü” yazan fotoğraflarını da taşıdı. İskele Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, Kürtçe ve Türkçe dillerinde basın açıklaması yaptı.
‘Hesap soruyoruz’
Erkek devlet şiddetinin salgınla birlikte katlanarak devam ettiğini belirten Yağmur Yurtsever, kadınların şiddet ve katledilme riskiyle baş başa kaldıkları evlere hapsedildiklerini söyledi. Yurtsever, “Onlar failleri korumaya, infaz yasasıyla salıvermeye, cezasız bırakmaya devam ederken bizler kız kardeşlerimizin hesabını sormaya devam ettik, ediyoruz: Rabia Naz’a, Nadira Kadirova’ya, Gülistan Doku’ya, şüpheli kadın cinayetlerine ne oldu? İpek Er’in ölümüne neden olan tecavüzcü uzman çavuş Musa Orhan önce tutuklanıp sonra neden serbest bırakıldı? Bizler erkek şiddetinin devlet güvencesinden çıkartılmasını ve faillerin yargılanmasını, şiddete karşı önlem ve koruma politikalarıyla devlet sorumluluğunun yerine getirilmesini istiyoruz! Bizler daimi savaş politikalarının terk edilmesini ve barış içinde yaşamayı istiyoruz” dedi.
‘Mücadelemizle buradayız’
Açıklama, “İsteklerimiz, arzularımız, sınırlarımız, iradelerimiz, emeğimiz, bedenimiz, sesimiz, taleplerimiz, haklarımız, kazanımlarımız, yaşamlarımız ve mücadelemizle buradayız! Erkek, devlet şiddetinin yarattığı bu karanlığa karşı tüm renklerimizle, dayanışmamızın gücüyle, mücadelemizin rengiyle buradayız, birlikteyiz!” ifadeleriyle son buldu. Ardından kadınlar alkışlar eşliğinde, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarıyla eylemi bitirdi.
‘Asıl fail erkek egemen sistem’
İzmir Kadın Platformu da Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sonunda yapılan açıklama Türkçe ve Kürtçe olarak okundu.
Kadınların haklarını korumak için sokağa çıktığında devlet şiddetiyle karşılaştığı, salgın önlemleri adı altında eylemlerin kısıtlanıp yasaklandığı ancak kadınların mücadeleye devam edeceğinin dile getirildiği açıklamada, “Kadınları giderek daha fazla oranda güvencesiz ve niteliksiz işlere mahkum eden, şiddeti derinleştiren, kadınları çaresizleştiren bu sömürü düzenini kabul etmiyoruz” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada ayrıca İzmir depremine de değinilerek, yaraların dayanışma ile sarılacağı ifade edildi. Açıklama Tiyatro Sardunya’nın müzik dinletisi ve halaylarla son buldu.
Taksim’de oturma eylemi
İstanbul’da bu yıl iki ayrı merkezde planlanan 25 Kasım eylemlerinin Taksim ayağında yer alan kadınlar polis tarafından ablukaya alındı. Kadın Komiteleri’nin çağrısıyla Taksim’de toplanan kadınlar polis ablukası altında oturma eylemi gerçekleştirdi.
KADIN SERVİSİ