Latin Amerika’dan yükselen feminizm
“Bir Kişi Daha Eksilmeyeceğiz” (Ni Una Menos) diyerek Arjantin’de 2015 yılında erkek şiddetine ve kadın cinayetlerine karşı sokaklara dökülen feminist mücadelenin sesi şimdi Arjantin ve Şili’deki kürtaj yasağına karşı örgütlenen eylemlerde yükseliyor. Arjantin’de kadınlar özellikle genç kadınlar yeşil eşarplarla sokaklara çıkıp tacize, tecavüze, erkek egemenliğine ve kürtaj yasaklarına karşı eylem yapıyorlar. Bu genç kadınlar hareketlerine Kızların Hareketi adını verdi. Geçen hafta Şili’de de yüz bin kadın geçen yıl elde ettikleri sınırlı kürtaj hakkını tamamına erdirmek, güvenli ve yasal kürtaj hakkını elde etmek için yürüdü. Şili’deki kadınlar da Arjantin’deki kadınların kürtaj hakkı eylemlerinde kullandığı yeşil eşarplar kullandılar. Arjantin’deki Ni Una Menos ve kürtaj hakkı eylemlerindeki gibi Şilili kadınlar da neoliberalizmin kadınların hayatı üzerindeki tahribatına vurgu yapıyorlar. Sınırlanan kürtaj hakkının sınıfsal yansımasına dikkat çektikleri “Zenginin parası yoksulun kanı akar” sloganı geçen haftaki eylemlerde öne çıkan başlıktı. Türkiye’de de 2012’de kürtaj yasağı girişimi kadınların mücadelesiyle püskürtülmüş olsa da halihazırda kamu hastanelerinde ücretsiz kürtaj olmak neredeyse imkânsız hale geldi. Ve “Zenginin parası yoksulun kanı akar” sloganı Türkiye açısından da “hayati” bir siyasal teşhire dikkat çekiyor.
Kaynak: Telesurtv.net- DW Türkçe
LGBTİ+’lara tehdit ve saldırılar devam ediyor…
AKP’nin LGBTİ+ harekete yönelik Onur Yürüyüşü yasaklarını Ankara ve İzmir’de dağıtılan “eşcinsellik sapıklıktır” ve “homoseksüellik iğrençliktir ve iknayla vazgeçilebilir” yazan bildiriler takip etti. 30 Temmuz’da gece saatlerinde ise Pembe Hayat aktivisti ve web editörü Çayan Azadi, Ankara Seyran’da yaşadığı apartmandaki ve yan apartmandaki komşularının homofobik saldırısına maruz kaldı. AKP devleti yeniden inşa ederken homofobi ve transfobiyi devletin temel yapı taşı yapma kararlılığını hayata geçiriyor. Yasaklarının uzanmadığı yerlerde sivil-faşist milislerini harekete geçiriyor. LGBTİ+’lara yönelen bu şiddet ile Antep’te kısa saçlı diye bir genç kadının uğradığı saldırı ve İstanbul’da sevgilisi ile yürüyen kadının mahallesinde saldırıya uğraması arasındaki bağı belirginleşiyor. AKP sokakları zapturapt altına alma hedefiyle LGBTİ+’ları kriminalize ederek görünmezleşmeye zorlarken kadınların sokaklardaki var oluşunu da makbul kadınlık sınırlarına hapsetmeye çalışıyor.
Erkek şiddeti de feminist mücadele de uluslararası…
Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’de gençlerin yüzde kırkı “kadına gerektiğinde tokat atılabilir” diye düşünüyor.Kuşkusuz bu orana kadınlara vurulabileceğini açıkça söylemeye çekinenler dahil değil. Bugün kadınlara tokat atmayı meşru gören gençlerin yüzde kaçının ilerleyen yıllarda boşanmaya çalışan eşlerini öldüreceğini ise her gün okuduğumuz kadın cinayeti haberlerinde görüyoruz. Latin Amerika veKarayipler’de (Bolivya,Küba,Kolombiya, El Salvador, Guatemala, Honduras, Nikaragua ve Dominik Cumhuriyeti) 15-25 yaş arasındaki 4731 genç kadın ve erkekle görüşülerek hazırlanan Latam Gençlik Raporu’na göre, genç kadın ve erkeklerin yüzde 63’ü, erkek arkadaşları öldürmekle tehdit ettiğinde genç kadınların şiddet uygulayan erkekten ayrılmaktan vazgeçeceğini söylüyor. Araştırmaya katılan genç erkeklerin yüzde 65’i kadınlar hayır dese de cinsel ilişkiye zorlamanın normal olduğunu, yüzde 72’si ise geceleri uygun giyinmeyen kadınların erkek şiddetini kışkırttığını söylüyor. Dünyanın bir başka ucunda Yeni Zelanda’da ise kadınların ev içinde erkek şiddetine maruz kaldıklarında on gün ücretli izinli sayılması yasalaştı. “Devasa kazanım” diye adlandırılan bu yasaya göre, on gün içinde kadınların partnerlerinden ayrılması, kendileri ve çocukları için güvenli bir eve taşınması öngörülüyor. Yeni Zelanda’nın dünyanın erkek şiddeti konusunda en yüksek orana sahip ülkelerinden biri olması bu yasayı daha da önemli hale getiriyor. Zira polis kayıtlarına göre her dört dakikada bir kadın ev içi şiddete maruz kalıyor. Dünyada sadece iki ülkede daha benzer bir yasal düzenleme söz konusu.Kanada’da beş gün olan ev içi şiddetizni 2004’den beri Filipinler’de on gün olarak uygulanıyor.
Kaynak: Diken- Telesurtv.net- Guardian