18’incisi düzenlenen “Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülleri” Gönül Öztürkoğlu ile DBB Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’ya verildi. Mızraklı’nın ödülü şiddet gören ve mücadele eden kadınlara adandı
“İnsan Hakları, Demokrasi ve Barış için Birlikte Mücadele, Herkes için Adalet” teması ile bu yıl 18’inci kez düzenlenen “Ayşenur Zarakolu Düşünce ve ifade Özgürlüğü Ödül Töreni”, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlendi.
Törene Ayşenur Zarakolu’nun oğlu Sinan Zarakolu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, HDP Milletvekili Hişyar Özsoy, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, insan hakları savunucuları ile çok sayıda kişi katıldı.
Tören, Ayşenur Zarakolu’nun yaşam hikayesinin yer aldığı sinevizyon ile başladı.
Törende ilk olarak söz alan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Türkiye’nin dünyada en çok gazeteci tutuklayan ülke konumunda bulunmasına işaret etti.
Ardından Ayşenur Zarakolu’nun oğlu Sinan Zarakolu söz aldı. Sinan Zarokoğlu, annesinin yaşamı boyunca verdiği insan hakları mücadelesini sürdürmeye devam ettiklerini ifade etti.
İHD Malatya Şube Başkanı Gönül Öztürkoğlu ödülünü alırken yaptığı konuşmada, insan hakları mücadelesi veren bir kadın olarak Ayşegül Zarakolu adına verilen ödüle layık görülmesinin kendisi için büyük bir gurur olduğunu belirtirken, Kobanê ve Şengal’den gelenlerle yaptığı dayanışma çalışmaları ve dernek çalışmaları gerekçe gösterilerek tutuklandığını ve hakkında açılan davanın hala sürdüğünü hatırlattı.
HDP’li vekil Hişyar Özsoy ise, ödüle layık görülen bir diğer isim olan seçilmiş ve cezaevinde tutulan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı’nın ödülünü vekaleten aldı. Ödül verilmeden önce Selçuk Mızraklı’nın tutulduğu Kayseri Cezaevi’nden tören için gönderdiği mesaj okundu.
Mızraklı’nın mesajı şu şekilde:
‘Kadın deminde, engelsiz bir gelecek umuduyla…’
“1925 şehitlerinden 1980’de 5 No’lu da faşizmin zulmüne bedenlerini ateşe vererek cevap olanlara. Bu hafıza çok derin, bu roman çok uzun. Sevdası çok temiz çok insani. ‘Onur, özgürlük, adalet, barış’ arayışı. Her türden tutsaklığa itiraz; kimliklerin, dillerin, doğanın, inançların ve kadınların esaretine itiraz.
Geçmişlerimiz benzer, geleceğimiz ortak. 1990’da İHD Genel Kurulu’nda Vedat Aydın tarihi Kürtçe konuşmasını yaptığında oradaydım. Şehit Ape Musa da oradaydı. Hep beraber bir özlemi dile getiriyorduk. İnsanlığın en büyük felaketinin-terörünün eşitsizlik, adaletsizlik, güvensizlik ve talan üreten sistemler olduğunu söylüyorduk. Bu yolda yürürken söylediklerimiz ve yaptıklarımızdan ötürü zalimlerin bizlere bir takım bedeller ödettirmeye kalkacaklarını biliyorduk, biliyoruz. Şunu da biliyoruz ki hiçbirimiz canlarını yitirenler kadar ağır bir bedel ödemedi de. Bütün bunlar olmuş iken yine de erdemle, naiflikle adeta sufiler, dervişler misali ülkeye-coğrafyaya uçurumun kenarında seksek oynattıran zalimlere demokrasi dersleri verdik. Halkın yenilmez olduğunu bir kez daha gösterdik.
Yoldaşlarım söz çok uzun ve mücadele çok büyük. Beni layık gördüğünüz ‘Ayşenur Zarakolu Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülünü’ bu uğurda zindanda bulunan ve bu yola düşmüş herkes adına alıyorum. Bizleri onurlandırdınız. Bu çerçevede özgür yaşam hakkı ve hukuk mücadelesi veren Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ı selamlıyor ve özgürlüklerine kavuşmalarını diliyorum. Anaların ve çocukların ağlamadığı, kadın deminde ,engelsiz bir gelecek umudu ve inancı ile sizleri kucaklıyorum. Sağlıkla kalın…”
Hişyar Özsoy ödülü, Mızraklı adına katledilen, şiddet gören kadınlara ve özgürlük mücadelesi veren kadınlara adadı.
Kaynak: JinNews