PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecride rağmen fikir ve felsefesinin büyüyerek sınırları aştığına vurgu yapan Mısırlı araştırmacı Dr. Ferînaz Etiye, Demokratik Modernite projesi için de ‘Ortadoğu’daki sorunlara en uygun proje’ dedi
İmralı Cezaevi’nde 24 yıldır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamazken Ortadoğu’daki halklar Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için girişimlerini sürdürüyor. Öcalan üzerindeki tecride karşı ANHA’ya değerlendirmelerde bulunan Mısırlı araştırmacı ve “Abdullah Öcalan’a Özgürlük için Arap İnisiyatif” üyesi Dr. Ferînaz Etiye, herkesin bu tecride karşı çıkması çağrısında bulundu. Öcalan’a peşi sıra verilen disiplin cezalarına tepki gösteren Etiye, “Öcalan’ın eserlerini okuyan, davasının adaletine ve felsefesine inanan, fikirlerini tanıtmak için gönüllü bir şekilde harekete geçiyor. Bölge ve uluslararası kamuoyuna gerçeği ulaştırmaya çalışıyor. Ayrıca Öcalan’ın davasını tanıtmaya ve bazı bölgesel ve uluslararası güçlerin bu dava hakkında yaydıkları anti-propagandayı teşhir etmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
90 bin imza toplandı
Arap aydınlarının Öcalan’ın davasını tanıtmak için panel, kongre ve konferanslar düzenlediklerini belirten Ferînaz Etiye, Öcalan ile ilgili makale ve araştırmalar hazırladıklarını, öte yandan serbest bırakılması için hem halk inisiyatiflerini hem de imza toplama kampanyaları başlattıklarını söyledi. Ferînaz Etiye, Öcalan’a Özgürlük için Arap Girişimi’nin kuruluşunun başlangıcında bu yana Öcalan’ın özgürlüğü için çoğu Arap devletlerinden olmak üzere akademisyen, hukukçu, aydın, gazeteci ve siyasetçilerinde yer aldığı en az 90 bin kişinin imza verdiğini belirtti.
Farklı mekanizmalar bulunmalı
Abdullah Öcalan’ın davası için çalışan hareketlerin her zaman halk hareketleri ya da sivil toplum örgütlerinden meydana geldiğini belirten Ferînaz Etiye, siyasi hesaplar peşinde koşan hükümetlerin bu konuda hiçbir girişimi olmadığını kaydetti. Abdullah Öcalan’ın davasının tanıtılması için Arap aydınları farklı mekanizmaları bulmaya çağıran Ferînaz Etiye, “Aynı zamanda Öcalan’ın davasına ilişkin faaliyetlerde bulunan hareketlerin çalışmaları önünde bazı engeller çıkıyor. Türk devletinin baskıları nedeniyle hem devletler topraklarındaki toplantı ve faaliyetleri engelliyor, hem de dijital medya araçları ve sistemler tarafından engellemeler yapılıyor” dedi.
Fikirleri tartışılıyor
Öcalan’ın özgürlüğünü destekleyen tüm girişimlerin kendi aralarında koordineli çalışması ve bu davayı güçlü bir şekilde uluslararası alana ve dünyadaki hukuk örgütlerine sunmaları gerektiğinin altını çizen Ferînaz Etiye, “Ayrıca bir strateji ve plan ortaya konulmalı ve sonuçları değerlendirilmeli. Yapılan çalışmalar bilimsel ve sistematik olmalı, istenen sonuçlar elde edilmelidir” diye belirtti.
Arap İnisiyatifi’nin de Öcalan’ın davasının tanıtılması ve özgürlüğünü isteyenlerin bir araya getirilmesi için birçok etkinlik düzenlediği bilgisin veren Ferînaz Etiye, Öcalan’a yönelik komployu, bölgedeki sömürgeci ve iktidar sistemlerinin kendisine yönelik düşmanlığı herkesin bilmesi için bu etkinliklerde Öcalan’ın fikirleri, siyasi ve toplumsal projesinin değerlendirildiğini söyledi.
Tutukluluğu yasaların ihlalidir
Abdullah Öcalan’ın fikirlerine inananların ve onun özgürlüğünü savunanların önündeki en büyük engelin Ortadoğu’da yurttaşlara ulaşmak olduğunu ifade eden Ferînaz Etiye, “Bu alandaki başarı, Kürt Halk Önderinin serbest bırakılması için Türk devletine baskıyı artırabilir. Öcalan’ın tutukluluğunun devam etmesi, tüm uluslararası yasaların ve evrensel insan haklarının ihlalidir. Bu, Öcalan’ın destekçilerine onun özgürlüğünü talep etmeleri için yasal ve uluslararası meşruiyet sağlıyor” vurgusunda bulundu.
Felsefesi sınırları aştı
Abdullah Öcalan üzerinde 24 yılı aşkın bir süredir uygulanan ağır tecrit ve yasaklamalara rağmen fikir ve felsefesinin büyüyerek sınırları aştığına işaret eden Ferînaz Etiye, Öcalan’a yönelik karalama girişimlerine rağmen fikir ve felsefesinin destekçilerin her geçen gün tüm dünyada arttığını belirtti. Kürt sorununun en uygun çözümünün de Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıyla başlayacağının altını çizen Ferînaz Etiye, “Abdullah Öcalan’ın projesi sadece Kürtler veya Kürtlerin yaşadığı ülkeler için değil, Ortadoğu’nun tüm ülkeleri, özellikle farklı etnik köken, din ve aşiretlerin olduğu ülkeler içindir. Öcalan’ın projesi tüm Ortadoğu’da uygulanabilir, bölgedeki sorun ve gerilimlere en uygun çözüm bu projedir” şeklinde konuştu.
‘Fikirleriyle İmralı’yı bir okula çevirdi’
Öte yandan Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê Kantonu’na bağlı Şedadê ve Hol ilçelerindeki yurttaşların katılımıyla Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecrit ile görüşme yasağını uzatan kararı tartışıldı.
ANHA’da yer alan habere göre Suriye Devrimci Gençlik Hareketi tarafından Hol ilçesine bağlı Um Hucera beldesinde yapılan toplantıya onlarca kişi katıldı. Toplantıda konuşan Demokratik Birlik Partisi (PYD) Genel Meclisi üyesi Mehdî El Dixêm, Öcalan üzerindeki ağır tecridi ve kendisine yönelik uygulamaları kınadı. Dixêm, yurttaşlara Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanıncaya kadar mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.
Şedadê ilçesinde de aynı kapsamda yapılan toplantıya onlarca yurttaş, sivil toplum kurumu, siyasi parti ve Arap aşiretlerinin kanaat önderleri katıldı. Toplantıda konuşan Hesekê Kantonu Belediyeleri Komitesi Eş Başkanı Rustem Bekir, Abdullah Öcalan’a yönelik ihlallere dikkat çekerek, “Türkiye Abdullah Öcalan üzerinde ağır bir tecrit uyguluyor, ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilmiyor. Türk devleti Önderliğimizin fikirlerini bu şekilde yayılmasını engelleyebileceğini düşünüyor. Ancak Önder Öcalan’ın demokratik fikirleri yaymak için İmralı Cezaevi’ni bir okula çevirdiğini biliyor” diye konuştu.
Bekir, Abdullah Öcalan’ın perspektiflerinin Ortadoğu’daki krizlerin tek çözümü olduğuna da vurgu yaptı.
HABER MERKEZİ