Minbic’e sürekli operasyon sinyali veren Türkiye, Soçi görüşmelerinde Rusya’ya temizleme sözü verdiği İdlip’te kriz içerisinde. Denetimi altındaki ÖSO gruplarının kontrolünü bile yitiren Türkiye, yaşadığı bu krizi ise Minbic ile perdeleme arzusunda.
Nazım Daştan / MA
Türkiye’nin Minbic’e operasyon tehditleri devam ederken, zaman zaman bu tehdit yerini taciz atışlarına bırakıyor. ABD’nin Suriye’den çekilme kararı ve Rusya’nın rejim eli ile sahaya inmesi, Türkiye’nin kente dönük arayışlarını yoğunlaştırdı. Bölgeye dönük hesaplarını medya yolu ile gündemde tutmayan çalışan Türkiye’nin asıl çabası ise, İdlib’te yaşadığı krizi örtmek. Bu durum Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ÖSO hakimiyetindeki Bab’a da sirayet etmiş halde. Bab sınırına sevkiyat yapan Türkiye’nin karşısında Minbic savunma güçleri ile Suriye rejimi ordusunun sınırları koruyan ortak gücü var.
Havuz medyası ve ana akım medya organlarında her gün “Minbic’a operasyon başladı” ve “ÖSO Minbic yolunda” başlığıyla servis edilen haberlerin bir gerçekliğinin olmadığı Mezopotamya Ajansı’nın (MA) kameralarına yansıdı.
Minbic
Kentin haraketlilik yaşanan iki bölgesinden biri Sacur suyu kıyısı. Sacur, Minbic Askeri Meclisi ve ÖSO grupları arasında sınır olarak belirlenmiş. Ancak Türkiye tarafından kente dönük tehditlere başlandığı günden bugüne bu hat üzerinden bulunan Erep Hesen, Meskenli ve Ondadat köylerine yer yer taciz atışları yapılıyor. Bugüne kadar en çok Erep Hesen Köyü’ne atışlar olurken, iki taraf arasındaki mesafe kimi noktalarda 200 metre kadar. Yukarı Erep Hesen Köyü’nde Minbic Askeri Meclisi bulunurken, hemen karşısında bulunan Aşağı Erep Hesen Köyü’nde ise ÖSO grupları mevzilenmiş durumda. Bu nedenle bir yandan günlük yaşamlarına devam eden köy sakinleri diğer yandanda olası gelişmelere karşı hazırlık içerisinde.
‘Kentimizi korumaya devam edeceğiz’
Bu hattın son mevzisinde konuşlanan Minbic Askeri Meclisi savaşçılarından biri olan Ebu Leyla Minbic, bölgedeki son durum hakkında bilgi verdi. Sacur suyuna kıyısında yer alan bulunduğu mevziden ÖSO gruplarının bulunduğu noktaları gösteren Minbic, “Öyle basında yansıtıldığı gibi değil. Bakın kendiniz de görüyorsunuz. Basında psikolojik bir savaş yürütülüyor. Bunun sahada bir karşılığı yok. Aramızda çok az mesafe var. Saldırılara karşı hazırlıklıyız. Bu tür durumlar bizim için yeni değil. Daha önce defalarca bunlara şahitlik ettik. Biz bu kentin çocuklarıyız. Kentimizi koruyoruz ve korumaya devam edeceğiz. Hem sokaklarımızda hem de mevzilerimizde moralimiz yüksek” dedi.
Öte taraftan IŞİD’e karşı uluslararası koalisyona bağlı güçler de, kentin çeşitli yerlerinde devriye atmaya devam ediyor.
Bab
Sınırları Minbic’in hemen batısından itibaren başlayan Bab’a bağlı Arima kasabasında ise, Suriye rejim güçleri ile Bab Askeri Meclisi’nin yanı sıra El Ekrad güçlerinin konumlanmış durumda. Yine bölgede belli bir sayıda bir güç bulunduran Rusya da, Arima’dan başlayıp Boğaz Köyü’ne kadar uzanan hatta koordine halinde. Bu durumu bozmak için uğraşan ÖSO, iki gün önce Boğaz Köyü’nün hemen dibindeki Xalîdîye Mezrası’na saldırdı.
Ancak Bab Askeri Meclisi savaşçılarının karşılık vermesi üzerine yaşanan kısa süreli çatışma sonrası gruplar geri çekilmek zorunda kalmıştı.
‘Rejim geri çekildi’ haberi asılsız çıktı
Buna rağmen Tük medyası tarafından bu saldırıya dair servis edilen haberlerde “ÖSO’nun saldırması ile rejim güçleri geri çekildi” denildi. Ancak bu haberlerin gerçeği yansıtmadığı kısa sürede ortaya çıktı.
Son saldırı girişimi sonrası yoğun sisin etkisini sürdürdüğü bölgede, savaşçıların olası bir saldırıya karşı elleri tetikte.
İdlib
Diğer taraftan İdlib’in güneyini bombalayan Rusya ile buradaki gruplar arasında iki gündür şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Yine eski adıyla El Nusra olarak bilinen Heyet Tahrir El Şam (HTŞ), MİT’in denetimindeki Nureddin Zengi taburu ve Ulusal Kurtuluş Cephesi gruplarına dönük saldırıya girişmiş durumda. İdlib’in hemen güneyinde yer alan ve Afrîn’le sınırı bulunan Daret İzza’yı Nuredin Zengi taburundan alan HTŞ’nin, bölgede bulunan 6 köyü daha denetimine aldığı öğrenildi.
Daret İzza, Türkiye’nin İdlib’te oluşturduğu askeri gözlem noktalarına ilk başladığı yer olarak biliniyor.
Böylelikle HTŞ, Afrîn sınırına dayanırken, MİT ise güdümündeki diğer grupları HTŞ’ye karşı örgütleme çabasında. Gittikçe derinleşen İdlib’teki krizin ilerleyen günlerde daha da büyüyeceği ifade ediliyor.