İktidarın yeşil alanları arttırmak adına giriştiği Millet Bahçeleri’nin yok edilen doğal alanları görünmez kılmak amacıyla ele alındığı görülüyor. Ağaçların kesilip betonarme yapıların ortaya çıkması rantı gösteriyor
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Millet Bahçeleri Cumhurbaşkanımızın, vatandaşımızın talebini çok net görerek açıkladığı büyük bir proje. İnşallah her ilimizde en az bir tane olacak şekilde Millet Bahçesi yapacağız. Yurt dışına gittiğimizde imrendiğimiz ama ‘Burada neden yok?’ dediğimiz Millet Bahçeleri’ni şehirlerimize kazandıracağız” dedi. İstanbul’u ve diğer kentlerdeki doğal alanları ve ormanları yok etme sürecinde bir maske olarak kullanılan millet bahçeleri aynı zamanda yeni rant alanları ortaya çıkarıldığı bir gerçek. Ancak bakanın açıklamaları, kendisinin betona olan aşkını örtmeye yetmiyor.
Kişi başı yeşil alan
100 günlük eylem planları kapsamında 18 ilde 33 bahçe yapıyoruz diyen Kurum, “İnşallah ikinci ve üçüncü yüz günlük planlarda her ilimizde en az bir tane olacak şekilde Millet Bahçesi yapacağız. Bu bahçeler, sadece İstanbul’da kişi başı yeşil alan miktarını yaklaşık yüzde 10 artırıyor. Yurt dışına gittiğimizde gördüğümüz ve imrendiğimiz ama ‘Burada neden yok?’ varsa da ‘Neden az?’ dediğimiz Millet Bahçeleri’ni şehirlerimize kazandıracağız. Bu bahçelerin içinde vatandaşımızın her türlü ihtiyacını giderecek millet kıraathaneleri, sosyal alanlar inşa edilecek. Bu inşa edilen alanların büyük kısmı en iyi lokasyondaki arazilerdir” dedi.
Validebağ korusu
Diğer yandan İstanbul Üsküdar’daki 1. derece doğal sit alanı olan Validebağ Korusu ‘Millet Bahçesi’ yapılmak isteniyor. Bölgede yaşayan yurttaşalar, “Burası zaten millete ait bir koru, asıl dertleri para ve rant getirecek yerlere dönüştürmek” yorumu yapıyorlar. Uzun süredir yapılaşma tehdidiyle başı dertte olan İstanbul’un en büyük yeşil alanlarından biri niteliğindeki Validebağ Korusu, 354 bin metrekare. Herkesin rahatlıkla koşu, yürüyüş ve piknik için kullanabildiği koruyla ilgili gündeme gelen ‘Millet Bahçesi’ projesi hakkında konuşan halk, “Burayı yeniden dizayn ederek, peyzaj çalışmaları yaparak ağaç, koru, kuş, böcek ne varsa yok edip kendilerince lale bahçesi yapmak, doğal dokuyu bozup yapay bir alan oluşturmak istiyorlar.
Rant için maske
‘Millete açıyoruz’ söylemini bir maske olarak kullanıyorlar. Dertleri ne? Dertleri yapacakları lale bahçelerinin etraflarına AVM yapmak, sürekli rant getirecek ve para getirecek yerlere dönüştürmek” olduğunu ifade ediyorlar. “Korunun yapılaşmaya açılması daha önce de gündeme gelmişti ancak halkın eylemli müdahalesiyle ve yargı kararlarıyla durdurulmuştu” hatırlatmasında bulunan Mimarlar Odası avukatı Can Atalay ise, “Bu alan İstanbul’un en büyük yeşil alanlarından biri ve 1. Derece doğal sit alanı olan bir koru. Koruya dönük yapılaşmaya açma girişimlerinden derhal vazgeçilmeli” ifadelerini kullandı.
Orman için orman kesimi
İstanbul, Beykoz’da dünyanın en büyük “şehir ormanlarından” biri olacağı iddiasıyla başlatılan Elmalı Kent Ormanı projesi için ağaç kesimleri yapılıyor. Anadolu yakasının önemli su kaynaklarından biri olan Elmalı Barajı havzasında sosyal donatı alanları ve mesire yerleri için mevcut orman örtüsü kesilerek alan açılıyor. Ağaç kesimi yapılan alan Ümraniye, Çekmeköy ve Beykoz’u besleyen son ormanlar olduğunu belirten yurttaşlar, “Bu kadar geniş orman alanının kesilerek, günübirlik tesis adı altında yapılaşmaya açılacağını düşünüyoruz. Burada villakondular yapılarak uzun zaman içerisinde de mülkiyet elde edilmeye çalışılıyor” diyorlar.
AOÇ yok edildi
Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) ‘Kaçak Saray’, ‘Ankapark’ gibi inşaatlarla başlayan yağma büyüyerek devam ediyor. AOÇ arazisinde bulunan Kaçak Saray için binicilik tesislerine yol açılırken gece yarıları binlerce ağaç kesildi. Çivi bile çakılması yasak olan birinci derece doğal SİT alanı AOÇ için, Koruma Kurulu sessizliğini korurken dikkat çekiyor. AOÇ’u ve Türkiye’nin dört bir yanında süren doğa katliamları aralıksız sürerken Millet Bahçesi söylemleri rantın üstünü örtemiyor.
EKOLOJİ SERVİSİ