Saldırılara rağmen direnişlerinden vazgeçmeyen ve kazanan Migros depo işçileri anlatıyor: Kazanılan sadece para değildi
Asgari ücretin düşük olması, çalışma koşullarının ağır olmasına karşın işçi ve emekçiler günlerdir direnişte. Onlardan biri de Migros Depo işçileriydi, saldırı ve gözaltılara rağmen günlerce direnen işçiler geçtiğimiz hafta haklarını alarak direnişlerini sonlandırdı. Kazanımlarını ve yaşanan süreci anlatan DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar “Migros kazanımı iradeyi sağlamlaştırdı” dedi.
İşçiler sendika ile tanıştı
Tarih boyunca Migros’a karşı verdikleri mücadelelerin ardından sendikalarını kurduklarının bilgisini veren Acar, önceki dönem başkanları Murat Bostancı’nın eski bir Migros depo işçisi ve direnişçisi olduğunu anımsattı. Acar, “Migros’ta yaptığımız 6. direnişimiz. En son pandemide büyük bir direniş örgütledik. Bu direnişle birlikte aslında tüm Migros depoları yüzünü bir şekilde sendikamıza dönmüş oldu. Buradaki arkadaşlarımızla da böyle tanışmış olduk” dedi.
‘Veysel’in aklına karşı direndik’
Migros depolarında taşeron firma olan Us Grup işvereni Veysel Cingöz’ün eski sendikacı ve 1989 Migros grevinin örgütleyicisi olduğunu hatırlatan Acar, “Hem sendikasına hem yoldaşlarına hem de işçi sınıfına ihanet ediyor. Buralardan katalogdan araba seçtikleri, mal mülk edindikleri bir zamana geçiyorlar. O gün bugündür Migros depo ve mağazalarına Veysel eliyle taşeron sokuluyor” diye belirtti. “Geçtiğimiz yıl yapılan direnişte bizi yoran şey Veysel ve onun zihniyetinin aklı” diyen Acar, “O sadece bir taşeron değil, bir akıl. Anadolu grubun koruyup kolladığı bir profilden bahsediyoruz. Bizi biliyor, tanıyor işçiyi de çok iyi tanıyor.Veysel anlık videolarımızı ve bizi takip eder. Direnişlerin nasıl kırılabileceğini iyi bilen birisi. Bu akla karşı direndik” diye belirtti.
‘Açlığı herkes hissediyor’
Direnişe geçmeden önce de depo işçileriyle birlikte taleplerini haykırdıklarını fakat işverenin kendilerini oyaladığını söyleyen Acar, “Verilen sözlerin hiçbirinin tutulmamasının öfkesiyle bir iş bırakma gerçekleşti. 7 gün boyunca biz depondan çıkmadık. En son polis zoruyla depo dışarısına atıldık. Direniş kapı önüne taşındığında 257 işçi işten çıkarılmıştı” ifadelerini kullandı. Direnişin sürdüğü 18 gün boyunca depoda fiili bir grevin örgütlendiğine dikkat çeken Acar, “Örgütsüz işçiler son raddeye geldiğinde artık örgütlü olmak, bir arada olmak zorunluluğu gösteriyor. Herkes tarafından sahiplenildi. Çünkü açlık çok gerçek. Açlığı herkes hissediyor. Bugün bir kazanım elde ettik ama biraz gevşemede daha da korkunç koşulları karşımıza örecekler” dedi.
‘Bu kazanım çok kıymetlidir’
Yasalarda var olan işçilerin grev hakkının yok edildiğini söyleyen Acar, yasal olarak bir grev yapmak için uzun yıllara yayılan bir sürecin yaşandığını ve bu süreçte fabrikada birçok şeyin değiştiğini belirtti. Acar, “Bir grev hakkına işçinin ulaşabilmesi kafadan 10 yıl alıyor. Fiili meşru mücadele ile biz grev yaptık. O yüzden bu kazanım çok kıymetlidir. Grev hakkını işçi sınıfı sökerek almadığı sürece bizim bir şey kazanma ihtimalimiz çok zayıf. Çünkü 2000’ler itibariyle her şey elimizden alındı. İkincisi de ilk defa tüketiciyle son yıllarda tüketicinin ve işçinin bu kadar bağ kurduğu bir direniş olmadı. Direnişlerde tüketiciyi bir taraf haline getirebilmek ve buradan bastırabilmek ile bu işler çözülebiliniyor” ifadelerini kullandı.
‘Örgütlenmelerimiz sürecek’
“İşçilerin söz yetki ve karar aldığı bir aklı hakim kılıyoruz” diyen Acar, kazanımın bu anlamıyla kıymetli olduğunu sözlerine ekledi. Acar, “Kazanımı sadece para olarak görmüyoruz. Kazanılan 350 TL çok fazla bir şey. 1 TL kopartmak için bile çok ciddi direnmeniz gerekiyor” dedi. Trendyol kuryelerinin kazanımından sonra Migros işçilerinin kazanımının etkisini önümüzdeki günlerde görülmeye başlayacağını söyleyen Acar, “Biz meşru olan neyse fiili meşru mücadeleyi adreslemiş olduk. Bu elde ettiğimiz kazanımlardan daha da kıymetlidir. Bu bir sıkışmışlığın alanın dışarısına taşmış olduk. Kazanım direniş içindeki tartışmaları bitirdi ve iradeyi sağlamlaştırdı. Bunun işçi sınıfına etkilerini de göreceğiz. Hak talep edilen süreçler örgütlenmeye devam edecek” şeklinde konuştu.
Kadir Güney/ İstanbul-MA