Küresel ısınma sonucu yaşanan iklim değişimlerine yönelik hiçbir politika olmadığı gibi bu süreci büyüten adımlar atılıyor. Metoroloji Genel Müdürlüğü, bu gerçeklerden uzak sonuçlara odaklanan uluslararası bir çalıştay düzenledi
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde ‘Küresel Ani Taşkın Erken Uyarı Sistemi Çalıştayı’ (FFGS), Antalya’nın turizm bölgesi ilan edilerek tarım arazilerinin işgal edildiği ve devasa otellerin inşa edildiği Belek’te bulunan bir otelde, 8 Kasım’a kadar devam edecek. İklim değişiminin tüm dünyada olumsuz etkileri yaşanırken nedenleri üzerine birşey söylemeyen Meteoroloji Çalıştay’ında sadece iklim değişiminin sonuçlarına yönelik önlem alma peşine düşüldüğü dikkat çekiyor. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Meteoroloji Genel Müdürü Mutlu Coşkun, iklim dengelerinin altüst olduğunu söyledi. Mevsimlerin kaydığını belirten Coşkun, “Bunu yaşantımızın her noktasında görüyoruz. Antalya’da da bunu çok yaşadık. Deniz hortumları, kara hortumları, taşkınlar gibi olaylar devam edecek” diye konuştu.
Söz sahibi ama görevi uyarmak!
Türk Meteoroloji Servisi, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, dünyadaki iklim, çevre ve meteoroloji alanlarında söz sahibi olduğunu belirtip, görevlerini daraltarak ifade eden Coşkun, “Bölgesel merkezlerden 2’si Türkiye’de bulunmakta ve kurumumuzun bünyesinde. ‘FFGS’ diye nitelendirdiğimiz ani taşkın erken uyarı sistemi çok önemli. Biz Meteoroloji Genel Müdürlüğü olarak bir tahmin ve öngörü kuruluşuyuz, erken uyarı kuruluşuyuz. Amacımız can ve mal kayıplarını minimuma indirgemek” diye konuştu.
‘Yağışlı bir kış beklemiyoruz’
Her türlü hava değişikliğine hazırlıklı olunmasına değinen Genel Müdür Coşkun, “Dünya çalkalanıyor, yangınlar, taşkınlar, hortumlar ve birçok afete maruz kalıyor birçok ülke. Türkiye de stratejik olarak önemli bir konumda. Bir yarımadayız. Bu tür hava değişikliklerinin en çok etkilendiği ülke. Bu çalıştay Antalya’da 5 gün sürecek, sonrasında FFGS sisteminin Türkiye’de daha aktif hale getirilmesiyle ilgili kararlar verilecek” dedi. Coşkun, bu yıl nasıl bir kış mevsimi beklendiği sorusuna, “Küresel ısınma, iklim dengeleri altüst oldu. Açıkçası çok fazla yağışlı bir kış beklemiyoruz” diye yanıt verdi.
Türkiye’nin iklim politikası yok
Meteoroloji dışında iklim ve çevre konusunda söz sahibi olduklarını belirten Genel Müdür Coşkun’un, Türkiye’de iklim değişiminin nedenleri üzerinde durmaması dikkat çekti. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanıma açılarak yağmalanması, nehir, akarsu ve derelerin önüne barajlar inşa edilmesi, doğal su kaynaklarının şişeleme şirketlerine satılması, ormanların maden, enerji, turizm vb. nedenlerle kesilip yakılması, termik santrallere baca filtresi takma zorunluluğunun kaldırılması, debisi olmayan doğal su kaynaklarının borulama yoluyla toplanıp HES’ler inşa edilmesi vb. birçok nedenle Türkiye’de iklim değişiminin hızla büyümesi konusunda bir şey söylemeden sadece sonuçlarıyla ilgilenmek, yaşanan sürecin sanki bir kadermiş gibi lanse edilmeye çalışıldığını gösteriyor. Türkiye’nin iklim zirvelerinde alınan kararları ise uygumaladığı gibi iklim değişimini büyüten adımlar hız kesmeden atılıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ