Tıkanan toplu sözleşme sürecine ilişkin bir araya gelen metal iş kolunda örgütlü 3 sendikanın yöneticileri ve üyeleri hak taleplerinin kabul edilmemesi halinde greve gideceklerini duyurdu
Metal iş kolunda örgütlü sendikalar, Uluslararası Metal Sendikaları Konfederasyonu’nun (IndustriALL) katılımı ile iş kolunda tıkanan toplu sözleşme sürecine ilişkin İstanbul’da bir otelde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Hak-İş’e bağlı ÖzÇelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, IndustriALL Avrupa Genel Sekreteri Luc Triangle, sendika üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Toplantıda konuşan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, sendikaların bir araya gelmesinin tarihsel önemde olduğunu vurgulayarak, “Bu, hem sendikalar arasındaki ilişkinin yeni bir düzeye evrilmesi, hem de işverenlere karşı metal işçilerinin birlikteliğinin gösterilmesi bakımından tarihseldir. Şu anda üç sendikanın birçok konuda aralarında çok ciddi farklılıkları var ama hepimiz için ortak olan da bir konu var. O da işveren sendikası MESS’in önerdiği ücret zammı ve yürürlük süresi başta olmak üzere diğer hak kayıpları içeren taleplerinin hepimizin üyeleri için sefalet ve yoksulluk demek olduğudur. Biz bu nedenle, Türkiye’nin en önemli işkolundaki grup sözleşmesinde sendikalar arasında ortak mücadelenin geliştirilip güçlendirilmesinin özellikle metal işçilerinin ve daha genelde Türkiye işçi sınıfının çıkarına olduğuna inanıyoruz” dedi.
Yüzde 55 oranında zam
Metal işkolunda üç sendika ile MESS arasında sürmekte olan grup toplu iş sözleşmesinde uyuşmazlık aşamasının tamamlanmak üzere olduğunu ifade eden Serdaroğlu, arabulucu raporlarını beklediklerini ve önümüzdeki günlerde grev aşamasına geleceklerini söyledi. Metal işçilerinin hakkı olanı istediklerini dile getiren Serdaroğlu, “Öyle patronların abarttığı kadar afaki değil. Bu zam furyası altında aslında sadece kayıplarımızı karşılamanın uğraşı içindeyiz. Ücret zammı olarak ilk 6 aylık dönem için yaklaşık yüzde 34 oranında bir ücret zammı istedik. Diğer altışar aylık zam dönemleri içinse enflasyon artı refah payları gibi artışlar talep ettik. Sosyal haklarda ise ortalama yüzde 55 oranında artış teklif ettik. Ayrıca, 2 yıllık bir Toplu İş Sözleşmesi (TİS) istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Grev yasaklarına medet ummayın’
Metal işçilerinin düşük ücretlerle ve oldukça ağır işlerde çalıştıklarını belirten Serdaroğlu, şöyle devam etti: “Son asgari ücret artışı ile metal işçilerinin ikramiye dahil aldıkları ücret asgari ücretin yalnızca yüzde 62 üzerinde. Bundan 9 yıl önce asgari ücretin 2 buçuk katı ücretimiz vardı. İkincisi, yoksulluk ve reel ücret kaybı giderek artmaktadır. Son aylarda giderek artan biçimde, ardı ardına zamlar yapılmaktadır. İşçiler, aldıkları herhangi bir malı bir ay sonra aynı paraya alamamaktadırlar. Sözleşme sürecimiz grev aşamasına geliyor. Eğer MESS, metal işçilerinin taleplerini karşılayan bir teklifle gelmezse grev kaçınılmaz olacaktır. Eğer MESS olası bir grev yasağından sonra kenara çekileceğimizi bekliyorsa yanılır. Biz Anayasa Mahkemesi’nin daha önce verdiği kararın gereğini yapacağız ve en temel hakkımız olan grev hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz. Anayasa’ya aykırı olan grev yasağını tanımayacağız. Anayasa’dan ve uluslararası sözleşmelerden doğan grev hakkımızı kullanacağız. Dolayısıyla, hiç kimse grev yasağından medet ummasın.”
19 Ocak’ta miting
Ardından söz alan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, yılın ilk 6 ayı için yüzde 26 oranında bir zam talep ettiklerini ancak bu rakamın çok yüksekmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi. Ekim 2019 tarihi itibariyle tüketici fiyatlarında yıllık yüzde 16,81 artış yaşandığını ifade eden Kavlak, “Gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 22,25’dir. Son 4 ayda elektriğe yüzde 32,13 ve doğalgaza yüzde 31,15 oranında zam geldi. Hükümet harçları, vergiyi, para cezalarını, ya da köprü ve otoyol geçişleri gibi kamusal hizmetlerin ücretini artırırken yeniden değerleme oranı olan yüzde 22,58’i esas alıyor. Ona göre artış yapıyor. Aksi halde kamunun zarar edeceğini söylüyor. Ancak işçiye, memura, emekliye gelince çok daha düşük bir enflasyon hesabı bizlere dayatılıyor. 6 Ocak pazartesi gününden başlayarak, vardiya giriş çıkışlarında iş durduruyoruz. İlk planda dünkü eylemimizde 10 dakika ile iş durdurmaya başladık. Bu süreyi 15 dakikaya, sonra da 20 dakikaya çıkaracağız. 19 Ocak’ta ise yaklaşık 55 bin üyemizin bulunduğu Bursa’da büyük bir uyarı mitingi yapacağız. Bütün bunlardan sonuç alamazsak eylemlerimizi artırarak sürdüreceğiz” diye konuştu.
Avrupa’dan destek
Son olarak söz alan IndustriALL Avrupa Genel Sekreteri Luc Triangle, Türkiye ve tüm Avrupa’da verimlilik artışının ücret artışlarının çok gerisinde bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Yani verimlilik hızla artarken ücretler o şekilde artmıyor. İşçiler kendi ürettiklerinden kendi haklarını almadığı durumda doğal olarak şirketlerin karları artıyor. Biz şu an çok benzer şeyleri duyuyoruz. Ve Türkiye’de de şu anda benzer şeyler duyuyoruz. Şirketlerin karları tarihsel düzeyde artarken işçilerin ücretleri ise düşmektedir. İnsanlar çalışıyor ama yoksulluk içinde. Bu kabul edilemez. Dolayısıyla bizim istediğimiz şey şudur. Bizler sadece enflasyon karşısında kaybolan ücretlerimizi istemiyoruz. Aynı zamanda artan verimlilik payındaki karımızı da istiyoruz. Biz Avrupa’daki tüm işçiler olarak gözümüz burada. Sanmayın ki bu mücadele sadece Türkiye’de göz önünde bulunuyor. Tüm Avrupa’daki işçiler, işverenler, sendikalar mücadelenizi izlemekte ve hakkınız olanı vermekte yanınızda.”
Haber Merkezi