Mersin’de geçtiğimiz yıl Mersin Polisevi’ne yapılan ve bir polis ile iki PKK’linin hayatını kaybettiği saldırının iddianamesi hazırlandı. İddianamedeki bilgiler İçişleri Bakanlı Soylu’nun saldırıya dair söylemlerini yalanladı
Mersin’de 26 Eylül 2022’de Mersin Polisevi’ne yönelik yapılan ve bir polisin hayatını kaybettiği olaya dair başlatılan soruşturma tamamlandı. Soruşturmada yer alan bilgiler, saldırının hemen ardından eylemi Dilşah Ercan’ın yaptığını iddia eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu yalanlıyor.
T24’ten Tolga Şardan, “Soylu ve İçişleri Bakanlığı’nca kamuoyuna yapılan bilgilendirmenin doğru olmadığı, resmen belgelendi” diyerek konuyu köşesine taşıdı.
66 sayfalık iddianame hazırlandı
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmayı yürüten Savcı Necmettin Kök’ün 8 Mart’ta bitirdiği iddianame 66 sayfadan oluşurken, saldırının hemen ardından kente giden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaşananları CHP ile bağdaştırarak, eylemi gerçekleştiren kadınlardan birinin Dilşah Ercan olduğunu iddia etmiş ve İçişleri Bakanlığı’nca yapılan açıklamada, kimlik belirleme çalışmaları sonucunda eylemi yapanlardan birinin “Zozan Tolan” kod adlı Dilşah Ercan olduğu belirtilmişti.
CHP’yi hedef aldı
Açıklamaların hemen ardından Ercan’ın CHP’nin 2013’de hazırladığı “tutuklu gazeteciler” raporunda yer aldığı havuz medyası tarafından servis edilirken, Ercan da Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yer alan görüntülü açıklamada Soylu’yu yalanlamıştı. Ancak Soylu eylem yapan iki PKK’liyi bırakan takside de Ercan’ın parmak izleri olduğunu ve taksicinin Ercan’ı teşhis ettiğini savunmuştu. Ancak biten soruşturmadaki bilgiler de Soylu’yu yalanladı.
DNA eşleşmedi
İddianameye göre, yapılan DNA analizlerinde PKK’li kadınlara ait verilerin Ercan’la uyuşmadığı anlaşıldı.
Savcılık iddianamesinde elde edilen veriler şöyle açıklandı: “(…) Soruşturma devam etmekte iken https://firatnews.com/ isimli sitede PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından açıklama yapıldığı, açıklamada şüpheli Dilşah ERCAN’ın örgütsel kıyafetle ve yanında silah bulunduğu halde örgüt adına videolu açıklama yayınladığının ve örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğünü videoda açıkça ikrar ettiğinin tespit edildiği,
Olay yerinden elde edilen vücut parçalarının otopsi işleminin yapıldığı, yapılan otopsi neticesi parçaların adli tıpa gönderildiği, adli tıp tarafından düzenlenen raporda parçaların iki kadın şahsa ait olduğunun, bir kısmının bir kadına, diğer kısmının başka bir kadına ait olduğunun tespit edildiği,
Şüpheli Dilşah Ercan’ın anne ve babasından DNA örneği alındığı, yapılan karşılaştırmada tespit edilen iki kadına ait vücut parçaları ile Dilşah Ercan’ın anne ve babasına ait DNA örnekleri arasında annelik ve babalık bağı bulunmadığının tespit edildiği (…)”
İtirafçının bilgileri referans alındı
İddianamede, Ercan’la ilgili saldırının ertesi günü Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne giden Ayten Dağtan adlı kadının ifadelerine de yer verildi.
Daha önce PKK içinde faaliyet yürüttüğü iddia edilen Dağtan’ın Ercan’ı tanıdığını iddia ettiği sözleri iddianamede şu şekilde yer aldı: ” 26.09.2022 günü saat:23.00 sıralarında televizyondan Mersin ilinde bir terör saldırısı olduğunu gördüm. Bende cep telefonumdan sosyal medya üzerinden konu ile araştırma yapmaya başladım. Gece sosyal medyada olayla ilgili videolar gördüm. Videoları dikkatle izlediğimde bu videolardaki şahıslardan birisinin daha önceden kırsal alandan tanıdığım ve kırsal alanda faaliyet yürüttüğünü bildiğim teslim olduktan sonra fotoğraftan teşhisini yaptığım Zozan Kod Dilşah Ercan isimli şahıs olduğunu gördüm ve tanıdım (…)”
Soylu ‘sahven’ mi bilgi verdi?
Şardan köşesinde kamuoyuna “Soylu’nun, ‘teröristleri ayakkabı numaralarına kadar tanıyoruz’ açıklaması belleklerdeyken, olaydan dakikalar sonra yaptığı yanlış açıklamayı ‘sehven’ biçiminde değerlendirmek mümkün mü?” sorusunu yöneltti.
Öte yandan Soylu’nun açıklamalarının ardından hedef haline gelen ve Mersin’de yaşayan Ercan ailesi gözaltına alınırken, günlerce gözaltında kalmıştı. HPG de saldırının hemen ardından yaptığı açıklamada olayı üstlenmiş ve Soylu’nun iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtmişti.
İSTANBUL