Geçmiyor, geçmiyor. Ne diyeceğimi bilemedim ama madem ortam full faşizm, en son diyeceğimi en başta söyleyeyim, isterlerse beni kıtır kıtır doğrayıp kelle etsinler: Leyla Güven’in talebi talebimizdir ve Sisê Ana’ya özgürlük!
Sayın soğan, bir örgüt müsünüz, yoksa bir örgüte mi bağlısınız? Niye basında sürekli ‘soğan ele geçirildi?’ haberleri var?
Bana bu soruları sorduğunuz anda Mars keşif aracının, 19 bin 800 kilometre hızla Mars atmosferine girdikten 6 dakika sonra hızını sıfırladığı, ardından paraşütünü açıp iniş motorlarını çalıştırarak, üç ayağı üzerinde yüzeye iniş yaptığı açıklandı. Şimdi söyle hele, bu vasatlığı nasıl açıklayacağız? Millet Mars’tan ilk fotoyu atıyor bunlar bizim boy boy fotomuzu servis ediyor. Allah aşkına ideolojik aygıtlarını, yaratmak istediği toplumu soğan üzerinden kuran başka bir hükümet var mı? Hay soğanın cucıkıne qurban olasız inşele. Hadi diyelim soğan üzerinden toplumu manipüle ettin, ee ortaya xıyar gibi bir sistem çıkacak. Yani demem o ki; yanlış soğan ile doğru ağlanmaz!
Doğrudur, çeşitli baskılar oldu. Birkaç soğan arkadaşımızı ajanlaştırmışlar. Gözaltına alıp, sizi patates yaparız, sizi salataya doğramayız artık, hayatınız biter diyerek tehdit etmişler. İrade kırmaya çalışmışlar ve birkaç baş soğan itirafa zorlanmış. Sonra emniyet ismi lazım değil bazı gazetelere haber gönderip manşet yapın demiş. Yaw arkadaş ne yapıyoruz, kafayı mı yediniz diye soracak kimse de olmadığı için özel savaş kapsamında bize yönelim oldu. Doğal toplumdan bu yana yerleştirildiğimiz depolarda birden suçlu olduk. Biz bir örgüt değiliz, aileyiz. Soğangiller familyasındaki Allium cinsine bağlıyız. Bildiğim kadarıyla tek bağlı olduğumuz kök bu!
Yeşil soğanların güvercin, kuru soğanların şahin kanadı temsil ettiğine dair haberler çıktı. Bunlara ne diyorsunuz?
Valla Hegel’in meşhur bir sözü vardır: “Soğan, soğandır brêmin!”
Yani soğanın yeşili var, ama şahini çitası yok güvercini yok. Muhalefet ettiğini sanırken muhalefete en büyük engel olan Kılıçdaroğlu’nun tek muhalefet sözcüğü olan “Böyle şey olabilir mi?” diye soracağım o da boş! Demek oluyormuş… Bunlar şahin-güvercin meselesine geçtiğine göre yarın öbür gün bize dair listeler de hazırlarlar. Devlet aklı, ezberin ezberidir. Onun için her dönemin en kötü anısıdır.
Takip ettiyseniz Erdoğan konuşmasında ‘silahlı teröristle, soğanı olan terörist arasında hiç fark yok’ dedi. Bu cümleden ne anladınız?
Tobe heram bişi anlamadık! Yaşlı soğanlardan oluşan bir divan da kurduk, sözün anlamı hakkında perspektif istedik. 2 gün tartıştılar ve sonuç olarak ‘evinde soğan olan herkes teröristtir’ demek istediğini belirttiler. Elbette şimdi “peki evinde yeşil soğan bulunduran terörist oluyor mu?” sorusu da sorulacaktır! Yeri değil belki ama bir durumu da açıklığa kavuşturalım. Yönelim kuru soğanadır. Burada kast edilen kuru soğandır. Tam da halkımızın kuru soğana muhtaç olduğu bir dönemde bilinçli bir yönelimdir. Soğan ve terör meselesini de toplum içinde yaygın olan bir yanlıştan yola çıkarak, Zaza+Soğan formülü üzerinden; Kürtlere bağlayacaklar! Kesinlikle dikkatli olsun herkes. Soğanı herkes sever, hunharca da yer. Bir ikincisi, soğanı Kürtlerle ilişkilendirip oradan yardım yataklık, yok kesmezse yöneticilik ve hoopp oradan keceke! TCK 314/2’den infazın 3/4ü falan derken… Yok ben çıkamadım içinden bunun. Ama anladınız demek istediğimi.
Ele geçirilen bazı soğanlar hala tutuklu. Akıbetleri hakkında bilginiz var mı? Mahkeme süreci nasıl geçer sizce?
Valla soğanları nerde tutuyorlar bilmiyorum. Belki çorbanın yanına meze bile yapmışlardır, işleri belli olmaz. Mahkemeden beklentimiz yoktur. Soğanla uğraşan bir yargıdan kim xêr görmüş de biz umutlu olalım! Baskın sırasında yerinde olmayan bazı arkadaşlar yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Orada ne yapacaklar henüz belirsiz. Dünyada ve Avrupa’da yükselen sağ merkezli faşizm dalgası, soğana da acımasızca davranıyor. Bu meselede kuşkulandığım bir şey de var. Polisler biber gazını halk üzerinde çokça denedi, acaba şimdi soğan gazını mı üretecekler de bizi topluyorlar? Eylemlerde kullanmak üzere bir şeyler tezgâhlıyor olabilirler!
Topluma bir çağrınız var mı? Son olarak eklemek istediğiniz bir şey?
Direneceğiz, bunu belirtiyoruz. Halkımıza çağrımızdır; ellerindeki diğer sebzelere sahip çıksınlar. Fringî’sidir, bacanê reş’tir, îsotudur, rokasıdır, şuyudur buyudur… Bunları korusunlar! Sıra onlara da geliyor. 31 Mart yerel seçimlerinde bizi düşünerek de oy kullanın! Bir ülkenin gerçekliğini anlamak istiyorsanız onun soğanlarına bakın diye bir söz var; tamam olmayabilir de, salladım ama bence bakın! Soğan bir yerde baskı altında ise o ülke büyük ihtimal 35. derecen anormaldir! Hazır kış da geldi, bol bol tüketin diyeceğim de bulabilirseniz tabi…