Depremin üzerinden tam 40 gün geçerken, şimdiye dek en az 48 bin kişi yaşamını yitirdi. Ne AFAD, ne Kızılay ne de devletin kendisi depremzedelerin yanında oldu. İktidar ‘kader’ sözlerine sığınıp sorumluluk almazken, depremin yaraları dayanışmayla sarıldı
Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin bugün 40. günü. Resmi açıklamalara göre, şu ana kadar en az 48 binden fazla kişi yaşamını yitirirken, gayri resmi açıklamalar ise kayıpların çok daha fazla olduğunu yönünde. AKP-MHP iktidarı depremin en kritik olduğu ilk üç gününde yeterli refleksi gösteremediği için can kayıpları artarken, hiçbir sorumluluk hissetmeyen iktidar yine “kader planına” sığındı. Depremzedeler ise yaralarını dayanışmayla sardı. Depremin ilk gününden itibaren yaşanılan önemli hak ihlallerini ve adaletsizlikleri derledik.
HDP ilk saatlerde oradaydı
Depremin gerçekleşmesinin hemen ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP) Deprem Kriz Koordinasyon Merkezi kurdu. İlk günden beri depremzedelerin yanında olan HDP Kriz Koordinasyonu iktidarın ulaşmadığı birçok köye ve deprem alanına ulaşarak depremzedelere yardım etti. Öte yandan dayanışmaya tahammül edemeyen AKP-MHP iktidarı HDP’nin Bazarcix’ta (Pazarcık) kurduğu koordinasyon merkezine kayyum atadı. Buna rağmen HDP, dayanışmayla depremzedelerin yanında olmaya devam etti.
Erdoğan ‘helallik’ istedi
Depremin ilk günlerinde deprem bölgelerinde ne AFAD ne de bakanlar vardı. Deprem sonrası eleştiriler ve istifa sözleri yankılanırken, Erdoğan, Semsûr’da (Adıyaman) ‘helallik’ istedi. Erdoğan, “Maalesef ilk birkaç gün Adıyaman’da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Sizden helallik istiyoruz” dedi. Bunun üzerine sanal medya hesaplarında kullanıcılar ve depremzedeler “#Helaletmiyoruz” etiketiyle tepki gösterdi.
Kızılay’ın çadır tüccarlığı!
Meletî’de (Malatya) en büyük çadır ve konteyner fabrikası olmasına rağmen “ekonomik gerekçeleri” öne sürerek çadır ve konteyner üretmeyen Kızılay’ın tüccarlık yaptığı ortaya çıktı. Depremzedeler soğuk hava şartlarında sokakta kalırken, Kızılay Ahbap Derneği’ne 46 milyon TL’lik çadır satışı yaptı. Birçok skandalla deprem süreci boyunca gündemimizden düşmeyen Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, iddiayı doğrulayarak yasal olduğunu savundu.
Bahçeli depremzedeleri azarladı
Nefret söylemleriyle gündemden düşmeyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Elbistan’da bulunan konterner kentleri ziyaret ederken depremzedelerin tepkisiyle karşılaştı. Bunun üzerine Bahçeli depremzedeleri azarlayarak, “Sayın Cumhurbaşkanımız ve diğer yetkililerin ziyaretini sabote etmeye hakkınız yok. Sessizlik olacak. Hepsini dağıtın gitsin, indirin şunları. Hadi bakalım” dedi. Bahçeli, deprem süresince ‘hükümet istifa’ sloganı atan binlerce yurttaşı hedef almıştı.
Yas ömür boyu devam edecek
Depremin etkilediği 11 kentte 40’ıncı gün anmaları yapılıyor. Anmaların yapıldığı kentlerden biri de Semsûr. Yakınlarını kaybeden ve onların acısını paylaşan yüzlerce kadın siyahlar giyinerek ağıtlar yakıp gözyaşı döküyor. Yasın tutulduğu yerlerden biri de depremle birlikte adeta yok olan Mala Bava (Ahmet Hoca) köyü. Yardımın gelmediği köyde, yurttaşlar ölü ve yaralılarını kendileri enkaz altından çıkarırken, devletten yana bir yardım görmediklerini ve sadece halkın kendilerine destek olduğunu söyleyen mahalle sakinlerinden Fatma Ağır, “Bu yasımız ömür boyu devam edecek” diyor.
283 müteahhit tutuklandı
Şimdiye dek depremlerin ardından toplamda 283 müteahhit tutuklandı. Müteahhitlerin birçoğu deprem sonrası yurtdışına kaçmaya çalışırken gözaltına alındı. Onlardan bazıları şöyle Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun Karadağ’a kaçarken İstanbul Havalimanı’nda tutuklandı. Kule Apartmanı’nın müteahhidi Ömer Cihan, Antalya’da gözaltına alınarak tutuklandı. Erdoğan Apartmanı’nın müteahhidi Mustafa Erdoğan Keçecioğlu, Ankara’da gözaltına alınarak tutuklandı. Rende Sitesi’nin sahibi Arif Semi Rende Eskişehir’de yakalanıp tutuklandı. 13 kişinin hayatını kaybettiği Belen ilçesine bağlı Karaağaç Konarlı Mahallesi Asri Caddesi’ndeki binanın şantiye şefleri Hakan Koç ve İsmail Öztürk, proje müellifi Bahtiyar Ergün, yapı sahibi İbrahim Sunar, mimari proje müellifi Yıldız Akçalı Ergün ve yapı denetim sorumlusu Cihat Ateş gözaltına alındı. Hakan Koç, İsmail Öztürk, Bahtiyar Ergün ve Cihat Ateş, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan tutuklandı. Diğer şüpheliler İbrahim Sunar ve Yıldız Akçalı Ergün ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
HDP’den video: Hesap vereceksiniz
Halkların Demokratik Partisi (HDP), sanal medya hesabından “40 gün oldu. Yasımızı tutamadık. Hesap vereceksiniz” başlıklı bir video paylaştı. Depremin 40’ıncı gününe dair paylaşılan videoda, depremzedelerin “devlet nerede” çığlığına vurgu yapılırken, deprem sonrası açığa çıkan fotoğraf kareleri paylaşıldı.
Depremzedelere hakaret mevki getirdi
AKP’yi depremde yeterli yardım ulaştırmadığı için eleştiren depremzedelere “tasmalı it” diyerek hakaret eden Tuğrul Selmanoğlu AKP’nin seçim koordinasyonunda “başkan yardımcılığı” görevi verildi. Sanal medya hesabından AKP’nin “yurtdışı seçim koordinasyonları” görevlendirmelerini paylaşan AKP Yurtdışı Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı Muhammed Fatih Toprak’ın mesajıyla ortaya çıkan olaya göre, sanal medyada ürettiği içeriklerle AKP’ye destek verdiği bilinen Selmanoğlu, AKP “Yurtdışı Seçim Koordinasyon Merkezi Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Başkan Yardımcılığı” görevine getirildi.
Çadırlara sayaç taktılar
Depremlerin ardından geç kalan arama kurtarma çalışmaları, yardımlar ve satılığa çıkardığı çadırlar ile tepkilerin odağında olan AKP-MHP iktidarının başka bir skandalı daha imza atarak Mereş’in Bazarcix(Pazarcık) ilçesine bağlı Narlı Mahallesi’nde depremzedelerin çadırlarına elektrik sayacı takıldı. Sayaçların takılmasına tepki gösteren depremzedeler ise kendilerine “3 ay sonra ödeyeceksiniz.” yanıtının verildiğini iddia etti. Fatura endişesi duyan depremzedeler elektrikli sobayı “faturayı nasıl ödeyeceğim” korkusu ile yakamıyor. Öte yandan depremzedelere hasarlı veya yıkılan evlerinin enkazının kaldırılması ile ilgili de masrafları kendilerinin ödeyeceği bilgisi verilmiş. Enkaz kaldırma çalışmalarında kullanılacak kepçe ve benzeri araçların bedelini yine depremzedelerin ödeyeceğini dair ailelere tebligat gittiği ifade ediliyor.
MHP’li polis yardımları çaldı
Öte yandan Dîlok’un (Antep) İslahiye ilçesinde görevlendirilen ve görev bitimi depremzedelere dağıtılan bazı yardım malzemelerini resmi otobüse yükleyip evine götüren emniyet müdürü Yadigar Işık tutuklandı. MHP’li olduğu ortaya çıkan Yadigar Işık, çadır, yağmurluk, konserve gıdalar gibi birçok ihtiyacı çalmıştı.
Asbeste önlem alınmıyor
Enkaz kaldırma çalışmaları da iktidarın skandalı haline döndü. İş makineleri aracılığıyla kamyonlara yüklenen molozlardan yükselen asbest depremzedelerin halk sağlığını tehdit ediyor. İş makineleri aracılığıyla kamyonlara yüklenen molozların döküm yerleri ise ya çadır kentlerin yanı başı ya da zeytinlik veya dere yatakları ile tarım alanları oluyor. Ekolojistler enkaz kaldırma çalışmalarının tedbirli bir şekilde yapılmaması durumunda depremin öldürmediği depremzedelerin gelecek yıllarda kanser hastalığına yakalanabileceğini söylüyor.
Oradaydım, hiçbiriniz yoktunuz!
HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları’nın Meclis’te yaptığı konuşma ise gündeme oturdu. Memleketi Hatay’da yaşananları ve tanıklıklıklarının anlatan Hatimoğulları, “Benim ailemin yaşadığı mahallede şu an 5 ev ayakta ve tamamı yıkılmış durumda; şu an ne bir komşumuz kaldı ne bir yakınımız kaldı” dedi.
AKP-MHP’nin “Burada depremin yaralarını sardık” diyemeyeceğini vurgulayan Hatimoğulları, “Siz yara sarmadınız; depremin ilk saatlerinden itibaren ben oradaydım. Bazı bölgelerde iki gün, bazı bölgelerde üç gün boyunca devlet yoktu, yoktu, yoktu; yoktunuz, hiçbiriniz yoktunuz. Ailesini kaybetmiş olanla, hangi siyasi partiden olursa olsun, başım gözüm üstüne, aynı acıyı yaşadık. Herkese başsağlığı diliyorum. Ama giderken, radyoda dinledim; Milli Savunma Bakanı ‘Askerimizle enkaz kaldırma çalışmalarındayız’ dedi, Bir asker yoktu. Yurttaş çatlamış yollarda mandalina sandıklarıyla trafik polisliği yaptı adeta” diye aktardı. Hatimoğlları, ” Hatimoğulları, “Dışarıdaki ailelerin çığlığına ortak olduk. Önlüklü AFAD’cılar geldi, elinde bir kürek, bir kazma yoktu, küreği benden istediler; kepçeyi Samandağı Cumhuriyet Mahallesi’nde ben buldum, küreği ben verdim onlara; ağlayan AFAD’çıya tanık oldum” dedi.
41 milyar lira nerede?
Depremden 10 gün sonra iktidarın desteğiyle büyük şatafatla yapılan ‘Türkiye Tek Yürek’ kampanyasında beyan edilen 115 milyar liranın sadece 74 milyarının gerçek olduğu, yaklaşık 41 milyarının ise palavra olduğu anlaşıldı. 115 milyar olarak bildirilen ama 74 milyarı yatırılan ‘Türkiye Tek Yürek’ gecesi bağışları, TBMM’ye sunulan ‘Afet Yeniden İmar Fonu’nun kapsamına da alınmadı. Böylece söz konusu para, tamamen denetimsiz olarak kaldı. AKP’li Cemal Öztürk, bu konudaki sorulara, “Toplanan o paralar bu fona aktarılmayacak. AFAD’a mı, ilgili kurumlara mı artık bilemem ama o paralar bu fonun maksadının dışında bir olay” yanıtını verdi.
HABER MERKEZİ