Koronavirüs tedbirlerinde hükümetin normalleşme adımlarını erken attığını belirten HDP’li Samet Mengüç, “Gevşemelere, koruyucu ve önleyici tedbirlerden vazgeçmek büyük risk barındırıyor” dedi
Hükümetin koronavirüs (Covid-19) önlemlerini esnetmeye başlamsına doktorlardan tepkiler gelmeye devam ediyor. Uzmanlar, hükümetin normalleşme adımları atmasının riskli olduğunu belirtti. Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Altan’a konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sağlık ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve hekim Samet Mengüç, hükümetin açıkladığı normalleşme sürecine dair değerlendirmelerde bulundu. Normalleşme aşamasına bilimsel kanıtlarla geçilmesi gerektiğinin altını çizen Mengüç, “Bir anda normalleşme sürecini başlatmak, o ana kadar verilmiş olan bütün emekleri, mücadeleleri boşa çıkartabilir ve elde edilmiş bir iyilik hali kısmi olarak da varsa, bunu tekrar kaybedebilirsiniz” dedi.
‘Türkiye’nin normalleşme sürecine girecek aşamada değil’
Verilerin Türkiye’nin normalleşme sürecine girecek aşamada olmadığına işaret ettiğini belirten Mengüç, “Normal bir yaşama geçmemiz için, toplumun büyük bir kısmının bağışık olması lazım. Bu veri elimizde yok. Peki bağışıklık nasıl sağlanır. Ancak nüfusun yüzde 50’den fazlası hastalığa yakalanmış olması, hastalığı atlatmasıyla ve bağışıklık kazanmış olmasıyla mümkündür. Ancak biz bu hastalığın kalıcı bir bağışıklık bıraktığını dahi bilmiyoruz. Elimizde sadece Türkiye salgınla 2 aylık bir süredir mücadele ediyor ve bunu kontrol altına almış olduğu bilgileri var. Bunun hemen akabinde normale geçme, sağlıklı bir karar olmayacaktır” diye uyardı.
‘Büyük risk’
Türkiye’nin salgına avantajlı bir konumda girdiğini ancak sonuçlarının yansımasının olmadığına dikkat çeken Mengüç, “Bu salgın ülkemize geç geldi. Bu olumsuz deneyimlerin aktarımını sağlayan bir süreç oldu. Genç bir nüfusa sahip olmamız, sağlık altyapımız ve nitelikli sağlık çalışanlarımız, diğer ülkelerin büyük bir kısmından daha iyi durumda, yoğun bakım kapasitemiz nüfus bazında değerlendirdiğimiz zaman avantajlı durumdaydı. Bütün bu avantajlarına rağmen şu anda diğer ülkelerden çok çok iyi bir durumda değil. Parametrelerine baktığımızda şu anda 193 ülke arasında 8’inci durumda. Dolayısıyla bu geçiş sürecinde radikal gevşemelere, koruyucu ve önleyici tedbirlerden vazgeçmek büyük risk barındırıyor” diye konuştu.
‘Bulaş oranına ilişkin veriler yok elimizde’
Mengüç, 65 yaş ve üstünün hala riskli gruplar arasında olduğunu anımsatarak, şunları söyledi: “Biz kaynağı kuruttuk mu? Filyasyon dediğimiz, bulaş oranını belirleyen bölgelere, şehirlere, mahallere yönelik çalışma verileri yok elimizde. Onlar olmayınca korumak güçleşiyor. İzolasyonun, mesafeleri korumanın, maskeyi kullanmanın, kalabalıklardan kaçınmayı mutlaka bir süre daha göz önünde bulundurmalıyız. Ama bunların yaşattıkları olumsuzlukları gidermek de kamu otoritesinin asli görevli ve sorumluluğudur.”
ANKARA