Mereş merkezli depremlerin etkilediği illerden biri olan Meletî’de depremin yarattığı tahribat seçimin önüne geçse de depremzedeler 14 Mayıs’ta AKP’nin kalesi olarak bilinen kentte hesap sormak istiyor
Selman Çiçek
Mereş merkezli depremlerin etkilediği illerden biri olan Meletî’ye ilk defa depremin 12. gününde gitmiştim. Doğanşehir, Yeşilyurt ve Battalgazi ilçelerinde yaşanan yıkımı gözlemleme imkânım olmuş, orada yaşayan halkın acılarına tanıklık etmiştim. Kentte yapıların neredeyse yüzde sekseni ağır zarar görmüştü. Resmi kurumlarca teyit edilmese de 600 bine yakın insanın göç ettiği ifade ediliyordu. O zaman içim burkularak ve büyük bir hüzünle ayrıldığım Meletî’ye bu sefer de seçim için gidiyorum. Öğlene doğru Amed’den yola çıkıyorum, yol boyunca kafamda birçok acaba ve soru işaretleri var. Kente akşama doğru varıyorum. Artık karanlık çökmüş, yıkımın son halini görme fırsatım olmadı. Ancak ışıkları yanan evlere baka baka kent merkezine doğru yol alırken hala apartmanlarda birçok evin ışıklarının yanmadığını fark ediyorum.
Barınmaya yok, ticarete var!
Depremin üzerinden 85 gün geçmesine rağmen kentte halen artçı sarsıntılar devam ediyordu. Kaldığım evin birçok yerinde derin çatlaklar var. İnsanların halen neden dönmediğini şimdi daha iyi anlıyordum. Dile kolay 85 gün geçmesine rağmen kentte sadece enkazlar kaldırılmış, ağır hasarlı evler halen duruyor. Her sarsıntıda ağır hasarlı evlerin bazıları yıkılıyordu. Kentte yaraları sarmak için tek bir adım atılmamış. Düşünsenize ağır bir kış bitmesine rağmen insanlar halen çadırda kalıyor. Ne bir konteyner inşa edilmiş ne de depremzedelere iktidarın söz verdiği evlerin temeli atılmış. İnsanlar halen çadırlarda kalırken iktidar, kentte ticari faaliyetler canlansın diye yüzlerce işyeri olarak kullanılmak için konteyner getirmiş. Halkın barınması için verilmeyen konteyner ne hikmetse ticaret için varmış.
Derin bir sessizlik hakim
Gündüz saatlerinde Meletî merkezini dolaşıyorum. Depremden önce de defalarca geldiğim Meletî merkezinin canlılığını ve hareketliliği iyi biliyorum. Ancak bu sefer derin bir sessizlik hakim, sanki kent bir pazar sabahına uyanmış, insanlar evlerinde pazarın tadını çıkarıyor hissini uyandırıyor insanda. Ancak haftanın ortasındayız. Bu sessizlik bir pazar sessizliği değil, iktidarın insanların evlerine dönmesi için tek bir adım atmadığı için evine dönemeyenlerin sessizliğiydi. Deprem zamanında yoğun bir göç veren şehre şimdi ise tek tük de olsa gelenlerin olduğunu görmek mutluluk veriyor.
İktidar politikaları çöktü
Böyle bir ortamda seçimi izlemek pek mümkün olmuyor. Depremin yarattığı kırılmalar burada seçimin önüne geçiyor. Kentte gözle görülür bir seçim çalışması yok. Sadece reklam panolarına asılan parti reklamları var. Meletî, orta sınıfın en çok yaşadığı kentlerden biri. Bu nedenle uzun yıllardır iktidar partisi kimde ise ondan yana taraf almış bir kent. Uzun yıllardır sağ iktidarlar tarafından yönetilen kent, ekonomik yatırımların ötesine geçmediğini bu depremde gördük. Sosyal ve kültürel yatırımların adeta hiç yapılmadığı kentte, büyük bir deprem var olan ekonomiyi de yerle bir etti.
Dayanışma ruhu ile tanışan kent
Deprem sürecinde yıllardır kutsadıkları ve her defasında rekor oylarla seçtikleri iktidar partilerini yanında göremediler. Bu durum Meletî halkı için ayrıca başka bir büyük yıkım olurken, ilk kez devlet ve iktidar partisine karşı güvenleri bu kadar zedelendi ve kırılmış olduğunu görüyorum. Bu süreci Meletî halkı, halkların dayanışması ile aştı. Özellikle Kürt ve Alevi kurumların olağanüstü çabaları ile yaralarını sarıyor. Dayanışma ruhu ile tanışmış ve bu tanışmanın 14 Mayıs’ta sandıklara mutlaka yansıyacağına inanılıyor.
Sıkışıklığı aşmak istiyor
Seçime girecek olan Yeşil Sol Parti yetkilileri ile konuştuğumuzda; temel hedeflerinden birinin bu sıkışıklığı aşmak olduğunu söylediler. Eğer bu sıkışıklık aşılırsa yıllardır hedefledikleri bir vekile ulaşacaklarına inanıyorlar. Deprem zamanında kendilerine oy vermeyen birçok yurttaşın Yeşil Sol Parti’yi tanıdığını ve benimsediğini söyleyen yetkililer, bu seçimde birçok dengenin olduğunu, geçmiş seçimlerde olduğu gibi değişen dengelerin sonucu belirleyeceklerine inanıyorlar.
Yeşil Sol’a ilgi var
Yeşil Sol Parti, seçim çalışmasını deprem döneminde kurdukları çadırlardan yürütüyorlar. Bir yandan yurttaşlardan oy isterken diğer taraftan ise yurttaşların yaşadıkları sorunlara çözüm arıyorlar. Yani kentte dayanışma ve seçim çalışması iç içe devam ediyor. Kentte Yeşil Sol Parti’ye yoğun bir ilgi var. Bu ilgi bir vekil çıkarmaya yeter mi bilinmez ama Yeşil Sol Parti’nin burada alacağı yüksek oy, Meletî’de özgürlüklerin yolunu açacağına inanılıyor. Bu seçimle birlikte sağ siyasetin kırılacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu kırılma ile birlikte Meletî’de yeni bir dönemin başlayacağına inanılıyor.
Yanan kayısının hesabı sorulacak
Depremzedeler ile seçimi konuşurken birçok yurttaş, devletin kendilerini yalnız bıraktığını halen dile getiriyorlar. Ziraatçı bir yurttaş ise; “Sadece deprem ve sel vurmadı bizi, kayısı da bizi vurdu” diyor. Devletin deprem, sel ve don olayından sonra kendilerini yalnız bıraktığını, kentin en büyük geçim kaynağı olan kayısının yüzde sekseninin yandığını söyledi. Kayısı bu yıl olmadığı için insanların yaralarını saramayacağını, bu nedenle insanların sandıkta sadece deprem, sel ve don olayının değil kayısının da hesabını soracağını söyledi.
İktidar Meletî’de eriyor
Yeşil Sol Parti 1. sıra adaylarından Perihan Yücekaya, hem bir depremzede hem de 14 Mayıs seçimlerinde vekil adayı olarak çalışmasını yürütüyor. Yücekaya, Meletî’nin muhafazakar bir kent olduğunu ancak kadın aday olarak kentte büyük bir fark yarattığını söylüyor. Deprem sonrasında Meletî’de seçimin nasıl sonuçlanacağını sorduğumuz Yücekaya, Meletî’nin sürekli iktidardan yana olduğunu, ancak bu durumun deprem sonrasında değiştiğine inandığını söylüyor. Yücekaya, Meletî’de iktidarın tamamen bittiğini söylemenin doğru olmayacağını ancak eridiğini sahada gördüklerini söyledi.
Ölümün sebebi iktidardır
Yücekaya bu erimenin nedenlerini ise şu sözlerle sıraladı: “Büyük bir felaket yaşandı. İktidar bu felaketin altından kalkamadı. Meletî’nin Yeşilyurt ilçesinde Bostanbaşı Mahallesi vardır. Adı üstünde bostanların olduğu bir mahalleydi. Bu bostanları imarı açarak üzerinde lüks evler inşa ettiler. Ve bu evlerin hepsi yıkıldı. İnsanlara mezar oldu. Tarım arazilerini yok ederek bu evleri inşasına izin veren AKP’li belediye idi. Yani insanların ölmesine neden oldular. Bundan ötürü halkın büyük bir öfkesi var. Meletî’de evlerde lambalar yanmıyor. Evlerin yüzde 85’i ağır hasarlı. Ağır hasarlı evleri az hasarlıya çevirerek insanları kaderlerine terk ediyor. 2021’de Pötürge depreminde yıkılan evler halen yapılmadı, insanlar halen konteyner de kalıyor. Halk bunun hesabını soruyor. 14 Mayıs’ta bu hesap kesilecek.”
Son seçimde ne olmuştu?
Meletî’de, 18 Haziran 2018 milletvekili seçimlerinde 497 bin 223 seçmen oy kullanmıştı. Bu seçmenlerin 263 bin 486’sı AKP’ye, 81 bin 709’u CHP’ye oy vermişti. HDP ise 33 bin 757 oy almıştı. Kentte AKP’e 4, MHP ve CHP ise birer vekil çıkarmıştı.