Katledilen Kürt milletvekili Mehmet Sincar mezarı başında anıldı. Anmada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan dünden bügüne değişen birşeyin olmadığını söyledi: ’90’larda Kürtler sokak ortasında katlediyordu, bugün kemikleri torbada veriliyor’
Demokrasi Partisi (DEP) Parti Meclisi üyeleri Habip Kılıç ve Hikmet Kılıç’ın katledildiği yerde incelemelerde bulunmak üzere gittiği Batman’da, İl Örgütü yöneticilerinden Metin Özdemir ile birlikte 4 Eylül 1993’te uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Mardin Milletvekili Mehmet Sincar katledilmesinin 29’uncu yılında kabri başında anıldı.
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde Fırat Mahalle Mezarlığında (Şehitler Mezarlığı) yapılan anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Figen Altundağ, HDP Mardin Milletvekili Pero Dündar, partililer, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Cihan Sincar: Adı altın harflerle Kürt halkının gönlünde
Saygı duruşuyla başlayan anmada konuşan Cihan Sincar, eşi Mehmet Sincar’ın tek suçunun Kürt kimliği olduğunu belirterek, “Mehmet onurlu bir Kürt’tü, onurlu bir insandı. Söz verdi, bunun bedelini de ödedi. Arkadaşları 29 yıl önce söz verdi ve o günden bugüne Kürt siyaseti Mehmet’i yaşattı. Bizler de Mehmet Sincar’ın ailesi olarak söz veriyoruz, isimlerini ne kadar silmeye çalışsalar da Mehmet Sincar adını altın harflerle Kürt halkının gönlüne yazdı. Ölmedi, yüreklerimizde yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Sincar’ın katledildiği sırada yanında olan HDP Mardin İl Eşbaşkanı Ali Yiğit, Mehmet Sincar ve arkadaşlarını anarak, “Bugün kara bir gündür. Karanlık güçler, Batman’da iş başındaydı ve insanlık için mücadele eden, demokrasi ve özgürlük için mücadele eden Mehmet Sincar hedefteydi. Bu cinayetlerin son bulması için oradaydık. O günden beri failler ortaya çıkmadı. Zaten öyle bir beklentimiz de olmadı. Ama Mehmet yoldaş rahat uyusun, onun mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi.
Ahmet Türk: Kürt halkı taviz vermedi
Sincar’ın katledilmesinin üzerinden 29 yıl geçtiğini ifade eden Ahmet Türk, “Mehmet Sincar’ın mücadelesi devam ediyor. Kürt halkının özgürlüğü için canıyla büyük bir bedel ödedi. 29 yıl geçti, Kürt halkı yakın bir zamanda özgürlüğe kavuşacak dedik. Kürtlere yönelik saldırılar hala sürüyor. Devlet Kürtlerin bütün kazanımlarını ortadan kaldırmak için saldırılarını sürdürüyor. Bu halk, Kürt halkının özgürlüğü ve geleceği için hiçbir zaman taviz vermedi. Kürt halkı verilen bu büyük bedelleri hiçbir zaman unutmadı, unutmayacak, mücadeleyi sürdürecek” diye konuştu.
Mehmet Sincar’ın genç yaşında katledildiğini söyleyen Türk, “Birçok yoldaşımız bu mücadelede katledildi. Şeyh Said’ten bugüne binler yaşamıyla bedel ödedi. Mehmet Sincar da Şeyh Said, Seyit Rıza gibi mücadele etti ve canıyla bedel ödedi” ifadelerini kullandı.
Buldan: Katilleri tanıyoruz
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Sincar’ı katledilmesinin 29’uncu yılında anarak sözlerine başladı. Sincar’ın faili meçhul cinayetleri araştırmak üzere gittiği Batman’da faili belli güçler tarafından katledildiğini ifade eden Buldan, şunları söyledi: “Mehmet Sincar’ın katillerini tanıyoruz. Mehmet Sincar’ın katledilmesinin emrini verenleri de tanıyoruz, tetiği çekenleri de biliyoruz. Ancak üzerinden 29 yıl geçmesine rağmen bugün halen Mehmet Sincar davasından tutuklu tek bir sanık olmaması, Türkiye’nin hukuk sistemini ve adaletini bir kez daha ortaya ve gözler önüne seriyor. Bugün dosya olmasına rağmen dosyanın içerisinde tetikçiler başta olmak üzere itirafçıların da olduğu katillerin isimleri bilinmesine rağmen hiç bir tutuklunun olmaması, Türkiye’nin büyük bir ayıbıdır. Üzerinden 29 yıl geçti. Bu davada sanık olarak Mehmet Ağar olması gerekirken, itirafçılar olması gerekirken hiçbiririn cezaevinde olmaması, tutuklanmaması elbette kabul edilir değildir.
Sadece Mehmet Sincar değil, Türkiye’de işlenen binlerce faili meçhul cinayette ismi geçenler, yargılanmıyor, sorgulanmıyor, tutuklanmıyor. Tam aksine korunuyor, kollanıyor, ödüllendiriliyor. Bütün bunları yapanların Türkiye’de Kürt düşmanlığını yaptıklarını iyi biliyoruz. Kürt’e her türlü zulmü reva görenlerin, Kürt’ün katlinin reva görüldüğü bir dönemde bu sanıkların tutuklanmayacağını da iyi biliyoruz. Şu iyi bilinsin ki Mehmet Sincar’ın bize bıraktığı mücadele, bizlere yol gösteriyor, biz onların yol arkadaşlarıyız.
Dünden bugüne değişen bir şey yok
29 yıl önceki Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında değişen hiçbir şeyin olmadığını ifade etmek isterim. 90’lı yıllardaki Türkiye ile 2020’li yıllardaki Türkiye’nin hiçbir şekilde birbirinden ayırt edilecek bir özelliğinin olmadığını biliyoruz. 90’lı yıllarda Türkiye nasılsa, 2020’li yıllarda Türkiye aynı Türkiye’dir. Zerre kadar ilerlemenin olmadığı, ne insani ne vicdanı ne hukuki ne de siyasi hiçbir anlamda herhangi bir gelişmenin olmadığı bir Türkiye’yi yaşıyoruz. 90’larda Kürtler sokak ortasında ya arkadan beyinlerine kurşun sıkılarak katlediyordu, ya cezaevlerinde işkence tezgahlarından geçiriliyordu, bedenlerinde sigaralar söndürülüyordu ya da bulundukları herhangi bir yerde katlediliyordu. Bugüne bakıyoruz, Kürt’ün kemikleri bir torba içinde babasına teslim ediliyor. Kürt’ün kemikleri bir torba içinde kargoya verilip annesine gönderiliyor. Kürt’e görülün reva, yapılan zulüm hiç bir şekilde değişmedi. Ha 90’lı yıllardaki Türkiye’deki faili meçhul cinayetler, ha bugünkü Türkiye’de torbalara içerisine konulan kemiklerin ailelerine gönderilmesi.
Boyun eğmedik, eğmeyeceğiz
Onlar zannediyorlar ki biz bunları yaparsak, Kürtler baş eğer, diz çöker, biat eder. Biz çok ölümler gördük, çok işkencelerden geçtik, katledildik, vurulduk, toprağın altına düştük ama hiçbir zaman boyun eğmedik, biat etmedik, bundan sonra da boyun eğmeyeceğiz. Dün Semra Güzel vekilimize yapılan muamelede tıpkı 90’larda Mehmet Sincar ve arkadaşlarına yapılan muameleden ayırt edilemez. Bir halkın seçilmiş iradesine, milletvekili olmasına rağmen haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklanarak cezaevine gönderilmesi, gözaltına alınması sürecinde başını öne eğdirme girişim, onlara iyi bir ders oldu.
Semra Güzel başını önüne eğmedi
Çünkü Semra Güzel başını önüne eğmedi. Çünkü Semra Güzel, Mehmet Sincar’ın yol arkadaşıdır, Mehmet Sincar gibi katledilen binlerce faili meçhule giden arkadaşımızın yol arkadaşıdır. Buradan bir kez daha söz veriyoruz. Halkımıza, Kürt halkına, Mehmet Sincar ve arkadaşlarına, içiniz rahat etsin, yattığınız yerde rahat uyuyun. Bizler sizlerden ders alarak bugünlere geldik. Demokratik siyaseti bugün sizlerin sayesinde yürütüyoruz. İşte o yüzden asla diz çökmeyeceğimizi ve boyun eğmeyeceğimizi bir kez daha sizin huzurunuzda Kürt halkına ve sizlere vermek istiyoruz.
Başta Sincar ailesi olmak üzere halkımıza, yol arkadaşlara, partili arkadaşlara, dostlarımıza, yoldaşlarımıza bir kez daha başımız sağolsun diyorum. Minnetle, şükranla, rahmetle Mehmet Sincar yoldaşımızı bir kez daha anmak istiyorum. Anısı önünde saygıyla, minnetle eğiliyorum.”
Anma, Sincar’ın mezarına karanfil bırakılmasının ardından sona erdi.
Kaynak: MA