Kayıp yakınları, Amed ve Êlih’te yaptıkları eylemde gözaltında kaybettirilen Mehmet Özdemir ile İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed ve Êlih şubeleri, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemlerinde gözaltında kaybettirilen Mehmet Özdemir ile İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu. Amed’deki eyleminin 725’inci haftasında Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yaptı. Kaybettirilenlerin fotoğraflarını açan aileler, 26 Aralık 1997’de Amed’de kaybettirilen Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu. Açıklamaya sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Zeytun: Mücadele etmeye devam edeceğiz
Açıklama öncesinde konuşan İHD Amed Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, şunları dile getirdi: “2022 yılının son eyleminde yine geçmişle yüzleşmenin talebi için buradayız. 2022 yıllı haksızlık ve hukuksuzluklarla geçen, cezasızlık başlayan ve cezasızlıkla biten bir yıl oldu. Zaman aşımının ve faillerinin soruşturulmadığı bir yıl oldu. Sembol davalardan Musa Anter’in davasının düşürüldüğü bir yıl oldu. Cezasızlık sistemimin uygulandığı bir ülkede bu karanlık tabloda direniş de sürdü. Tüm bu karamsarlığa ve otoriterleşmeye meydan da okundu. Hakiki bir yüzleşmenin yaratılması için mücadele etmeye devam ettik. Unutturma politikasına karşı hatırlamaya devam ettik. Bütün bu haksız uygulamalara ve insanlığa karşı işlenmiş suçlara karşı, bilinçli sessizliğe karşı mücadele etmeye devam ettik ve edeceğiz.”
‘Mezar taşı olsun istiyoruz’
Sonrasında söz alan Özdemir’ in torunu Bermal Kaya ise, yılardır direnen anneleri selamlayarak, “Bu cinayetlerin failleri belli. Devlet tarafından korundular. Eli katiller hep korundu. Hesabını soran annelerimizin kolları kırıldı. Biz bu meydanlarda hep olacağız. Bu görevi bize devrettiler, bizde sormaya devam edeceğiz. Dedemi istiyorum, dedemi in bir mezar taşının olmasını istiyorum. Dedem ve yoldaşları için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
İşkence gözaltı ve kayıp..
Askeri baskılar sonucu Amed’in Lîcê (Lice) ilçesine bağlı Araki (Kıyı) köyünden kent merkezine taşınan ve burada birçok kez gözaltına alınan Özdemir, ağır işkenceler gördü. 5 Ağustos 1997 tarihinde evi basılarak gözaltına alınan Özdemir, 4 gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Gözaltında tutulduğu süre boyunca gördüğü işkenceler nedeniyle kaburgaları kırılan Özdemir, 40 gün boyunca yataktan kalkamadı ve uzun bir süre de çalışamaz hale geldi. 26 Aralık 1997 tarihinde hayvan pazarına gideceğini belirterek sabah evden ayrılan Özdemir, sonrasında Pazara yakın bir arkadaşının evini ziyaret etti. Sonrasında kahvehaneye giden Özdemir görgü tanıklarının anlatımına göre; kahvehaneye gelen sivil kıyafetli, ellerinde telsiz bulunan ve silahlı iki şahıs tarafından beyaz bir taksiye bindirilerek kaçırıldı. Özdemir’in kaçırılma anına tanıklık eden bir kişi bilgiyi eşi Enzile Özdemir’e aktarır ve okuma yazması olmadığı için aracın plakasını alamadığını söyler.
Êlih
Kayıp yakınları ve İHD Èlih Şubesi de, 541’inci kez bir araya geldi. Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen kayıp yakınları “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” pankartı açtı. Eylem boyunca kayıpların fotoğraflarını taşıyan insan hakkı savunucuları ve Kayıp Yakınları adına açıklamayı bu hafta İHD Batman Şubesi Yöneticilerinden Abdurrezak Katmaz gerçekleştirdi.
Bu haftaki basın açıklamasında 24 Aralık 1994 tarihinde İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan İsmail Bahçeci’nin akıbetini soran Katmaz, kayıp hikayesini okudu.
Bahçeci’nin kayıp hikayesi şöyle:
“Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nda öğrenci olan İsmail Bahçeci, Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik kimliği nedeniyle defalarca gözaltına alındı, ağır işkenceler gördü. 1993 yılında hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve polis tarafından aranmaya başlandı. İsmail’i arayan polisler Bahçeci ailesinin Avcılar’daki evine defalarca baskın düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrılmak zorunda kaldı. Kardeşi Metin, İsmail’e acil durumda haberleşmek için politikayla hiç ilgilenmeyen yakın bir arkadaşının telefon numarasını vermişti. 24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci ailesini telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi ‘Oğlunuz gözaltında, ona sahip çıkın’ dedi. Baba Şehmus Bahçeci, hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkâr edildi. Aynı günlerde polis, kardeşinin İsmail’e telefon numarasını verdiği V.D.’in işyerine baskın düzenledi. V.D., baskın sırasında işyerinde olmadığı için V.D.’nin ağabeyi gözaltına alınarak İstanbul Terörle Mücadele Şubesine götürüldü. Şubede kendisine kardeşinin telefon numarasının yakalanan bir ‘örgüt mensubunun’ üzerinde çıktığı söylendi. 1995 Ocak ayında Ankara’da gözaltına alınan bir kişi, sorguda kendisine: ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ denildiğini kamuoyuna duyurdu. Ayrıca 24 Aralık 1994 tarihinden sonra Bahçeci Ailesi’nin evine bir daha hiç polis baskını yapılmadı”
Bir kez daha çağrı yapıyoruz; acılı anaların yüreklerini bir nebze rahatlatmak için, Cumartesi Anneleri’nin kayıp çocuklarına ne olduğunun araştırılmasını, ülke tarihinin karanlık sayfalarına ışık tutulmasını ve bu kara lekenin bir an önce temizlenmesini istiyoruz.”
İzmir
Kaynak: MA