Mehmet Öcalan, İmralı Adasındaki tecridin uluslararası komploda yer alan güçlerin onayıyla devam ettiğini belirterek, ‘Başkan’ın nerede olduğunu bilmiyoruz. Herkes 13 Ekim’de Amed’de bunu sormalı’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası bir komployla Türkiye’ye getirilerek, İmralı Adası’ndaki cezaevinde mutlak tecrit altında tutulması 26’ncı yılına yaklaştı. Öcalan’a yönelik mutlak tecrit birçok uluslararası kuruluşun raporlarına yansırken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “umut hakkı” kapsamında verdiği ihlal kararı da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi gündemindeki yerini koruyor.
Demokratik Kurumlar Platformu, komplonun 26’ıncı yıl dönümünde “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında 13 Ekim’de Amed’de büyük miting düzenleme kararı aldı.
Ağabeyi Abdullah Öcalan ile 25 Mart 2021’de son telefon görüşmesini gerçekleştiren Mehmet Öcalan, 9 Ekim 1998’de startı verilen komplo ve mutlak tecridi Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Emrullah Acar’a değerlendirdi.
‘Kürt sorununu demokratik yollarla çözmek istiyor’
Uluslararası komploda birçok devletin yer aldığına dikkati çeken Mehmet Öcalan, komplonun temelinde Kürt meselesi olduğunu kaydetti. Abdullah Öcalan’ın “Kürt Halk Önderi” olduğu için hedef alındığını belirten Öcalan, “Komploda yer alan devletler Kürt sorununun demokratik yollar ile çözülmesini istemediler. Son 26 yılda en çok Başkan’ı görenlerden biri benim. Başkan, her zaman Kürt sorununu demokratik yollar ile çözmek istedi ve hala bunu istiyor. Ancak Kürdistan’ı yüz yıl önce 4 parçaya bölen uluslararası hegemon güçler, çıkarları doğrultusunda bu soruna yaklaşıyor. Çıkarları doğrultusunda Kürtleri kullanıyorlar” ifadelerini kullandı.
Komplo devam ediyor diyen Öcalan, “İmralı’dan 43 aydır haber alamıyoruz. Bu asla kabul edilemez. Dünyada eşi benzeri yok. 4 insan var orada. Yaşıyorlar mı, yaşamıyorlar mı, bilemiyoruz. Bu, insani değil. Bu hukuksuzluk komploda yer alan devletlerin onayı ile sürdürülüyor” diye konuştu.
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle bu güne kadar çok sayıda kampanya yapıldığını anımsatan Öcalan, “Başkanın cezaevine konulduğu 1999 yılından bu yana Kürtler onun özgürlüğü için çok bedel verdiler. Kürt halkı her zaman gücü ölçüsünde hareket etti. Başkan ‘Her şeyin zamanında yapılması lazım’ derdi. 2015 ile 2023 yılları arasında bu konuda bir şey yapmadık. Hepimiz suçluyuz. Bu gerçek ” şeklinde konuştu.
13 Ekim’e çağırdı
Demokratik Kurumlar Platformu’nun, “Komploya karşı direniyoruz, özgürlük için Amed’de buluşuyoruz” şiarıyla 13 Ekim’de Amed’de yapacağı büyük “özgürlük” mitingine herkesin katılmasını isteyen Öcalan, “Vicdan sahibi herkese, dili, dini ve ırkı fark etmeksizin herkese çağrımızdır; Kürt sorununun çözümünü istiyorsanız mitinge katılın. Başkanın nerede olduğunu bilmiyoruz. İmralı’da mı? Bunu herkes 13 Ekim’de Amed’de sormalı. 13 Ekim Kürt sorununun çözümünü isteyenleri gösteren bir ayna olacak” diye belirtti.
‘Yasaları uygulayın’
Adalet Bakanlığı’na yasaları uygulama çağrısında bulunan Öcalan, şunları söyledi: ” Söz konusu Kütler olunca yasalar askıya alınıyor. Yasaları uygulayın. Uluslararası hukuk kurumları bunu niye görmüyor? Neden kulaklarını kapatıyorlar? Dünya kamuoyunun vicdanı bu mu? Başkan, röportaj yaptığımız bu ağacın altında çok sayıda kitap okudu. Bunun sonucunda Kürtler için mücadeleye girişti. Kürtler yok olmak üzereyken onları dünyaya tanıttı. Buna karşı bizler de ona sahip çıkmamız gerek.”
RİHA