Konya’da ırkçı saldırı ile katledilen Dedeoğulları ailesinin yakınlarıyla birlikte yapılan açıklamada konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, ‘Mehmet Altun bir tetikçi, tıpkı Onur Gencer gibi’ dedi
Konya’nın Meram ilçesinde ırkçı saiklerle katledilen 7 kişilik Dedeoğulları ailesinin kalan tek bireyi Çetin Dedeoğulları, amca Erdal Rifatoğulları ve dava avukatlarından Ebru Akkal, Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) ziyaret etti. HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç ile görüştü. Yapılan görüşme ardından Çetin Dedeoğulları, HDP Grup Başkanvekilleri Beştaş ve Oluç, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Ümit Dede ile birlikte HDP Grup toplantı odasında açıklamalarda bulundu.
60 kişilik ırkçı grup aileye saldırdı
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, ailenin 25 yıldır aynı mahallede yaşadığına dikkat çekerek, “Önce 12 Mayıs 2021’de ırkçı bir saldırı ile karşı karşıya kaldı yaklaşık 60 kişilik ırkçı grup aileye saldırdı. Saldırıdan sonra ailenin koruma talebi oldu ama koruma talebi hem savcılık hem de emniyet tarafından ciddiye alınmadı. Aile kendi tedbirini aldı evine kamera yerleştirdi, 30 Temmuz’da yapılan saldırıda 7 kişi katledildi” dedi.
Azmettiricisi ve planlayıcısının kimler?
Duruşmaların devam ettiğini dile getiren Saruhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Duruşma sürüyor biz başından beri ırkçı saldırının azmettiricisi ve planlayıcısının kimler olduğunun ortaya çıkarılması gerektiğini söyledik. Ama duruşmanın akışı azmettirici ve planlayıcıyı ortaya çıkaracak, durumda değil. Çok sayıda soru var ve bu soruların cevapları ortaya çıkarılmadı ve araştırılmadı. Tetikçinin silah ruhsatını kimden aldığı bile belli değil. Tetikçi dedim tetikçi olduğu ihtimali çok yüksek. Bunun güçlü bir ihtimal olduğunu görüyoruz aileler arası husumetten kaynaklanan bir olay değil, hazırlanmış planlanmış bir olayla karşı karşıya olduğumuzu ilk andan itibaren gördük. Tetikçinin katliamdan önce iki ayrı bankadan yüklü miktarda kredi aldığı görülüyor kefil var mı yok mu belli değil işsiz bir insan nasıl bu kadar yüksek miktarda kredi alabiliyor. Tetikçinin katliamdan önce araba kiralayarak Ankara, İstanbul ve Bursa’ya gittiği belli, lüks otellerde kaldığı belli ama kimlerle görüştü belli değil. Bu araştırılmıyor. Bu konuda çok sayıda soru var ve araştırılmıyor.”
Aileye her türlü desteği vereceğiz
Katil Mehmet Altun’un katliam öncesi telefonunun resetlediğini hatırlatan Saruhan, “Tetikçi beli ama azmettirenler bu işin arkasında olanlar kimler. Bu konuda ciddi sorular var. Soruşturmanın genişletilmesi gerekiyor. Konya Cumhuriyet Başsavcısı ve konuyla ilgili savcılar meseleyi tetikçi ile sınırlayıp örtme çabası içindeler. Ailenin ve avukatların taleplerini dinledik. Konunun takipçisi olduğumuzu söyledik. 7 kişi katledilmiştir. Meselenin üstünün örtülmemesi gerekiyor bu konunun takipçisi olacağız hukuki olarak aileye her türlü desteği vereceğiz ve siyasi olarak konunun takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.
Savcılık katilin dedikleri ile sınırlı kaldı
Ziyarete dair konuşan Çetin Dedeoğulları da şunları söyledi: “Beni kabul ettiğiniz ve dosyanın takipçisi olduğunuz teşekkür ediyorum. Her defasında bu dosyaya heyet, vekil gönderiyorsunuz. Takipçisi olduğunuzu görüyorum. Hem partilerin hem de insanların bu davanın takipçisi olmasını istiyorum. Aileme karşı olan insanlık dışı olaylardır. Bu olayın katilin söyledikleriyle sınırlı kalmaması ve araştırılması ve tamamıyla araştırılmalıdır. Savcılık bu konuda katilin söyledikleriyle sınırlı kalmış. Herhangi bir araştırma yapılmamış, avukatlarımız araştırıyorlar. Hem partilerin hem insanların hem medyanın bu olayın üstünde durup araştırmasını istiyorum. İnşallah adalet yerini bulacaktır. Dosyaya bakan savcıların, hakimlerin avukatların konuyu iyice araştırılması gerekiyor.”
Roboski’den biliyoruz
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise Çetin Dedeoğulları ile uzun bir görüşme yaptıklarını belirtti. Davayı ilk andan itibaren yakından izlediklerini belirten Beştaş, “Büyük bir katliam, bir ailenin yok edilmesi karşısında hiçbir duyguyu ifade etmek mümkün değil. Kendisine başsağlığı diliyorum. Ailesine sevenlerine bize düşen geride kalanlara düşen geride kalanların gücü organizasyonu ortaya çıkarmak yani hakikati bulmaktır, yani yeni katliamları önlemektir. Yakın tarihimizde cezalandırılmayan her katliam yeni katliamların habercisi oluyor. Yeni katliamlara sebebiyet veriyor. Bunu Roboski’den biliyoruz. Cezasızlık yeni katliamların yaşanmasına neden oluyor” diye ekledi.
Katliamı yapanlar adım adım serbest bırakıldı
Dava dosyasında bir isteksizlik olduğuna işaret eden Beştaş, şöyle devam etti: “Bu katliama giden yolu araştıran Konya Başsavcısı ve emrindeki savcıların yeterince araştırma yapmadıklarını, delil toplamadıklarını görüyoruz. Katilin ifadesi ile sınırlı kalarak dava açmışlar. 12 Mayıs’ta aynı aileye karşı başka bir saldırı var ve orada 8 sanık var. Oradan iki sanık tutuklu kalmış. Savcı ve sanıklar anlaşmış. Savcı bu olayda birileri üstlenmiş diğerlerini serbest bırakalım demiş. Savcı ile saldırganlar arasında bir anlaşma olmuş ve saldırganlar serbest bırakılmış. Sonra ne olmuş 30 Temmuz’da katliam olmuş. Bu katliamı yapanlar adım adım serbest bırakılmıştır.
‘Mehmet Altun, Onur Gencer gibi bir tetikçi’
Mehmet Altun bir tetikçi tıpkı Onur Gencer gibi. Mehmet Altun, Onur Gencer gibi çok para harcayan, lüks otellerde kalan bir vatandaş. Bu katliamı tek başına gerçekleştirdiği iddia ediliyor. Biliyoruz ki bir kişi tek başına böyle bir katliamı gerçekleştiremez. Başsavcılık katili koruyarak, HTS kayıtlarını bile dosyaya koymamış. Daha da vahimi eve konulan kamera var. Kamera kayıtlarından bu katliam ortaya çıktı. Düşünün o kamerayı koymasalar o bir kişiyi bile tutuklamayacaklardı. Ailenin kendi arasındaki Whatsapp konuşmaları bu işin nasıl olduğunu ortaya çıkardı. Dosyaya konulan HTS kayıtlarının yeterli olmadığını söylüyoruz. Burada maddi delil, arka plan aranmamış. İktidar yetkileri ilk günden beri bu saldırı ‘ırkçı saldırı değildir’ açıklamalar yaptılar. Biz HDP olarak tabii ki bunun ırkçı bir saldırı olmasını istemeyiz. Ama bunun yolu ırkçılığı reddetmekten geçmiyor. Bir katliam ırkçılık ile yapılmışsa bunu reddetmekten geçmiyor. Tam tersine bunu engellemenin yolu Kürt ailelere yönelik yapılan ırkçı saldırıları cezalandırmaktan geçiyor.
Biz iktidara soruyoruz?
Tıpkı diğer katliamlarda olduğu gibi burada organize ve örgütlü bir saldırı var. Bu aile bir yerden güç alıyor, dayanakları güçlü, buna güveniyorlar. Buna ilişkin vahim bir olay yaşandı duruşmada. Duruşma salonunda. Maktuller saldırıya uğradılar kolluk eliyle. Duruşma salonunda bulunan kolluk ailenin katile tepkisi sonucu polis içeri girerek aileye saldırdı. 5 kişi darp edildi 3 kişi de kafa kırıkları var. Biz iktidara soruyoruz? Bu katliam davasında katilleri korumak dışında bir göreviniz yok mu? Kimin tarafındasınız öldürülenlerin mi? Burada kolluğun tutumu tamamen yargılanan yani faillerin yanında oldukları yönündedir. Oysa hukuk ilkeleri mağduru daha çok korur.
Savcıların görevi sanıkları korumak değil
Bu duruşma ve davalar devam edecek. Sonuna kadar takip edeceğiz. Katliam davası 8 Şubat’ta yeniden görülecek. Biz Türkiye’deki bütün hukuk kurumlarını baroları, insan hakları örgütlerini, kadın kurumlarını, demokrasiden yana ırkçılığa karşısında olan herkesi Konya’da görmek istiyoruz, onları davet ediyoruz. Yeni katliamlar yaşanmasın diye hakikat ortaya çıksın diye Dedeoğulları’nın yanındayız. Savcılara da çağrı yapıyoruz; sizin göreviniz sanıkları korumak değil, delilleri ortaya koymaktır.”
ANKARA