MED TUHAD-FED’in kongresini gerçekleştirerek yeni yönetimi seçti. Kongre de konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, ‘Tecrit bir Türkiye sorunudur. Buradan tüm demokratik kamuoyuna sesleniyoruz, Türkiye’de iç hukuku yoklayan bir tecrit politikası var buna karşı sesimizi yükseltmek gerekir. Elimizden geleni yapacağız’ dedi
Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), “İsyan ruhuyla tecridi kıracağız” şiarıyla 2’nci Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Federasyonda gerçekleştirilen kongre salonuna, “Bi felsefeya ‘jin, jiyan, azadî’ eme tecrîde bişkînin” ve “Hasta tutsaklara özgürlük” pankartları asıldı. Kongreye, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, milletvekilleri Ferit Şenyaşar, Halide Türkoğlu, DBP, HDP, Yeşil Sol Parti ve çok sayıda STK temsilcisi katıldı.
Saygı duruşuyla başlayan kongrede, sonrasında sinevizyon gösterimi yapıldı. Gösterim sırasında salondan “Şehit namirin” ve “ Biji Serok Apo” sloganları yükseldi.
Hasta tutsaklardan mesaj
Kongrede ilk olarak hasta tutsak Şivekar Ataş’ın kongreye gönderdiği mesaj okundu. Ataş’ın mesajında şu ifadeler yer aldı: “Kongreyi selamlayarak başlıyorum. Amacımız daha iyi ve özgür bir hayat yaşamaktır. Son dönemlerde cezaevlerinde hasta tutsaklar şehadete ulaştı. Bu durum da bizi çok üzüyor ve elimizden bir şey gelmiyor. Bunun utancını yaşıyoruz. Hepimizin ve herkesin amacı bu yaşanan şehadetlerin önünü almaktır. Hasta tutsak arkadaşlarımız var tedavi olamıyorlar, hastaneye dahi götürmüyorlar. Benimde ameliyat olmam lazım ama bir şey yapılmıyor. Tabi benden daha ağır olan hasta tutsaklar var. Herkes bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Herkese başarılar diliyorum.”
Tecrit kırılmadan sorunlar çözülmez
Daha sonra konuşan MED TUHAD-FED Yöneticisi Safiye Akdağ, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun yıldönümüne değinerek, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bu şekilde devam ettiği takdirde Kürt halkının üzerindeki saldırıların çoğalacağını, tecridi kırılmadıkça sorunların çözülemeyeceğini söyledi
İmralı’da iç hukuk uygulanmıyor
Asrın Hukuk Bürosu’nun avukatlarından Mazlum Dinç ise, “Abdullah Öcalan, 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutuluyor, hala da bu tecrit ağırlaştırılarak devam ediyor. Tecrit ağırlaştırıldıkça sorunlarda büyüdü. Türkiye İmralı’da iç hukukunu uygulamıyor. Birçok zindanda avukat ve aile görüşü var ama İmralı’da aylardır bu durum söz konusu değil. Dünyada eşi benzeri olmayan bir durum söz konusu. İki yıldır hiçbir şekilde haber alamıyoruz. Tecrit İmralı’da ağırlaştıkça çözümden, demokrasiden uzaklaşıldı. Tecrit ağırlaştıkça savaş ve baskı arttı. Öcalan’ın özgürlüğü için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bunu istemek suç değil. Öcalan’ın Kürt meselesinde rolünü oynanabilmesi için taleplerimizi söylemeye devam edeceğiz” dedi.
Ardından konuşan Yeşil Sol Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar da, AKP-MHP hükümetinin saldırılarına karşı mücadelenin büyütülmesi gerektiğinin altını çizerek, Y Tipi Cezaevi’nden kendilerine gelen mektupta yer alan hak ihlallerini aktardı.
Tecrit Türkiye sorunudur
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye’de yeni bir sistemin inşa edildiğini belirterek, “Cumhur İttifakı şiddete dayalı bir sistem inşa ediyor. Türkiye’de Kürt gerçekliğine dair bir şey söylemek gerekir; zamanında Kurdistan’da kongreler yapıldı. Kürtler olmasaydı Erzurum Kongresi olmayacaktı. Geçtiğimiz ay ve geçtiğimiz yıl iki cenaze kutu içinde Erzurum’a geldi. Kurucusu olduğumuz bir süreçten çocuklarımızın cenazeleri kutuda teslim edilmesi sürecine geldik. Bu hukuksuzluk derinleşerek devam ediyor. Binlerce hasta tutuklu cezaevinde, ATK devlete bağlı ölüm raporları veriyor. 561 ağır hasta var, yeni infaz düzenlemelerinde de devlet ‘Kürt düşmanlığını’ unutmuyor. İdare ve Gözlem Kurulu kurmuşlar ve bu nedenle cezaevleri iktidar gibi davranıyor. Dünyanın hiçbir yerinde cezaevleri müjdeli haber değil ama Türkiye’de iktidarın müjdeli haberlerinde cezaevleri var. Ancak tüm baskılara karşı cezaevlerinde bulunan hiçbir arkadaşımız direnişinden mücadelesinden vazgeçmedi. Türkiye’de ciddi bir sorun var Kürt sorunu. Bu sorunun çözülmesi için de en önemli adım Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasından geçiyor. Tecrit sadece Kürt halkının problemi değildir. Galatasaray Meydanı’nın kullanılamaması tecritten bağımsız değildir. Tecrit bir Türkiye sorunudur. Buradan tüm demokratik kamuoyuna sesleniyoruz, Türkiye’de iç hukuku yoklayan bir tecrit politikası var buna karşı sesimizi yükseltmek gerekir. Elimizden geleni yapacağız. 1 Ekim’de de hem tecrit hem de Kürt sorunu açısından elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.
Herkes elini taşın altına koysun
Ardından konuşan Barış Annesi Nafiye Yiğit ise, yıllardır verdikleri barış mücadelesine değinerek, “Barış Anneleri olarak yıllardır elimizi barışa uzatıyoruz ama her gün cenaze alıyoruz. Tüm herkese sesleniyorum, herkes elini taşın altına koysun. Cenazeleri kargo ile alıyorsak; bunun nedeni sessizliktir. Hep birlikte barışın ve özgürlüğün sesi olalım. Umuduz odur ki daha fazla cenaze gelmesin. Tüm bu saldırılara artık yeter diyoruz” diye belirtti.
Bu zincir kırılmalı
Son olarak konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Türkiye’de en önemli sorunun Kürt sorunu olduğunun altını çizerek, “Halkımız yüzyıldır barış mücadelesi veriyor ve vermeye devam edecek. Bir halka ‘İraden yok’ diyemezsiniz çünkü bu mümkün değil. En büyük hakareti cenazelerimize yaptılar. Kutuda, kargoda cenaze teslim ediyorlar onlarda böyle iradesiz bırakacaklarını teslim alacaklarının mesajını veriyorlar. Cezaevindeki arkadaşlar büyük direniş gösteriyor. Bugün meselemiz varlık yokluk meselesidir. Her yerde bizi bitirmeye yönelik savaşlar gerçekleştiriyorlar. 90’larda Hizbulkontra şimdi DAİŞ mantığıyla yapıyorlar. Şimdi söz zamanı değil bugün hukuk ayaklar altına alınmışsa İmralı’ya hukuk gelmeli. Demokrasi İmralı’da zincirlendiyse bu zincir kırılmalı. Vicdanı olan herkes tecride karşı ses çıkarmalı” dedi.
Konuşmaların ardından faaliyet raporu okundu. Daha sonra yapılan seçimle yeni yönetim belirlendi.
Kongrede, MED TUHAD-FED Eşbaşkanlığı’na Emine Kaya ve Kerem Canpolat seçildi.
AMED