Bütçe görüşmelerinde konuşan HEDEP Milletvekili Beritan Güneş’in, ‘Kürdistan’da gençler üzerinde merkezi bir kararla olduğu çok net olan bir özel savaş politikası yürütülüyor. Uyuşturucu ve bağımlılık gençler arasında yaygınlaştırılmaya çalışılıyor’ sözlerine AKP’liler müdahale ederken, Güneş ‘‘İlk önce dinlemeyi öğrenin’ diyerek tepki gösterdi
Meclis’in Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, “2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi” görüşülmeye devam ediyor. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın sunumu ardından söz alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş, çizilen sınırların gençlerin mücadelesi ile anlamsız hale geldiğini ifade etti.
Gençlerin kanlı, ırkçı, cinsiyetçi, türcü ve doğa düşmanı yaklaşımları reddettiğini ve tüm renklere, dinlere ve inançlara saygı duyduğunu belirten Güneş, gençlerin dünyayı özgür e eşit bir yaşam alanı haline getirmeye çalıştığını ifade etti.
Güneş, gençlerin, “Yeni Yaşam” talebinin olduğunu belirterek, Anadolu ve Kurdistan’da konuşulan Kürtçe, Türkçe, Farsça, Lazca, Süryanice, Ermenice, Zazaca ve Arapça ile “Yeni yaşamı inşa etmenin tam zamanıdır” dediği sırada sözleri AKP’li Orhan Erdem tarafından kesildi. Bu dillerde edilen ifade ise tutanaklara, “…” nokta şeklinde geçti. Ayrıca Orhan, bu sözleri Anayasa’nın 3’üncü maddesi olan, “Devletin bölünmez bütünlüğünü” aykırı olduğunu ileri sürdü. Ancak Güneş, bu bağlamdaki sözlerine devam etti. Güneş, “Dünyada gençlerin öncülük yaptığı ‘Yeni Yaşam’ın inşasında sorunların tespiti, sorunlarla yüzleşme ve elbette çözüm için ayrılan zaman, emek, bütçe çok kritik ve politiktir” dedi.
Öğrencilerin yaşadığı sorunlar
Güneş, bakanlık bünyesinde bulunan kurumlar nedeniyle öğrencilerin yaşadığı sorunları sıraladı. Güneş, “İzmir’de bulunan Karabağlar KYK Erkek Öğrenci Yurdu’na yerleştirilen öğrenciler, yurtta devam eden inşaat nedeniyle yurda alınmadılar. 15 Ekim’de Eskişehir Anadolu Üniversitesi merkez yemekhanesinde Resul Alan, ardında borçlarından söz ettiği bir mektup bırakarak üniversite yemekhanesinde canına kıydı. 22 Ekim’de Eskişehir Teknik Üniversitesi öğrencisi maddi sıkıntılardan dolayı sosyal yaşama adapte olamayan S.N.R., canına kıydı. 26 Ekim’de geçinemediği için aynı zamanda çalışmak zorunda olan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğrencisi Samet Taş, gece işten geldikten sonra kaldığı KYK yurdunda intihar etti. 26 Ekim’de Aydın Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu’nda 16 öğrencinin bindiği asansör düştü, Zeren Ertaş isimli kadın öğrenci hayatını kaybetti. 27 Ekim’de Bartın’da bir üniversite öğrencisi Hacı İbrahim Paşa Kız Yurdu’nda kaldığı yurt odasında, ranzaya bağladığı iple intihar girişiminde bulundu” paylaşımında bulundu.
‘İşçileşen öğrenciler ölüyor’
Öğrencilerin işçileşmekten ve sosyal hakların kullanılması önündeki engeller nedeniyle yaşamını yitirdiğini ifade eden Güneş, “Farkındasınız, biliyoruz! Bu ölümlerin de bu ölümlere sebep olan koşulların da bu koşulların altında yatan politikaların da son derece farkındasınız ancak çözümün gerektirdiklerini yapmamakta diretiyorsunuz! Bunlara ‘münferit olaylar’ diyenler oluyor, ‘politika üstüdür’, ‘kişisel paniktir’ diyenler oluyor. Hayır bunlar politikanın tali değil esas konusudur esas! Bizatihi egemenlerin politikalarının sonucunda yaşananlardır bunlar!” diye belirtti.
Bakanlık bütçesinin yalnızca %2’si burs
Bütçenin gençlere, kadınlara ve emekçilere ayrılmadığını bunun yerine yandaşa, faize ve sermayeye aktarıldığını ifade eden Güneş, “Bu elbette ki politiktir. Bütçenin nereye ayrıldığı amacın kendisini ortaya koymaktadır! Peki, genç bir nüfusa sahip olmakla sürekli övünülen ülkenin bütçesinde gençlere ayrılan pay nedir? Bakanlığın 2021 tarihli son faaliyet raporuna göre burs alan öğrenci sayısı, toplam öğrenci sayısının yalnızca %6’sı ile sınırlıdır. Bu enflasyonist dönemde günde bir öğün yemek dahi etmeyen 1250 lira gibi bir burs/kredi alıyor öğrenciler biliyorsunuz! Peki burslar neden bu kadar az? Bakanlık bütçesinin yalnızca %2’si öğrencilere geri ödemesiz burs olarak ayrılmış da ondan. %2 evet, yanlış duymadınız!” diye konuştu.
KYK yurtlarındaki bir tane yatağa 50’den fazla öğrenci
Öğrencilerin yaşadığı barınma krizine de değinen Güneş, İstanbul’u örnek verdi. Güneş, bu kente en az 1 buçuk milyon öğrencinin olduğunu ancak bakanlığa bağlı KYK yurtlarının bu kapasiteye yetmediğini belirterek, “KYK yurtlarındaki bir tane yatağa 50’den fazla, Ankara’da ise 10’dan fazla öğrenci düşüyor. Peki bakanlık bu barınma krizine karşı ne yapıyor? Yurtlarda koğuş sistemine geçiyor, zaten fiziki şartları yeterli olmayan yurt odalarının kapasitelerini arttırarak kendince çözüm üretmeye çalışıyor. Özel yurtlara gelelim bir de. İstanbul’da dört kişilik bir odada bir yatak ücretinin 7 bin lira olduğunu düşünürsek, aylık 1250 lira alan beş öğrencinin burslarının/kredilerinin toplamıyla yalnızca bir öğrenci, dört kişilik bir odada bir yatağa sahip olabilmektedir. Ne dediğimi anlatabiliyorum değil mi? 5 öğrenci birleşiyor, 4 kişilik odada bir tane yatağın kirasını anca ödeyebiliyor. Son 4 yılda 81 ildeki ortalama kira artışının %600’e dayandığını da katın hesaba. Gördünüz mü şimdi gençlerin barınma krizini?” diye sordu.
‘TÜİK’e göre bile genç işsizliği yüzde 17,2′
Güneş, “İktidara sipariş usulü veriler üreten ve bizim nazarımızda güvenilirliği olmayan TÜİK’e göre bile genç işsizliği yüzde 17,2 olarak açıklandı. Genç erkeklerde bu oran yüzde 14,2 olurken genç kadınlarda ise yüzde 22,7’dir. Bu veriler, bize ‘buz dağının yalnızca çok ufak bir kısmını’ gösteriyor arkadaşlar. NEET, yani ne eğitimde ne de işte olan gençlerden de bahsetmek gerekiyor. NEET gençlerin OECD ortalaması erkeklerde %14 olurken kadınlarda %15,5’tir. Türkiye’de ise bu oranlar bir anda hem katlanıyor hem de cinsiyetler arası eşitsizlik büyüyor. Erkeklerde %22,7 iken kadınlarda ise %44,9’dir. Bu bize iktidarın gençleri eve hapsetmeye çalıştığını, genç kadınlarda üst düzeyde olmak üzere ‘ev gençleri’ yaratmak istediğini gösteriyor” dedi.
Özel savaş politikaları
Güneş, Kurdistan’da yaşayan gençlerin ayrıca “özel” sorunlar ile karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Güneş, bu durumu ise “Defalarca söylediğimiz gibi Kürdistan’da gençler üzerinde merkezi bir kararla olduğu çok net olan bir özel savaş politikası yürütülüyor. Uyuşturucu ve bağımlılık gençler arasında yaygınlaştırılmaya çalışılıyor” şeklinde açıklarken, AKP Uşak Milletvekili İsmail Güneş sözlerini böldü. Güneş’in ile birlikte bu sefer komisyon Başkanı Mehmet Muş da HEDEP’li Güneş’e müdahale etti.
‘İlk önce dinlemeyi öğrenin’
AKP’li Güneş de kendisine tepki gösteren HEDEP’li milletvekillerini, gençleri, “dağa” göndermek ile suçladı. Beritan Güneş ise, “Siz bir şeyleri çözmek istiyorsanız…” dediği sırada AKP’li Güneş, “Biz bir şeyleri çözmek istiyoruz. Siz, yalnız bir takım örgütlerin etkisinden çıkın” dedi. HEDEP’li Güneş, “Bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız ilk önce dinlemeyi öğrenin” diyerek, tepki gösterdi. Bu sırada AKP’li Güneş, parmak salladı. Bunun üzerine HEDEP’li Sezai Temelli ve Rüştü Tiryaki, AKP’li Güneş’e tepki gösterdi. AKP’li Komisyon Başkanı Mehmet Muş ise görüşmelere ara verdi.
‘Gençler kriminalize edilmeye çalışılıyor’
Aranın ardından sözlerini kaldığı yerden sürdüren Güneş, “Bu birçok örnekte bizzat kamu görevlileri eliyle veyahut da kamunun görmezden gelmesiyle yapılıyor. Politikayla ilgilenen gençler kriminalize edilmeye çalışılıyor, ajanlaştırma dayatması yapılıyor, psikolojik işkence yöntemleri uygulanıyor. Genç kadınlar, kolluk kuvvetleri tarafından cinsel saldırılara maruz bırakılıyorlar. Daha sonra ne oluyor peki? Bu kişiler cezasızlık politikasıyla ellerini kollarını sallayarak ‘görevlerine’ devam ediyorlar” dedi.
‘Gençliğin gücüne hangi otorite dayanabilmiş?
Güneş, sözlerini şöyle noktaladı: “Arkadaşlarımıza dönük yoğun bir gözaltı ve tutuklama işknce, ajanlaştırma, bir özel savaş yöntemi olan psikolojik savaşla yıldırma furyası düzenleniyor. Çok sayıda arkadaşımız bu birkaç aylık süreçte tutuklandılar. Ama dediğim gibi ne yapsalar boş! Gençliğin gücüne hangi otorite dayanabilmiştir ki? Biz HEDEP olarak gençlerin politikaya aktif katılımını teşvik ediyoruz ve gençleri yoksulluğa, işsizliğe mahkûm eden kapitalist politikalara karşı gençlerle beraber mücadele ediyoruz. Gençlerin rekabetçi, eşitsizliğe dayanan, ayrımcı cinsiyetçi eğitim sistemine karşı özgür, demokratik, anadilinde eğitim ve özerk üniversite mücadelesinin bir parçası oluyoruz. Kürdistan’da gençler üzerinde yürütülen özel savaş politikalarına karşı gençlerin ‘heybetli mücadelesinin’ bir parçası, bir öznesi olarak duruyoruz.
Talepler
Gençlere yönelik siyasi soykırım operasyonlarını sonlandırın, anadilinde eğitimin gereklerini yerine getirin, Kürdistan’daki özel savaş politikası olarak yürütülen uyuşturucu ve bağımlılıkla etkin mücadele yöntemleri oluşturulmalı ve buna özel bütçe oluşturulmalıdır. Üniversite öğrencilerine ücretsiz, nitelikli barınma koşulları sağlanmalı. Gerekli sayıda yurt inşasına başlanmalıdır. Tüm üniversite öğrencilerine insani yaşam koşulları hesaplanarak karşılıksız burs verilmeli, kredi borçları silinmelidir. Gençler için asgari temel gelir uygulaması başlatılmalıdır. Politik Kürt gençler işe muhalif gençler üzerindeki ajanlaştırma faaliyetleri sonlandırılmalıdır. Hak arama mücadelelerinden ötürü cezaevlerinde olan gençlerin adil ve şeffaf yargılama hakları için gerekli girişimler ve koordinasyonlar sağlanmalıdır.”
Kaynak: MA