Bakırköy Cezaevi Yönetimi, tutuklulara gönderilen gazete ve kitapları teslim etmediği gibi Kürtçe Xwebun gazetesi için de “Dili anlaşılmadı” diyerek tutuklulara vermedi
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Kurulu Başkanlığı, tutuklulara gönderilen gazete ve kitapları teslim etmemek için skandal kararlara imza attı. Çok sayıda kitap ve gazetenin engellenme kararı alındığı 16 Ocak 2020 tarihli kurul kararında üretilen gerekçeler dikkat çekiyor.Cezaevine posta yolu ile gönderilen 26 Aralık 2019 – 9 Ocak 2020 tarihli Yeni Demokrasi Gazetesi’nde (sayı 51) yer alan “Faşizmin Ölüm Kusan Bombalarını Unutmayacağız!” başlıklı, Roboski Katliamı’na ilişkin yazı gazetenin tutuklulara verilmemesine gerekçe yapıldı. Eğitim Kurulu Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında alınan kararda, “Yazının içerisinde güvenlik güçlerine karşı asılsız ve aşağılayıcı ifadelere yer verilerek Türkiye Cumhuriyeti Devletini katliamcı gibi göstererek asılsız ifadelere yer verildiğinden” şeklinde kararla, gazetenin cezaevine konulması engellendi.
Katliam demek engel gerekçesi
Gazetenin verilmemesine gerekçe gösterilen bir diğer yazı ise “19 Aralık Katliamının Hedefi İçerisi Değil Dışarısıydı” başlıklı 30 tutuklu/hükümlünün yaşamını yitirdiği, yüzlercesinin yaralandığı Hayata Dönüş” operasyonuna ilişkin yazı oluşturuyor. Kararda, “Devletin hayata dönüş adı altında yaptıkları iyileştirme ve provokasyonu önleme amaçlı yaptığı operasyonları katliam olarak nitelendirdiğinden, yine aynı yazıda ölüm oruçlarından övgüyle bahsederek terör örgütü propagandası yapıldığından, örgütsel yapıya özendirici içerikli yazılar mevcut olduğundan” ifadeleri dikkat çekiyor.
Gazeteyi kendi imkanlarınla tercüme ettir
MA muhabiri Sadiye Eser’e posta yoluyla gönderilen Kürtçe Xwebun Gazetesi de engellenen yayınlar arasında. Eğitim Kurulu Başkanlığı, 23-29 Aralık ile 30 Aralık – 5 Ocak tarihli gazetelerin 2 sayısının Eser’e verilmeme gerekçesi ise şöyle: “Xwebun Gazetesi tamamıyla Kürtçe olduğundan, basımı yapılan gazetenin dili anlaşılmadığı için içeriği bilinemediğinden, tutuklu Sadiye Eser’in gazetelerini yeminli tercümana tercüme ettirmesi halinde Eğitim Kurulu tarafından tekrar değerlendirileceğinden gazetelerin verilmemesine.” Kürtçe Meclis kayıtlarına da ‘bilinmeyen bir dil’ olarak geçmişti.
Yayınları tercüme etmek cezaevi yönetiminin görevleri arasında olmasına rağmen, yönetim tercüme işini tutukluya yaptırmaya çalışarak, gazetenin girişini engellemeye çalışıyor.
SMO’ya resmi ordu muamelesi
Engellemelerden nasibini alan bir diğer gazete ise haftalık yayın yapan Atılım Gazetesi. Gazetenin 3 Ocak 2020 tarihli (Sayı: 408) 21’inci sayısında yer alan “Türkiye’nin Çeteleri Libya’da” başlıklı haberin engelleme gerekçesi sayıldığı kararda, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Libya’ya asker göndermesinden dolayı güvenlik güçlerine karşı asılsız ve aşağılayıcı ifadelere yer verilerek devletin birlik ve beraberliğine karşı haber içerikli yayınlar yapıldığından” ifadeleri yer alıyor.
Söz konusu yazı incelendiğinde çete diye tabir edilenlerin Suriye’deki Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) unsurları olduğu görülüyor. Ancak kurul değerlendirmesinde TSK ile SMO’yu ayırt etmemesi, SMO’nun resmi orduymuş gibi değerlendirme yapması dikkat çekiyor.
‘Devleti faşist olarak nitelendirmek’
Mücadele Birliği Gazetesi’nin 25 Aralık 2019 – 8 Ocak 2020 sayısında yer alan “19 Aralık Katliamı için yazılamalar”, “Zindanlara ihtiyaç duymayana kadar”, “ Silahsa silah, ölümse ölüm, korkmuyoruz” başlıklı yazılar da gazetenin verilmemesine gerekçe yapıldı. Kurul kararında, “Devletin terör örgütü mensuplarına karşı yapmış olduğu operasyonu katliam olarak öne süren ifadelere yer verildiğinden, 10’uncu sayfada bulunan ‘Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi’nden 19 Aralık Etkinliği” başlıklı yazıda devletin hayata dönüş adı altında yaptıkları iyileştirme ve provokasyonu önleme amaçlı yaptığı operasyonları katliam olarak nitelendirdiğinden, yine aynı yazıda ölüm oruçlarından övgüyle bahsederek terör örgütü propagandası yapıldığından, örgütsel yapıya özendirici yazılar mevcut olduğundan, son sayfada ise “Gunde Me Serekaniye Güncesi 1” başlıklı yazıda devleti faşist olarak nitelendiren, örgüt üyelerini övücü ifadelere yer verilerek anma içerikli yazılar var olduğundan, devletin birlik ve beraberliğine karşı örgütlenmeye teşvik ettiğinden” gerekçe gösterilerek verilmedi.
Kaynak: MA