Birkaç günlüğüne Fındıklı’daydım. Fındıklı, toprağın kendisini gizlediği bir diyar. Yeşil ile mavinin kanka olduğu yeryüzü cenneti.
Belediye başkanı Ercüment Şahin Cervatoğlu. Cervatoğlu, 31 Mart seçimlerinde “ehliyetini” halktan almış bir başkan. Başkan halktan aldığı ehliyeti tek başına değil; oluşturduğu meclislerle birlikte kullanıyor. Buna belediyenin düzenlediği “Yeşil Altın, Gümüş, Deniz Festivali”nde tanık oldum.
Bu festival başka
Festival beş gün sürdü. İzledim. Festival programında yok yoktu. Spor, sanat, insanların kendilerini ifade etme ve yeteneklerini sergileme amaçlı atölyeler, festivali bilgi şölenine dönüştüren paneller ve daha pek çok şey… Kısacası festival, bildik festivallerden farklıydı. Mesela protokol yoktu. Plaketleri protokol değil, çocuklar takdim etti.
Meci
Fındıklı festival çalışmalarını “meci” kültürü ile yaptı. Bilmeyenler için söyleyeyim: Meci; yardımlaşmak, paylaşmak, sorunların üstesinden birlikte gelmek demektir. Başka bir deyişle Meci, parasız düşünsel, bedensel iş görmek, kolektif üretip paylaşmaktır. Cervatoğlu festivalde Meci’yi şöyle tanımladı:
“MECİ’miz var dostlar, daha yaşanılır daha güzel FINDIKLI’ yı hep beraber kurmak, korumak yaşatmak ve yaşamak için. Bu MECİ, dertlere derman bulmak için yarınlarımızın ışığının sönmemesi için.. MECİ’mizde herkese yer var. Kimse öteki olmadan veya ötekileştirilmeden, yerlisi, göçmeni, varsılı, yoksulu ayırmadan herkese yer var. Hiç yerimiz dar demiyoruz. Katılım artıkça yeniden yerlerimiz açılır. Horona katılan oldukça çember genişler. Bana yer var mı diye düşünmeden, benim de yarınlara dair yapacaklarım ve hayallerim var diyorsan sen de katıl, horonumuzun halkası genişlesin. Sorunlarımızı ortak akılla çözeceğiz, ben değil BİZ olacağız farkında olmadan bu MECİ’de.
Bu MECİ’de rant yok, insan kayırma yok, yalan yok, ötekileştirme yok, haksız kazanç yok, partizanlık yok, somurtmak yok, mutsuzluk yok, rüşvet yok, hor görmek, küçümsemek yok, ben bilirim yok. Bu MECİ’ de kardeşlik var, eşitlik var, halka hizmet var, dürüstlük var, mutluluk var, gülmek var, paylaşmak var, adalet var, doğaya ve insana saygı var, çocuklara sevgi, büyüklere saygı, gençlere güven var, herkesin sözünün önemli olduğu bir ortam var, biz birlikte yaparsak güzel olur var. MECİ’mizin öznesi insan, doğa ve yaşam, yani kısacası FINDIKLI HALKI. Evet, Fındıklı festivali pazartesi bitti. Festivalin bittiği gün halkın oylarıyla “ehliyet” sahibi olan Diyarbakır, Mardin, Van belediye başkanları İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındı. İnanamadım. Yerlerine halktan “ehliyet almamış” kişiler kayyum olarak atandı.
Peki, kayyum ne demek?
Kayyum; belli bir malın belli bir süre yönetilmesi ya da belli bir işin yapılması için resmi makamlarca yetkili olarak görevlendirilmiş kimse demek.
Halk oyu nedir?
Halkın kullandığı oy iradesinin beyanıdır. Tercihidir. Kayyum ile halkın oylarıirade beyanı, tercihi yok sayıldı. Halkın kendi oyları ile seçtikleri belediye başkanlarının yerine atanan kayyum halkın oyunu geri verecek mi? Yoksa kayyumu atayan hükümet mi halkın oylarını iade edecek? Nasıl? Halkın verdiği oylar-irade beyanı ne olacak? Ya da niye MECİ değil, KAYYUM?