Görev süresi 2021’de bitmesi beklenen Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından görevden alındı. Bu görevden almanın piyasalarda tedirginlik yaratmasına kesin gözüyle bakılıyor
Uzun süredir Merkez Bankası’nın (MB) politikalarını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası piyasalar kapandıktan sonra yayınladığı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Merkez Bankası’ndan Murat Çetinkaya’yı görevinden alarak, yerine yardımcısı Murat Uysal’ı atadı. Uzmanlar bunun Merkez Bankası’nın bağımsız yapısına müdahale olarak yorumlandı. Bu karar borsayı ve döviz kurunu da etkileyecek.
Murat Çetinkaya 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 35. maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. maddesi gereğince görevden alındı. Boşalan TCMB Başkanlığı’na, kurumda Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Murat Uysal getirildi. Atamanın ardından TCMB’den yapılan duyuruda, Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Uysal’ın, 9 Haziran 2016 yılından bugüne kurumda Başkan Yardımcılığı yaptığı hatırlatıldı. Duyuruda şu ifadelere yer verildi: “Başkan Murat Uysal yaptığı ilk açıklamada, bankamızın kanunla kendisine verilen görev ve yetkiler çerçevesinde temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamaya odaklı para politikası araçlarını bağımsız bir şekilde uygulamaya devam edeceğini belirtti. Yeni dönemde fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedefleri doğrultusunda uygulanacak politikalar ile ilgili iletişim kanallarının en üst düzeyde kullanılacağını belirten Uysal, bu çerçevede önümüzdeki günlerde bir basın toplantısı düzenleyecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu görev değişikliğine muhalefet partilerinden tepki gecikmedi. Sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşan CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Bunu da gördük. Bağımsız TCMB’nin Başkanı, Cumhurbaşkanı tarafından kurumsal hedeflere ulaşılamaması gerekçesiyle bir gece yarısı görevden alındı. Bunu yapanlar bizim ekonomi yönetimimize güvenin deme hakkını kaybetmiştir. TCMB Sarayın elinde tutsaktır NOKTA” dedi. Eski Merkez Bankası Başkanı, İYİ Parti’nin Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Durmuş Yılmaz da sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın hangi şartlarda görevden alınabileceğinin yasalarda belirtildiğine dikkat çekerek, şunları belirtti: “Yasalarda belirtilen hususlar dışında, kendisi istifa etmediği sürece, Başkanın görevden alınması mümkün değildir. Bu güvence MB bağımsızlığının ayrılmaz bir parçasıdır. Uygulamadan da görüleceği üzere bu hususun yasada yazması gerekli koşuldur. Yeterli koşul ise bu düzenlemenin siyasetçi tarafından içselleştirilmesidir. İçselleştirme de zamanla ortaya çıkacak kültürel birikimle olur. Ülkemiz de eksik olan budur. Kredibilite ve kurumsal kimlik inşası böyle olur. FED, ECB gibi kurumsal kimliği güçlü merkez bankalarının görev değişikliğinin nasıl yapıldığını biliyoruz. Önce aday isimleri ortaya çıkıyor, toplum şöyle veya böyle görüş bildiriyor ve nihayet, üç aylık bir geçiş süresinde, atamaya yetkili makam bir isimle ilgili kararını açıklar. Süreç şeffaftır, belirsizlik yoktur, piyasa açısından sürpriz yoktur. Bu da o topluma düşük enflasyon, yüksek büyüme ve güçlü istihdam ve refah olarak döner. Ülkemizdeki uygulamayı bu açıdan değerlendirebilirsiniz.”
‘Hiçbir kurum bağımsız kalamıyor’
Merkez Bankası’nın görevden alınmasını HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu gazetemize değerlendirdi: “Bağımsızlık meselesinin hikaye olduğunu ben biliyorum, toplum da biliyor. 2011’de Cumhurbaşkanı bir kararla, bağımsız tüm organları bakanlıklara bağladı. Böyle bir anlayışla bütün kararları merkezileştirmek amacıyla davranan bir iktidarın karşısında Merkez Bankası’nın bağımsız durabileceğini düşünmüyorum. Türkiye’de şu andaki iktidarın anlayışları çerçevesinde herhangi bir kurumun “Ben bağımsız duracağım” demesi, sadece gülünecek bir hadisedir. Devlet toplumun ortak iradesini yansıtan bir kurumdur ve devlet kurumu dediğimiz zaman, toplumun her kesimine eşit davranması gereken kurumlardan söz edilir. Fakat Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının yaptığı devlet kurumlarını hükümet kurumlarına dönüştürmek oldu. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’nin başarısızlığının temel sorunu budur, yaşanan krizin arka planında yatan budur; ama bunu tabi güçlü bir şekilde özellikle milletvekillerine anlatmakta zorlanıyoruz.”
Görevden alınması gereken damat
Cumhurbaşkanı’nın gece yarısı yayımladığı kararname ile Merkez Bankası Başkanı’nı görevden almasına uzmanlar da sosyal medya hesapları üzerinden tepki gösterdi: Prof. Yalçın Karatepe: Kanuna uygun olmadan geldi kanuna uygun olmadan gitti. Prof. Veysel Ulusoy: Merkez Bankası başkan değişimi, faiz indirim kararı ile sonuçlanabilir. Doç. Dr. Ümit Akcay: Merkez Bankası başkanının görevden alınması çok önemli bir gelişme. 2001 sonrası başlayan banka bağımsızlığı resmî olarak son buldu. Fiili olan hukukileştirildi. Uğur Gürses: Tahmin ettiğim gibi; seçim kaybeden Ankara maceracı yola hızla giriyor; Merkez Bankası başkanını görevden almanın amacı belli. Para basılsın, hızla faiz düşürülsün isteniyor. Ancak yasasında belirtilen sebepler yoksa Başkan görevden alınamaz. CB kararnamesi yasanın üzerinde değil. Ekonomi politikasının siyasi sorumlusu Merkez Bankası başkanı değil. Görevden alınması gereken kişi başkan değil damat bakan. Mustafa Sönmez: Daha Uysal birini bulmuşlar. Soyadı Uysal. Faiz indir, deyince itiraz etmeyecek.
EKONOMİ SERVİSİ