Mazlum Erenci, 1992 yılında Diyarbakır’da doğdu. Ortaokulda okurken, gazete dağıtımında çalışmaya başladı. Bu dönemde pek çok kez tehdit edildi. Diyarbakır’da 14 Temmuz 2009 günü Öcalan’ın saçlarının zorla kazıtılmasını protesto eden kitlenin arasında bulunduğu iddiası ile Koşuyolu Parkı’nda Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı TEM Şube polisleri tarafından gözaltına alınan 16 yaşındaki Mazlum Erenci, 3 gün gözaltında kaldıktan sonra çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Erenci daha sonra “Örgüt üyesi olmak”tan 4 yıl 2 ay, “Örgüt propagandası yapmak” suçundan 6 ay 20 gün ve 2911 Sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçundan ise 2 yıl 9 ay olmak üzere toplamda 7 yıl 5 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Erenci, 9 ay 15 gün tutuklu kaldı. Yargıtay’a gönderilen Erenci’nin dosyası Terörle Mücadele Kanunu – TMK’de yapılan değişiklikle Diyarbakır Çocuk Mahkemesi’ne gönderildi. TMK’de yapılan değişiklikler ile 9 ay 15 gün sonra 22 Nisan 2010 tarihinde tahliye edilen Erenci, gözaltına alınırken ve gözaltında iken uğradığı işkenceye ilişkin İHD Diyarbakır Şubesi’ne yaptığı başvuruda başından geçenleri ayrıntılı bir şekilde açıklamıştı.
Mazlum, tahliye olduktan sonra bir süre Dicle Haber Ajansı’nda muhabir olarak çalıştı. Çok ataktı, çok fedakârdı; yaptığı haberlere rağmen ama böylesi bir gazetecilik, halkının mücadelesinde yeterli gelmemiş olmalı ki, yönünü dağlara döndü. Kürt halkına yönelik yok sayma, hatta tamamen yok etme politikalarına karşı legal alanda mücadele etmenin de önemli olduğuna kendisini ikna edememiş olanlardan biri olmak, hep beni derinden yaralamıştır.
Dersim’in Çemişkezek ilçesi kırsalında, 29 Haziran 2011 günü yaşanan bir çatışmada ölenler arasında Mazlum Erenci de vardı. Diyarbakır’a getirilen cenazesi, aralarında dönemin belediye başkanları ve milletvekillerinin de bulunduğu binlerce kişinin katılımıyla Yeniköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Mazlum’un tercihine saygı duyuyoruz ama bizler halklarımızın ulusal ve sosyal hakları için burada mücadele etmeye devam ediyoruz…