Irak hükümetinin Maxmur Kampı’nın etrafını tel örgülerle kapatma girişimine karşı başlatılan nöbet eylemine katılan yurttaşlar, ‘Tek bir kişi kalsak da buna izin vermeyeceğiz’ dedi
Irak’ın Musul Vilayetine bağlı Maxmur ilçesi yakınında 1998 yılında Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kurulan Maxmur Mülteci Kampı, çoğunluğu çocuk ve yaşlı olmak üzere 12 bin kişi yaşıyor. Kamp, 17 Temmuz 2019 Hewlêr’de bulunan Türkiye Konsolosluğu’nda görevli 3 kişiye yönelik yapılan saldırı gerekçesiyle Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından ambargo altında tutuluyor.
Son dönemlerde bölgede artan IŞİD saldırılarıyla birlikte kamp tel örgülerle abluka altına alınmak isteniyor. Irak hükümet güçleri, kampın çevresini tel örgülerle kapatmak için 27 Aralık’ta bölgeyi kuşatmaya aldı. Buna tepki gösteren binlerce yurttaş, sokaklara döküldü. Tepkiler karşısında Irak güçleri, geri adım atmak zorunda kalırken, kamptaki yurttaşlar, bu tarz girişimleri kabul etmeyeceklerini vurguladı. Yurttaşların, bu tür girişimlere karşı başlattığı nöbet eylemi ise 8’nci gününde devam ediyor.
’25 yıldır bedeller ödüyoruz’
25 yıldır mülteci olan ve 22 yıldır Maxmur Kampı’nda yaşayan Nadir Temel, başlatılan çadır eyleminin amacının Bağdat yönetiminin kampın etrafını tel örgülerle örme girişiminin engellenmesi olduğunu belirterek, “Bugüne kadar herhangi bir konuda hiç kimse bizi savunmadı. Bizler öz gücümüzle kendimizi savunduk. Birçok örgüt ve bölge hükümeti, güvenlik anlamında bizlere zarar verdi. Onlara karşı inancımız sarsıldı. 25 yıl içinde çok büyük bedeller ödedik. Bizler mülteciyiz. İmkanlarımız kısıtlıdır. İnsan hakları ve uluslararası yasalara göre, birçok hakkımız verilmiyor. Fakat her şeye rağmen kendimizi ve çevremizi savunuyoruz. Bu güne kadar hiç kimseye zarar vermedik. İktidara gelen bütün hükümetler bize zarar verdi. Artık kimsenin bize zarar vermesini istemiyoruz” dedi.
‘Bizi cezaevine sokmak istiyorlar’
Kampın çevresinin IŞİD tarafından da kuşatıldığına dikkati çeken Temel, “Son günlerde kampımızın etrafı tel örgülerle kapatılmak isteniyor. Bizleri açık cezaevine koymak istiyorlar. Burada yaşayan halk olarak cezaevinde olmak istemiyoruz. Irak hükümeti, bu girişimden vazgeçmediği müddetçe eylemimiz devam edecek. Irak hükümetinin insan hakları temelinde hareket etmesini ve bize ona göre davranmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
‘Direneceğiz’
Kurulan çadırda nöbet eylemine katılan Ahmet Çalan ise, kampın açık cezaevine çevrilmek istendiğini kaydederek, şöyle konuştu: “Bu yanlış ve hukuksuz kararı kabul etmiyoruz. Bu karara karşı mücadele edeceğiz. Bunu asla kabul etmeyeceğiz. Sonuna kadar direneceğiz. Bu kararın bir an önce geri çekilmesini işitiyoruz. Tek bir kişi kalana kadar buna izin vermeyeceğiz. Bağdat’tan bu karar çekilmeyene kadar bu çadır eylemimiz devam edecektir. Bütün insan hakları kurumlarının bizlerle dayanışma içerisinde olmasını istiyoruz.”
Kaynak: MA